Çarşamba günleri HDP vilayet binası önünde kurulan çadırda bir ortaya gelen alileler, 60’ıncı haftada da hareketlerini sürdürdü. Aileler, ellerindeki ‘Yavrumu verin bana’, ‘Anneler direniyor’, ‘Artık kâfi, bırakın evlatlarımızı’ ve ‘Artık kâfi, yakamızdan düşün’ yazılı dövizlerle evlatlarına teslim olmaları davetinde bulundu.
2014 yılından bu yana haber alamadığı oğlu Muhammed Emin için aksiyonunu sürdüren Gülbahar Teker, “60 haftadır burada aksiyon yapıyoruz. Herkes çocuğu için buraya gelip bekliyor. Yalnızca burada değil, birebir vakitte Diyarbakır, Van, Hakkari ve Mersin’de aileler çocuklarının geri gelmesi için aksiyon yapıyor. Bizler de çocuklarımızın dönmesi için çaba ediyoruz. Bir tek kişi dağda kalmayana kadar hareketimize devam edeceğiz” dedi.
Oğluna teslim olup meskenine gelmesi için davette bulunan Teker, “Oğlum Muhammed Emin, şayet sesimi duyuyorsan gel teslim ol. Senin geri gelmen için 3 yıldır bu aksiyonu yapıyorum. Rastgele bir ceza yok. Gel devletin şefkatli eline teslim ol. Devlet bizim her şeyimizdir. Kâfi ki sen gel devlete sığın. Orada kalma, orası senin yerin değil. Senin baban o yola gitmedi, ailenden de o yola giden olmadı. Seni nasıl kandırıp götürdüler, dön Türkiye’ye gel. Seni bekliyorum, sen gelene kadar ben buradan kalkıp gitmiyorum” diye konuştu.
‘HDP, PKK’NIN TAŞERONLUĞUNU YAPIYOR’
Oğlu Ersin’e teslim olması için davette bulunan Alaattin Koçhan da, “Oğlum Ersin için aksiyona katılıyorum. 60 haftadan beri burada aksiyon yapıyoruz. Ersin, oğlum sesimi duyuyorsan çık gel. Oraların sana yararı yok. Gel ailene geri dön. Bizim gözümüzü yollarda bırakma. Biz buradaki hareketimizde kararlıyız. Hiçbir devlet vatandaşından, çocuğundan vazgeçmediği üzere, senden de vazgeçmeyeceğini biliyorum. HDP, PKK’nın taşeronluğunu yapıyor. Biz burada senin dönmeni bekliyoruz” dedi.
Oğlu Atilla’nın 2016 yılında kandırılarak dağa kaçırıldığını söyleyen Şemsettin Özcan da “Çocuklarımızı alıp götürüp, PKK’ya verdiler, onları geri alıncaya kadar burayı terk etmiyoruz, hareketimize devam ediyoruz. Çocuklara sesleniyorum; gelin, rastgele bir ceza yok. Devletimizin askeri de polis de karışmıyor. Devletimize sığının, bizim öbür devletlerle bağlantımız yoktur. Bizim halimizi görüyorsunuz, gece gündüz demeden sizleri düşünüyoruz. Tek sıkıntımız sizin ne durumda olmanızdır. Diğerlerinin çocuğunun tek bir gece çocuğu gelmediği vakit yerinde duramıyor. Biz yıllardır çocuklarımızdan haber alamıyoruz” sözlerini kullandı.
‘BİZİM TEK BİR BAYRAĞIMIZ VAR’
Türkiye’de yalnızca tek bir bayrak olduğunu vurgulayan Özcan, “HDP’de ne din var ne iman var. HDP’nin gerisine kim giderse birebirdir, rastgele bir farkı olmaz. Bizim tek bir bayrağımız var. İki bayrak olsun diyenler esasen Müslüman olamaz. Bizler HDP’nin önündeyiz, sabredecek gücümüz kalmadı. Atilla, oğlum gel sıcak yuvana dön. Şayet sen bizim sesimizi duyuyorsan gel teslim ol” dedi.