Dünyada bilhassa elektrikli otomobillerin yaygınlaşmaya başlaması ve akıllı cep telefonlarının her meskene girmesiyle birlikte batarya ve pil meşakkati yaşandı.
Dünyada sonlu sayıda bulunan nikel, kobalt ve lityum üzere elementlere muhtaçlık duyan bu ileri teknoloji bataryalar, tüketim arttıkça talebi karşılamakta zorlaşır hale geldi.
MIT’nin teknoloji mecmuası, tüketimin bu süratle artmaya devam etmesi durumunda 20 kat daha fazla madene gereksinim duyulacağını belirtti. Fakat kobalt, nikel ve lityum madenleri, çoklukla Afrika, Asya ve Latin Amerika’da köle işgücü ile çıkarılıyor.
Dünyadaki kobaltın yüzde 75’inden fazlası, Afrikalı köle işgücü tarafından çıkarılıyor ve her sene binlerce personel madenlerde hayatını kaybediyor.
MIT, bu hammaddelere erişim için hem çevreci, hem de daha insani bir metodun mümkün olduğunu söyledi: Geri dönüşüm.
600 BİN TON PİL VE BATARYA GERİ DÖNÜŞMEYİ BEKLİYOR
Dünyada bu sene itibariyle 600 bin ton pil ve batarya geri dönüştürülmeyi bekliyor.
Bu sayı, 2030’da 1 milyon 600 bin tonu geçecek.
Kanadalı şirketler senede 30 bin ton pil ve bataryayı geri dönüşüme tabi tutuyor.
Her ne kadar piller ve bataryalar belli bir ömre sahip olsa da, içlerindeki elementler adeta ölümsüz.
MIT, şimdiye kadar üretilmiş pil ve bataryalardaki az elementlerin ve bilhassa lityum, kobalt ve nikelin tekrar ve tekrar kullanılabileceğinin altını çizdi. Şayet dünya, daha fazla maden araması ve etraf kirliliği ile karşılaşmak istemiyorsa, tüketimi denetim altına almalı, gereksinim fazlası üretimden kaçınmalı ve en değerlisi batarya ve pilleri geri dönüşüme tabi tutarak, bedelli elementleri tekrar kazanmalı.