Türkiye bir sokak röportajında irticayı savunan küçük çocuğu konuşurken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin kardeşinin yüksek lisans tezi ortaya çıktı. Şeyhmus Nebati 2016 yılında Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde “Kuran’da tağut kavramı” isimli bir tez yazdı.
Tezinde laik demokratik sistemi eleştiren Şeyhmus Nebati, “Siyaset stili belirleme açısından en önemli sorun, devletin laiklik prensibini temel aldığı, halkının çoğunluğu Müslüman olan ülkelerdir. ‘Tâğut’ kavramını incelediğimiz bu çalışma göstermiştir ki, laik sistemler Allah’ın razı olmadığı sistemlerdir ve ‘tâğut’ kavramına dahildirler. Bu yüzden reddedilmeleri imanın gereğidir. Hususun, Müslümanların maslahatı gözetilerek fıkıh açısından geniş bir formda araştırılması gerekmektedir” tabirlerini kullandı.
LAİKLİK İSLAMLA BAĞDAŞMAZ
Şeyhmus Nebati yüksek lisans tezinde laikliğin İslam’la bağdaşmayacağını vurgulayarak şu tabirleri kullandı:
“Bugün ne yazık ki çoğunluğunu Müslüman nüfusun oluşturduğu ülkeler de dahil olmak üzere neredeyse bütün dünya devletleri karar ve teşri hakkını Allah’tan diğerine vermeyi tartışmaktadır. Sosyalist yahut kapitalist ekonomik düzenler, demokratik prosedürlerin tamamı laiklik prensibine dayanmaktadır. Bu prensibin tanımından de anlaşılacağı üzere, İslamla bağdaşması mümkün değildir. Laik sözü latince’den (laicus) alınmış Fransızca bir tabirdir. Manevî olmayan kimse, dini olmayan şey, fikir, sistem, prensip, kuruluş demektir. Daha sonra sözün manası genişletilerek, dinî olmayan fikir, kurum, prensip, hukuk ve ahlaka da laik denilmiştir. Şu halde laik hukuk deyince bundan dinî olmayan, temellerini dinden almayan hukuk; laik devlet deyince de dini asıllara dayanmayan devlet anlaşılır. Bizde meşrutiyet yıllarında ‘lâ dinî’ diye çeviri edilerek kullanılmaya başlanmıştır.“
TAĞUT NE DEMEK
Sözlük manası put olan tağut, birebir vakitte, insanları Allah’a ibadet etmekten alıkoyan cinlerin ve şeytanların ortak ismidir. Bu sözcük Arapçada su taşkını manasına gelen ”tağa” sözcüğünden türetilmiştir. İnsanın gerçek yoldan sapmasına neden olan her türlü makus alışkanlık ve taşkınlık, tağut olarak nitelendirilir.
Tagut, 1979 yılında İran’da gerçekleştirilen İslâm ihtilalinden sonra Şiî dünyasında Batı siyasetini ve Amerika Birleşik Devletleri aksiliğini yansıtmak, kelam konusu ülkelerin toplumsal tertibini ve rejimlerini yermek gayesiyle kullanılan bir siyasî slogan haline gelmiştir. Bu yaklaşım başka İslâm ülkelerinde de kısmen taraftar bulmuş ve tağut İslâm zıddı kabul edilen kişi, kurum, sistem ve anlayışlar için kullanılır olmuştur.
Masum Gök