BBP başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Destici, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Malazgirt Zaferi’nin 951’inci yılını, Sakarya Meydan Muharebesi’nin 101’inci yılını, Büyük Taarruzun Başlangıcının 100’üncü yılını kutladı.
Destici, “Herkes şunu bilsin ki, vatanımızı, onu yurt edinen milletimizi, evlatlarımızı, sonlarımızı, özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı, bin yıldır bu topraklarda hâkim güç olmamızı hazmedemeyenlerden, bin yıllık hakimiyetimizin intikamın almaya çalışanlardan ve onların işbirlikçilerinden koruyacağız. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın, bedeli ne olursa olsun onu da öderiz” diye konuştu.
‘TÜRKİYE BU SAVAŞIN TARAFI DEĞİLDİR’
Ukrayna’daki durumla ilgili kanaatlerini tekraren ve tüm açıklığıyla kamuoyuyla paylaştıklarını tabir eden Destici, şunları söyledi:
“Rusya’nın Kırım’da ve Ukrayna’da gerçekleştirdiği hukuksuz işgalin karşısındayız. Bunları reddediyoruz, bunları tanımıyoruz. Niyetimizi ve halimizi hiçbir tereddüde yer vermeyecek boyutta ve açıklıkta tekrar tabir ettiğimizi düşünüyorum. Bununla birlikte herkes birtakım gerçekleri anlamak ve kabul etmek zorundadır. Türkiye bu savaşın tarafı değildir. Türkiye savaşan her iki ülkeyle ilgilerini, memleketler arası hukuk çerçevesinde devam ettirmektedir, ettirmelidir, devam ettirecektir. Bu hali ve duruşuyla Türkiye, sağlanacak ve sağlamak zorunda olduğumuz barışın en değerli garantisidir. Evet, Türkiye NATO ülkesidir lakin Türkiye’nin çaba ettiği terör örgütleri tekrar NATO ülkesi olan müttefikleri tarafından desteklenmektedir. Türkiye’ye, Ege ve Akdeniz’de memleketler arası hukukun tanıdığı haklar, NATO üyesi olan müttefikleri tarafından gasp edilmeye çalışılmaktadır. Yunanistan kime güvenerek Türkiye’ye baş tutmakta, hava kuvvetlerimizi taciz etme cüretini göstermektedir. Elbette ABD, AB ve NATO’yu. Türkiye büsbütün haksız ve hukuksuz olarak, yeniden NATO üyesi olan müttefikleri tarafından, ekonomik, askeri ve siyasi yaptırımlara maruz bırakılmaktadır. Türkiye’nin, birebir kelamda müttefikleri tarafından, demokrasi dışı, hukuk dışı, ahlak dışı formüllerle idaresi değiştirilmeye çalışılmakta, Türkiye’ye yönelik darbe teşebbüsleri dahil her türlü komplo, bu ülkeler tarafından hazırlanmakta ve desteklenmektedir. Türkiye’ye karşı düşmanlıklarını gizleme muhtaçlığı bile duymayanların Türkiye’ye istikamet belirlemelerine, Türkiye’yi kendilerinin uzaklıklı durdukları bir savaşın modülü yapmaya çalışanlara müsaade vermeyeceğiz.”
‘TÜRKİYE DURUP DURURKEN SURİYE TOPRAKLARINA GİRMEMİŞTİR’
Suriye’deki gelişmeleri bütün taraflarıyla ve dikkatle takip ettiklerini kaydeden Destici, “Esad Rejiminin Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’ın Türkiye’ye yönelik hadsiz, mesnetsiz açıklamalarını kınıyoruz, lanetliyoruz. Dışişleri Bakanlığımızın, muhataplarına hak ettikleri karşılığı vereceğine inanıyorum. Suriye’nin geçmişten bugüne neden olduğu insan hakları ihlalleri, teröre dayanağı ve Türkiye’ye yönelik mütecaviz davranışlarının yanı sıra hudut güvenliği, göçler, bölgede kurdurulmak istenen terör devleti ve Suriye’de yaşayan Türkmenlerin güvenliği bahisleri, Türkiye’yi müdahaleye mecbur kılmıştır. Türkiye durup dururken Suriye topraklarına girmemiştir. Türkiye’ye yönelik açık, aleni terör taarruzları gerçekleşmiştir. Türkiye’nin bilhassa bu dört bahisle ilgili güvenliğini birinci dereceden ilgilendiren ve tehdit altında olduğu mevzuların inisiyatifini, diğerlerine bilhassa düşmanlarına bırakmasını hiç kime beklemesin” dedi.
‘HERKESİN BU UCUZ SİYASETTEN UZAK DURMASINI TAVSİYE EDİYORUM’
Destici, CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nun konser ve şenlik yasaklarına ait yaptığı açıklama ile ilgili, “On binlerce ya da yüzbinlerce kişi sit alanı içerisinde 3-4 gün boyunca her manasıyla sınırsız bir tertibi o sit alanı içerisinde yapılacak. O müsaadesi kim vermişse, bu bir şuursuzluktur. Bu çeşit şenliklerde de biz kimsenin cümbüşüne, hürriyetine, özgürlüğüne karışmıyoruz. Şenliğin sloganını da, ‘burada olan burada kalır, her şey sınırsız’ üzere birtakım afişler ve sloganlarla şenlik gerçekleştirilecek. Devlet nasıl ülkesini silahlı terör hücumlarından muhafaza mesuliyeti olduğu üzere ahlaki, emperyalist kültür hücumlardan da korumak zorundadır. Mevzuyla ilgili Kemal Kılıçdaroğ’u’nun açıklamalarını gördüm. Kemal Beyin safı ne tarafta onu bilemiyorum. Kemal Beyefendi de, 6’lı masadakilerde safını netleştirmek zorundadır. Sit alanında şenlik yapılmasını onaylıyorsanız, oy uğruna, sadece birtakım kesitlerin takviyesini alma ismine başka taraftan da devlete, devletin valisine, İç İşleri Bakanlığı’na saldırmak için bir ganimet olarak görüyorsunuz. Bu siyaset değil, herkesin bu ucuz siyasetten uzak durmasını tavsiye ediyorum” diye konuştu.