İstanbul Küçükçekmece’deki Arel Üniversitesi’nin yanında üç yıl evvel Mar Yapı isimli şirket hastane inşaatına başladı. İnşaat firması derin temel çukurunun yanına fore kazıkları çaktı lakin inşaat iki yıldır bitirilmedi. Evvelki gün sabah saatlerinde fore kazıklardan çatırdama sesleri duyuldu. Saat 17.30 sıralarında ise fore kazıklar patladı ve üniversite binasında kısmen çökme oldu. Küçükçekmece Kaymakamlığı’nın talimatıyla inşaat alanına yakın 5 apartmandaki 128 aile ve öğrenci yurdunda kalan 71 kişi tahliye edildi.
Saat 22.30’da ise üniversite binasının orta ve yan blokları çöktü ve bina ağır hasar aldı. Günün ağarmasıyla istinat duvarını doldurmak için hafriyat çalışmaları devam ederken, Arel Üniversitesi Rektörlüğü süreksiz müddetliğine uzaktan eğitime geçtiklerini duyurdu. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, birinci tespitlere nazaran rastgele bir yaralı yahut can kaybının bulunmadığını ve soruşturma başlatıldığını açıkladı.
‘BİR ŞEY OLMAZ’ DEDİLER
Hürriyet’in haberine nazaran, Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Mehmet Fatih Altan yaşananları şöyle anlattı: “Derin hafriyat yapılan bir inşaat istinat duvarının Etraf Şehircilik’in yönergesine nazaran yapılması gerekiyor. Orada ölçümler yapılması lazım. Yapıldı mı, yapılmadı mı bilmiyoruz. Ruhsat var mı, yok mu bilmiyoruz. Her gün etrafındaki binalardaki hareket izlenmeliydi. Rapor edilmeliydi. İnklinometre diye bir alet var. Onunla tespit edilmeliydi. Yapılıp yapılmadığı ortaya çıkacaktır. Biz bir hareket gördük binada. Geldik, uyardık kendilerini. ‘Bakın bir hareket var.’ Daha evvel de uyarmıştık. ‘Bir şey olmaz’ dediler. Biz tekrar de üniversite olarak su, elektrik ve doğalgazı kesip binayı boşalttık. Önemli önlemler aldık. Burada ikazlarımıza ikazlarımıza kulak asmaları gerekiyordu. Sonra da Çökme oldu. Beton kalitesi, bekleme mühleti çok değerli bu hafriyatlarda. İnşaatın 2 sene içinde tamamlanması gerekiyordu lakin burası 3 yıldır bu türlü.
‘YENİDEN YAPILMASI GEREKİR’
Yıkılan alanlarda meslek yüksekokulları ve laboratuvarlarımız var, idari kısımlar var. Yani üst katta idari kısımlar, sınıflıklar, alt katta da laboratuvarlar vardı. Binanın yazgısı ise üst idarenin karar vereceği şeyler bunlar. Şahsi görüşüm, yıkılıp yine yapılması gerekir. Tamirat, güçlendirme çalışması biraz daha maliyetli olabilir.”
‘DEFALARCA UYARDIK’
Boşaltılan apartmanlardan birinde yaşayan Ramazan Yeşil (50) ise “Saat 17.30 üzere şiddetli bir ses meydana geldi, biz dışarı çıktık fakat sonra konuta girdik. Saat 22.30 üzere daha şiddetli bir sarsıntı ve gürültü oldu. Biz o vakit ailecek dışarı çıktık. Kaymakamlık bir kısmımızı otellere yerleştirirken, bir kısmımız akrabalara ve komşulara yerleştik. Daha evvel de inşaatta ihmaller oluyordu. Bina ve inşaat çok yakın bu sebeple kalas üzere gereçler bizim binamıza düşüyor. Hatta bir kezinde kalas oğlumun birkaç metre yanına düştü. Kurdukları iskele ağları çok özensiz ve berbat. Tekraren uyardık ancak kendilerini düzeltmediler. Artık de bu göçük oldu” diye konuştu.
‘ÖĞRENCİLER OLARAK MAĞDURUZ’
Arel Üniversitesi’nin birtakım öğrencileri kampusa gelerek, son durumla ilgili bilgi almak istedi. Sivil Havacılık Kısmı 1. Sınıf öğlencisi Halil Onur Kaplan (18), “Bina çökmeden evvel küçük çatlaklar varken okul bize eğitime 1 günlüğüne orta verildiğine dair bilgi verdi. 2 saat sonra ise öteki çöküntüler ve yıkılmalar meydana gelince bilgi akışı kesildi. Öğrenciler olarak mağduruz. Okulun elinde iki seçenek var: Birincisi uzaktan eğitim, ikinci ise bizi Tepebaşı Kampüsü’ne geçirmek. Birincisi istenen bir şey değil. Oburu güç bir yol zira Sefaköy Yerleşkesi’nden bile 2 saat bir arası var” dedi.
Öğrenci Sedef Demirsoy, “Sabah kalktık ve okulumuzun yıkıldığını gördük. Biz artık ne yapacağız? Biz dersteyken de iş makineleri üç defa teğet geçmişti” tabirlerini kullandı.