Hürriyet’ten Uğur Vardan, Müellif Murathan Mungan’la son kitabı ‘Işığına Tavşan Olduğum Filmler’i konuştu.
“Artık hayatımızda platformlar da var, farklı izleme biçimlerimiz ve sinemalara ulaşma yollarımız… Bu bahisteki yaklaşımınız nedir?” sorusuna Murathan Mungan şöyle karşılık verdi:
Dört koldan sinema bombardımanının, dünya ölçeğindeki bu artışın, sinemaları lisanıyla, kurgusuyla tektipleştirdiğini düşünüyorum. Sinemalar birer klişeler antolojisine dönüştü, bilgisayar hileleri her şeyi sahteleştirdi lakin sırf ferdî dünyalarıyla öne çıkan ‘auteur’ direktörlerin sineması sahicilik taşır hale geldi. Ticari sinema örnekleri, Netflix üzere kanallar zihinlere format attı. Beşerler sadece sinemaları değil, hayatı da bu formatta seyreder oldu. Seyircinin sinemadan beklentisi ‘fast food’ tüketim suratına endekslendi.
Murathan Mungan değerli gördüğü direktörleri ise şöyle sıraladı:
Andrey Zvyagintsev, Ruben Östlund, Paolo Sorrentino, Roy Anderson, Yorgos Lanthimos, Ryusuke Hamaguchi, Asghar Farhadi, Chloé Zhao, Dea Kulumbegashvili.
SON STAR TÜRKAN ŞORAY
Türk sinemasının yıldızının Türkan Şoray olduğunu söz eden Murathan Mungan, “Aslında çağımızda star devranı bitti. Yalnız bizde değil, dünyada da bu türlü. Fransızların bir kelamı vardır: “Tanrı’nın bütün itibarı ortalıkta fazla görünmemesidir.” Starlık da böyledir, her dakika göz önünde olan, her anı görüntülenen birinden star olmaz. Starlar kuytuda yaşar. Greta Garbo sinemayı bıraktıktan yıllar sonra bile stardı, zira hafızalara geri çekilmeyi göze almıştı. Ünlüsünüzdür, seviliyorsunuzdur, düzgün oyuncusunuzdur başka mevzu ancak starlık ferdî efsaneye sahip olmayı gerektirir, Marilyn Monroe üzere. Bizde Türkan Şoray son stardı. Bir de unutulan bir şey var, ‘star ışığı’ denen şey de yetenek üzere bir şey; ya vardır ya yoktur. Meşhur olunca star olunmuyor. Öte yandan hakikaten güzel oyuncularımız var, onları el üstünde tutmanın en güzel yolu, onlara âlâ projelerde güzel roller yazmaktır bence.” dedi.
Odatv.com