‘Söz Müzik Caroline Yılmaz’ isimli albümünün birinci müziği ‘İster Gel İster Gelme’ ile büyük çıkış yakalayan Caroline Yılmaz, CADDE’ye özel açıklamalarda bulundu. İş insanı kimliğine kelam ve beste müellifliğini da ekleyen müzikçi, “Eserlerim için ‘90’lı yıllardaki üzere sıcak’ yorumu yapılıyor. Kendi karakterimin de nostaljik bir tarafı olduğu malum, sempatik buluyorlar” dedi.
– ‘İster Gel İster Gelme’ kısa müddette 2 milyon izlenmeyi geçti. Radyo listelerine üst sıralardan girdi ve ‘En Çok İndirilenler’ ortasında yer aldı. Bu başarıyı bekliyor muydunuz?
Evet, bekliyorduk. Bu bir albüm projesi ve albümdeki tüm müziklerin sözü-müziği bana ilişkin. Aranjelerin tümü Suat Aydoğan, klibimiz Ecem Gündoğdu ve Veli Kuzlu imzası taşıyor. Takımımızda o kadar hoş bir güç var ki, muvaffakiyet getireceğinden kuşkumuz yoktu. Dinleyicilerimiz de bizi mahcup etmedi.
– Son yıllarda müzikçiler 90’lı yıllardaki üzere kalıcı olmuyor. Siz kalıcı olması için eser seçimlerini nasıl yapıyorsunuz?
Yazdığım müzikler için “90’lı yılların müzikleri üzere sıcak” yorumu yapılıyor. Kendi karakterimin de nostaljik bir tarafı olduğu malum, insanlara bu nedenle sempatik geliyoruz sanırım.
– Siyasetçi bir aileden geliyorsunuz. Aileniz şarkıcılık yapmanıza karşı çıktı mı?
Başlarda babam ve amcalarım aralı baktılar, lakin bu işi de layığı ile yaptığımı görünce müdahale etmediler. Bana genelde soruyorlar: “İş insanısınız, müzik ile uğraşmak güç olmuyor mu?” yahut “Siz işverensiniz, show business’a ne gerek var?” Ben müzik yazıyorum ve bu yapıtların sevilmesi beni çok memnun ediyor. Bu motivasyonu da alıyorum, iş hayatıma yansıtıyorum. Böylece daha başarılı oluyorum. İş insanı müzikle uğraşamaz mı? Mühendis dans edemez mi? Hekim DJ olamaz mı? Herkes, her şeyi olur. Hayat çok kısa, ne kadar renk, o kadar memnunluk. TV programı da yaparım, radyo da yaparım, albüm de yaparım, konser de veririm. Restaurant da açarım. Yeni şirketler de kurarım. İnsanlara istihdam sağlarım. Neden tek renk olayım?
– ‘Caroline Show’ isimli televizyon ve ortak canlı yayınla radyo programı yapıyorsunuz. Geri dönüşler nasıl?
‘Caroline Show’un Dreamtürk ve Radyo D’de yayınlanması avantaj alışılmış ki. 10 yılı aşkın yayıncılık tecrübem ve izleyicilerimle bu güç birleşince, kanalın telefonları her canlı yayında kilitleniyor.
Yayında, 70 yaşındaki çiftçi beyefendi ile de 19 yaşındaki üniversite öğrencisiyle de öğretmenle de konut hanımı ile de konuşuyorum. O samimi sohbetler benim için harikulade keyif. Hiçbir şeye değişmem.
– Birebir vakitte iş dünyasının içinde de yer alıyorsunuz. Hem sanat topluluğu hem de iş dünyası sıkıntı olmuyor mu?
İstanbul Üniversitesi İngiliz Lisanı ve Edebiyatı kısmından mezun olduktan sonra 11 yıllık kurumsal iş hayatım oldu. Almanya’nın en büyük holdinglerinden birinde dokuz yıl üst seviye yöneticilik yaptım ve Türkiye yatırımlarını yönettim. Sonrasında kendi işimi kurdum. İşim beynimin aşkı. Sanatsa kalbimin…
‘Onun gibisi bir daha gelmez’
– Bir devir Türkan Şoray’a benzerliğinizle gündemdeydiniz. Bununla ilgili bir projeniz oldu mu?
Rahmetli büyük usta Cüneyt Arkın’ı televizyon programım ‘Caroline Show’da en son ben ağırlamıştım. Programda bana Yeşilçam sinemalarını tekrar çekmeyi teklif etmişti. Bilhassa Türkan Hanım ile oynadıkları ‘Aşk Mabudesi’ni benimle çekmeyi çok istiyordu. Maalesef ömrü yetmedi. O kadar üzgünüm ki onu kaybettiğimiz için. Bir daha onun gibisi gelmez…
– Sizi bu ortalar sık sık Mehmet Ali Erbil ile görüyoruz. Yeni bir proje mi var?
Evet, Mehmet Ali ile çok hoş ve güldürü dolu bir dostluğumuz var. Albüm lansmanımı da kendisi sundu. Birlikte bir güldürü gösterisi yapacağız. Bir reklam projesi teklifi var. Kıymetlendiriyoruz. Bizi çok daha sık birlikte göreceksiniz.
‘Aşk uğruna ödün vermeyin’
– Aşka bakışınız nasıl?
Ben bir Arnavut kızıyım. Önemli ilgi olmayacaksa, ismimi birinin isminin yanına koymam. Yanıma kolay kolay yaklaştırmam. Aşk çok önemli bir his. Hak etmeyenle ziyan edilemeyecek kadar da önemli. Hak edeni bulursam, hak ettiğim aşkı hakkettiği düzeyde hakkıyla yaşatırım! Aşkta oyun ve manipülasyon olmaz. Size bunun yapıldığını anladığınız an kaçın ve dönmeyin.
– Kalbiniz dolu mu?
Şu anda boş. Tahminen de o kadar dolu ki, yer yok. Lakin herkes kendi kıymetinin farkına varmalı. Aşk uğruna ödün vermesinler. Müziğimde da söylediğim üzere “Bu saatten sonra ister gelsinler, ister gelmesinler!”