Ata SEVGİ – AjansCANKA / MUĞLA (İGFA) – Yerel Seçimlere 5 ay kala Muğla siyasetinden birinci ses, dünyaca ünlü turizm ilçesi Bodrum’dan yükseldi.
AjansCANKA’ya özel açıklamada bulunan turizmci öğretmen Cafer Taşkan; lokal seçimler öncesi Bodrum’da din lisan ırk gözetmeksizin birlik olma vaktinin geldiğine dikkat çekti.
Bodrum’un dünyanın gözbebeği ve değerli bir turizm merkezi olduğunu söz eden Taşkan, “Zaman birlik olma, birlikte olma, el ele kenetlenme vakti. Elbet ki global dünyada artık idare sistemleri, toplumsal çevreler, nüfusların demografik yapıları, hasılı her şey lakin her şey değişiyor. Ama gün geçtikçe değişmeyen ve her geçen gün daha da çoğalarak artan tek şey var, oda Bodrum’un dağ üzere biriken ve Bodrum’da yaşayan insanların yaka silktiği meselelerin varlığıdır. Bu problemler gerek yurt içinde ve gerekse de yurt dışında makus imaj oluşturmakta. İşte tüm bu aksilikleri değiştirmenin vakti geldi ve geçiyor. Bodrum’un bitmek bilmeyen meseleleri yıllardan beri herkesin huzurunu bozmaya,kurgulanmış üzere her geçen gün dağ üzere büyümektedir. Tabiri caizse sorun çok fakat tahlil yok. Tahlil çalışmaları ise yamalı bohça misali, bir tarafı onarılırken öteki taraftan patlak veriyor” dedi.
HAYALİ DEĞİL GERÇEK SİYASETLER HAYATA GEÇİRİLMELİ
Bodrum mahallî idaresinin öteki devlet kurumlarıyla iş birliği içinde çalışması gerektiğine de dikkat çeken Cafer Taşkan; “Bodrumun kulaktan dolma hayali projelere ve süslü laflara ne yazık ki ayıracak ne sabrı kalmıştır, nede vakti. Hayali belediyecilik, rant uğruna yok edilen Bodrum’un tarihi dokusu, hayati kıymete sahip su ve alt yapı sıkıntıları, trafik karmaşası sorunu, yanlış planlanan akıllı kavşaklar sorunu, Bodrum’un her geçen gün endişeli düşü haline gelen Bodrum çöplüğü sorunu, yarım yamalak bırakılan ana yollar ve köstebek yuvasını andıran kent içi yollar sorunu, dağ üzere büyüyen çarpık yapılaşma ve imar problemleri, sıhhat hizmetlerinin bilhassa yaz aylarındaki yetersizliği, turizmde yaşanan ve turistlere dayatılan zorbalıklar ve sahtekârlıklar, kaldırımların ve kıyıların şuursuzca işgali… Daha neler, neler… 21. yüzyıl belediyecilik anlayışı elinde olanla yetinmeyi değil, omurgayı dik tutarak tüm devlet kurum ve kuruluşlarıyla işbirliğini gerektirmektedir. Bodrum’un en değerli geçim kaynağı turizmdir. Yollar bir formda yapılır, su sorunu bir formda planlı çalışmalarla en asgariye indirilebilir, çöp sorunu planlı ve koordineli çalışmayla son bulur, trafik çözülebilir lakin Turizm elden giderse onu bir daha geri getirmek çok güç olur, hatta imkânsız olur. Turizmi Bodrum’da birinci başlatan esaslı ailelerden birinin damadı olarak büyüklerden çok dinledim geçmişteki turizmi. Halbuki şimdiki turizmi gördüğüm vakit dehşete kapılıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
TURİZM MAGANDALIĞI ÖNLENMELİ DÜRÜST ESNAFA DAYANAK VERİLMELİ
Bodrum’un turizm gelirinden öteki bir geçim kaynağı kalmadığını söz eden Taşkan, “Turizm yok olursa Bodrum’un geçim kaynağı ne olur? Mahallî işletmeler nasıl ayakta kalır? Bacasız sanayi dediğimiz ve övündüğümüz turizm geliri yok olursa Bodrum’da ve Türkiye’de neler olur? İktisat nasıl etkilenir? İşte bu yüzden diyorum ki lütfen fakat lütfen turizmi, can damarımızı yok etmeyelim. Mademki bizler bu kentte yaşıyoruz, bu kadim ilçenin ekmeğini yiyoruz, din, mezhep, ırk, sen, ben, o, bu, şu ayırımı gözetmeksizin, birbirimizi ötekileştirmeksizin, kırmadan, üzmeden Bodrum için tek yürek olmalıyız. Eski Bodrum yok artık. Yeni Bodrum var… Yeni Bodrum’a yenilikler katarak tekrar var etmek bizlerin elinde… Turizmdeki bu problemleri ortadan kaldırmak ve yok etmek yüksek maliyetlere bakmaz. Küçük dokunuşlara, estetik niyetlere, güçlü ve kararlı mahallî yöneticilere ve bu yöneticilerin devletin öteki kurum ve kuruluşlarıyla omurgayı dik tutarak, iş birliği içinde, aldığı kararlara ve bu kararları kesin ve net bir biçimde uygulamaya bakar. Lütfen can damarımızı yok etmeyelim” diye konuştu.