KÜÇÜK ve orta ölçekli işletmeler için satışın yapılması kadar sevkıyatın problemsiz tamamlanması da kritik ehemmiyete sahip. Eserlerin vaktinde ulaşmaması, hasar görmesi, güvensizlik ve fiyatlarda yaşanan ani dengesizlikler hem ticari ziyanlara hem de prestij kaybına yol açabiliyor. İşte bu meselelerin tahlili ‘dijital nakliye ağı’ ile mümkün. Altı yıl evvel Birleşik Arap Emirlikleri’nde kurulan, 1.5 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren TruKKer, piyasada yük arayan araçlarla, araç arayan işletmeleri buluşturuyor. Araç sahipleri öteki vilayetlere boş dönmekten kurtulurken, ’ler de ucuz ve inançlı nakliye hizmeti alıyor. Platformun nasıl çalıştığını, sunduğu avantajları ve yeni devir gayelerini, TruKKer Türkiye, Doğu Avrupa ve BDT’den Sorumlu Genel Müdürü Hakan Arıkan ile konuştuk.
MADDİ VE MANEVİ KAYIP
“KOBİ’ler ana maliyet kalemi olarak gördükleri lojistik satın alma süreçlerinin aslında işlerinin en kritik modülü olduğunu fark etmeli” diyen Arıkan, “Küçük ölçekli bir firma ihracat talihi yakaladı ve eseri sattı. Fakat bu ticaretin tamamlandığı manasına gelmiyor, tamamlanması için sıkıntısız teslimat gerekiyor. Büyük firmalar üzere her gün onlarca yükleme yapmadığı için deneyimsiz olabiliyor. Kimi vakit kıymetli bir satın alma beklediği tüm kârın ortadan kalkmasına yol açıyor. Ya da ucuz firmayı seçerse sorunlar oluyor. Bize nazaran en büyük sorun muhtemel teslimat ve hasar sorunlarını takip eden süreçler. Bu süreçlerde maksat pazarlara ulaşımı engelleyebilecek navlun, sigorta ve hukuksal evreler güçlü oluyor. Vaktinde teslim edilmeyen eserler KOBİ’lerin kendi pazarlarına ulaşamaması ile sonuçlanıyor. Bu işletmeler ticaretleri nezdinde inanç kayıpları üzere manevi ve türlü maddi ziyanlar yaşıyor” halinde konuştu.
TARAFLAR ORTASINDA KÖPRÜ GÖREVİNDE
Peki TruKKer bu noktada nasıl bir rol oynuyor? Bu soruya karşılık veren Arıkan süreci şöyle anlattı: “İşletme web sitemiz yahut davet merkezimiz üzerinden bize ulaşıyor ve talebini iletiyor. Biz datamız ve piyasa koşullarına nazaran ona bir sayı söylüyoruz. Kabul ederse bu sefer portföyümüzdeki şoförlere dönüyoruz. Muhtaçlık olan güzergâhta bulunan ya da o bölgede sık seyahat edenleri görebiliyoruz ve dijital ortamda bağlantıya geçiyoruz. Kelam gelimi üreticiye 100 lira denildi ve kabul edildi. Biz 95 liraya da araç bulabiliriz, 105 liraya da. O bizim riskimiz. Taraflardan bir komite talep etmiyoruz.”
İşin bir ucunda üretici varken, başkasında de taşımacıların olduğunu belirten Arıkan şunları söyledi:
“Örneğin; Çanakkale’den Mersin’e eser yollamak isteyen bir müşteri var. Mersin’e gitmek isteyen bir araç da Çanakkale’de. Yük getirmiş, boş dönmek istemiyor. Bizim rolümüz burada başlıyor. Boş dönmek istemeyene yük; uygun ve muteber nakliye isteyene de araç buluyoruz. Tüm ortacılar ortadan kalktığı için süreç şeffaf ilerliyor. Eser teslim oldu mu, gümrükte takıldı mı, her evre online takip ediliyor.”
50’DEN FAZLA ÜLKEYE GİDİLİYOR
Birleşik Arap Emirlikleri’nde 2016 yılında kurulan şirketin Türkiye pazarında 1.5 yılı geride bıraktığını belirten Hakan Arıkan, “Şimdiye kadar 400’den fazla müşteri ile çalışmış durumdayız. Birlikte 50’den fazla ülkeye taşıma yaptık. Portföyümüzde 30 binden fazla kamyoncu var. Türkiye’de birinci ofisi İstanbul’da açtık. Sonra Bursa ve İzmir’de açıldı. Bu yıl içinde Adana, Mersin, Ankara ve Samsun ofislerini açmayı planlıyoruz. Bu ofisler KOBİ’lere yurtiçi karayolu nakliyatında hizmet verirken, ihracatlarına da takviye olacak. TruKKer olarak 10 ülkede faaliyet gösteriyoruz. Geçen yıl Kazakistan’da şirket kurduk ve Polonya’da bir şirket satın aldık. Bu iki şirket de Türkiye ofisine bağlı olacak. Türkiye’deki üreticilerin Avrupa ve Türki Cumhuriyetler’e ihracatında rekabetçi fiyat sunacak kamyon portföyüne ulaşacağız. Birinci yılımızda Türkiye’de 10 kat büyüme yaşadık. Bu yılda da 4 kat büyüme öngörüyoruz” sözlerini kullandı.