İSTANBUL (İGFA) –Kira artış oranının yasal olarak yüzde 25 ile sonlandırılması, kontrat yenileme periyotlarında kiracılar ile konut sahiplerini karşı karşıya getirirken, sulh hukuk mahkemelerinde kira uyuşmazlıkları yüzünden yoğunluk yaşanıyor.
Çünkü kiralamada 5. Yılını dolduran mülk sahipleri devayı kira tespit davası açmakta buluyor. Mahkemelerde şimdiki kira kontrat ve dekontları kanıt olarak sunularak kira bedelinin aktüel fiyata çekilmesi sağlanıyor.
İstoç İşadamları Derneği İdare Şurası Üyesi ve Gayrimenkul Danışmanı Şenay Araç, kiralamada 5. Yılını doldurmayan mülk sahiplerinin bile şimdiki bedel tespiti için mahkeme yollarına düştüğünü, davada elini güçlendirmek isteyen mülk sahiplerinin bugünlerde adeta dedektif üzere çalıştığını söyledi. Şenay Araç “Öyle ki emlakçılar kapı kapı dolaşılıyor. Armağanlar götürülüyor, hatta emlakçılara para bile teklif ediliyor. Yeni kiralanmış kira kontratlarının peşine düştüler. Emlakçılardan yeni kira kontratları ve dekontları talep ediliyor. O bölgedeki resmi kontratla yüksek sayı ödeyen iki tarafın imzası olan örnek kontrat bulup mahkemeye bildirim etmek için her yolu denemeye başladılar. Zira mahkemeler kira tespit davalarında bunları baz alıyor” diye konuştu.
Kiralamada yüzde 25 sonu getirilmesinin yeni ve eski kiracılar ortasında uçurum oluşturduğunu, bu nedenle dava sayısının da arttığını açıklayan Şenay Araç, “Konuyla ilgili çok sayıda başvuran oldu. Mahkemeler kira tespit davalarında yeni kira bedelini belirlerken dekont ile yeni mukaveleyi değerli ölçüde baz alıyor şöyle ki: Eski kira bedeli 10 bin TL ise ve bölgedeki yeni kira bedeli 50 bin TL olduysa mahkeme yeni kiraya 35 bin üzere bedel biçiyor. Yani yeni rayiç bedelinin %20 yahut %25 altında bir sayı ortaya çıkıyor bu formda mahkemenin belirlediği yeni kira bedeli ile kiracının yeni ödeyeceği fiyat belirlenmiş oluyor. Mülk sahipleri adım adım her türlü yolu deneyerek aktüel kira kontratlarına ulaştığında bu davalarda kazanan taraf oluyor. Kiracılar ise mahkeme tarafından tespit edilmiş yeni kira bedelini ödemek zorunda kalıyor.” değerlendirmesinde bulundu.