Ekonomik kriz, kendisini en çok pazar yerlerinde hissettiriyor. Niğde’de pazar alışverişine çıkan bir vatandaş, “Geçen sene biber 2 liraydı, bu sene 15 lira. Biber almakta bile zorlanıyoruz. Bir menemen yapacağız, ona bile zorlanıyoruz. Halkın yediği ne yazın; karpuz, menemen. Bir öğünü nasıl atlatacağız? Ekmek esasen 3 lira” dedi.
Niğde’de vatandaşlar ve pazar esnafı, ekonomik kriz nedeniyle yaşadıkları zorlukları ANKA Haber Ajansı’na anlattı. Pazarda alışveriş yapan bir vatandaş, şunları söyledi:
‘Domates, biber alamıyoruz’
“Eskiden 10 liraya, 20 liraya pazara çıkıyorduk. Artık meyve fiyatları uçmuş. Domates alamıyoruz, biber alamıyoruz. Hayat kuralları sıkıntı, ömür güç. Ne kadar minimum fiyata artırım geliyorsa fiyatlara da o kadar artırım geliyor. Şeker alamıyoruz, çay her gün artıyor. Pazarlara, marketlere gidemiyoruz. Geçen yıl fiyatlar Covid’den ötürü değerliydi. Sarımsağı 120 liraya aldığımız günleri biliyoruz. Geçen hafta çıkmıştım; bu hafta her şey 15 lira, 20 lira. Her hafta çıkamıyoruz, bir hafta çıksak bir hafta çıkamıyoruz. Her şey ateş kıymeti. Zorluyor natürel. Bir taban fiyatla geçim yapanlar var. Ben, babamın emekli maaşıyla geçiniyorum.”
‘Bir menemen yapacağız, ona bile zorlanıyoruz’
Bir öbür vatandaş ise “Geçen sene biber 2 liraydı, bu sene 15 lira. Biber almakta bile zorlanıyoruz. Bir menemen yapacağız, ona bile zorlanıyoruz. Halkın yediği ne yazın; karpuz, menemen. Bir öğünü nasıl atlatacağız? Ekmek esasen 3 lira” dedi.
‘Vatandaş şu anda pazar alışverişi yapamıyor’
Niğde’de pazarcılık yapan emekli bir vatandaş da şöyle konuştu:
“Vatandaş şu anda pazarda alışveriş yapamıyor. Nedenini sorarsanız; zira bir malın fiyatını sordu mu bütün tezgâhları geziyor, nerede ucuz, kalitesiz mal bulursa onları alıyor. Şu anda vatandaşın alım gücü sıfıra düştü. Vatandaşın alım gücü hiç yok denecek kadar az. Millet, patlayacak bomba üzere. Poşeti geçen sene 12,5 liraya alıyordum, şu an da 55 lira fiyatı. Geçen sene fasulyeyi 2,5-3 liraya alıyordum, şu anda alışı 14 lira. Öteki fasulyenin alışı 12 lira. Mazotumuz değerli olduğundan ötürü fasulyenin kilosuna 3 lira masraf biniyor. Yetkililerimizden bu mazotun, akaryakıtın aşağı düzeylere çekilmesini, özel tüketim vergisinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Ben mesela emekliyim, pazarda çalışmasam emekli maaşım yetmeyecek. Esasen devletin bize vermiş olduğu maaş lakin ekmek parası, mesken parası, doğal gaz parası, elektrik parasına yetişiyor. Ona sıkıntı yetiştiriyoruz.
‘Millet, ekonomik dertten, patlayacak bomba gibi’
Geçen sene tulum peyniri 40 liraydı, bu sene 130 lira. Millet, ekonomik meşakkatten, patlayacak bomba üzere. Yetkililerimizin emeklilerin maaşlarını düzeltilmesini, minimum fiyatın düzeltilmesini talep ediyoruz. Benim oğlum İstanbul’da çalışıyor, minimum fiyat 4 bin 250 lira, bin 500’e oturuyordu, ‘3 bin lira, oturursan otur’ diyor mesken sahibi. Ne yapsın 4 bin 200 lira ile? Bir çocuğu var, hanımı mesken hanımı, nasıl geçinecek, ne yapacak? Geçim ezası milletin boğazına geldi. Salatalık, 2 kilo alacaksa bir kg alıyor; fasulye, 1 kilo alacak ise yarım kilo, 750 gram alıyor. 5 liralık 10 liralık alıyor vatandaş. Alım gücü çok düştü vatandaşın. Bir fasulyeyi, 10 yerden fiyatlarını soruyorlar.”