Su kasvetinin had safhaya ulaştığı Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesine bağlı Kuşluca Köyü’nde yaşayan çiftçi Kasım Bilir, toplumsal medya aracılığıyla hemşerisi Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye, “Gözlerindeki ışıltıda bize gönderebilecek su varsa o ışıltıdan bize su göndersin. Yoksa o ışıltı bizim hiçbir şeyimize yaramıyor ve deva de olmuyor” paylaşımı yaptı.
Sosyal medyadan köyleri için yardım davetinde bulunan Kazım Bilir, “Köyümüzde su yok. Haftada bir gün olmak üzere, bazen bilemedin iki gün. O da 3-4 saat su geliyor. Kuyu sularımız kurudu. Şebeke suyuna muhtaç haldeyiz. Şu anda köyde su istedim, yalnızca her meskende birkaç tane bidon olmak üzere yalnızca su var. Gördüğünüz üzere ben bir çiftçiyim. Hayvanlarımız, ağaçlarımız ziyan görüyor. Ağaçlarımız susuzluktan kuruyor. Tankerlerle su getirerek yaşamaya çalışıyoruz” dedi.
“GÖZLERİNDEKİ IŞILTIDA KÖYÜMÜZE SU VAR MI?”
Daha sonra Şanlıurfalı olan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ‘ye de davette bulunan çiftçi Bilir, “Sayın Bakanımız Nebati Bakana sesleniyorum. Gözlerindeki ışıltıda bize gönderebilecek su varsa o ışıltıdan bize su göndersin. Yoksa o ışıltı bizim hiçbir şeyimize yaramıyor ve deva de olmuyor” dedi.
Bilir, yetkililerden yardım isteğinde bulunurken de şunları söyledi: “Ak Parti Şanlıurfa milletvekillerinin aslında birbirinden haberi yok. Sayın Cumhurbaşkanımız milleti aya götürüyor. Köyde su olmazsa aya nasıl gideceksiniz? Yüzlerce ağaç kuruyor. Vicdanı olan herkese sesleniyorum.
Allah için sesimizi duyun ve herkesle paylaşın, Lütfen bize yardım edin. Köyümüzde 10 yıldır su yok. Yazın su gelmiyor. Yalnızca yağmurlu havada bize su veriyorlar. O da bize yazıl değil. Kışın su var, yazın yok. Yeraltı sularımız kurudu. Şanda köyde 1-2 kuyudan öbür su yok.“
“BİZ DAİMA MUHARREM AYINDAYIZ”
Bilir, Muharrem ayında olduğumuzu hatırlatarak, suyun 10 kilometresinde Kerbela hayatı yaşadıklarını vurguladı. Bilir şöyle dedi: “Muharrem ayındayız. Nasıl ki Hazreti Hüseyin şehit edilirken öbür tarafı ona bir damla suyu reva görürken, susuzluktan kırılan Peygamber efendimizin torunları üzere, biz de Fırat’a 10 kilometre uzakta olmamıza karşın bize su verilmiyor.
Suya muhtacız. Biraz içme suyu gelince de köylüyü bilirsiniz, kendisinden evvel hayvanını düşünür ona su vermeye çalışır, O vakit insanlara su kalmıyor. Bütün yetkililere sesleniyorum. Allah için bize yardım edin. Biz de Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan, vergisini veren, askerlik hizmetini yapan insanlarız. Yalnızca içme suyu istemiyoruz. Ağaçlarımızı sulamak için su, hayvanlarımızı sulamak için su istiyoruz. Yetkililer çığlıklarımıza inanmıyorsa gelsin kendisi görsün, araştırsın.”