Türkiye Devrimci Hareketi başkanlarından Oğuzhan Müftüoğlu, gazeteci Merdan Yanardağ’ın programına katıldı. Müftüoğlu, Türkiye’de solun durumu ve HDP hakkında konuştu. Etnik siyasetin solu zayıflattığını belirten Müftüoğlu, Kürt hareketini birincil öncelik olarak gören sol hareketin, işçi sınıfını ve devrimci hareketi maksat almayarak solu zayıflattığını söyledi.
Oğuzhan Müftüoğlu, HDP ile farklılıkları olduğunu ve geçmişe dönük olarak tenkitleri olduğunu belirterek, bunları dostça tartıştıklarını söz etti. Müftüoğlu, “Aday listelerindeki Cengiz Çandar üzere arkadaşları Dev-Genç’ten tanıdığım için söylüyorum. Onlar değil, birçok mevzuda farklılıklarımız var. Bunları eleştiririz. Lakin onların sola karşı, bizlere karşı geçmişteki tavırları konusunda önemli tenkitlerimiz var. Olumsuz sonuçları da oldu. Bunları dostça tartışıyoruz. Uzun uzunluklu eleştirmenin çok yanlışsız bir şey olduğunu düşünmüyorum. Haklı oldukları mevzularda yanlarında oluruz. Yanılgılı taraflarını eleştiririz. Benimsemesek de onlar hücuma uğradığında yanlarında oluruz. Dostça, bir eleştirel dayanışma ilgisi. Sosyalist Güç Birliği ile, partimizle geleneğimizle olan ilgilerin bu formda olmasını savunuyoruz. Sola karşı eleştirim, bu ilgiyi yanlışsız değerlendirmeyen arkadaşların da kusurları var. Bağımlılık münasebeti gelişiyor. O farklı bir tartışma konusu.” diye konuştu.
Merdan Yanardağ, “Solu öğüten bir yanı yok mu?” sorusunu sordu. Müftüoğlu, “Var natürel ki. Kaynağını Türkiye’de solun gelişmeye başladığı 60’lı yıllardan sonra, solun önüne barikatlar kuruldu. Darbeler, cezaevleri, yasaklar ve en kıymetlisi de seçim barajı. Sola karşı konuldu, sonradan Kürt hareketine de karşı işletildi. Bütün bu müddet içerisinde sol da bu yasak nedeniyle sağdaki yahut soldaki rastgele bir partinin ,oralardan, onların gücü altına siyaset yapmayı temsil imkanı sağlamayı bir yol olarak aradı. Bu giderek bağımlı bir şeye, solun kendisinin bağımsız bir güç olmasından uzaklaşmasına yol açan bir durum. Çok kıymetli bir mani olduğunu düşünüyorum.” cevabını verdi.
Yanardağ, sol hareket hakkında ise “Kendi ayakları üzerinde durabilmesi için, Kürt hareketinin vesayetinden çıkması gerekmiyor mu?” diye sordu. Müftüoğlu şöyle yanıtladı:
“Evet. Zıddından okuyalım. Diğer yerden mevcut rejimin imkanları içinde Meclis’e girerek, onunla sonlu bir şeyi teşvik eden gerçek durum var. Bunun yerine örgütlenmeyi, örgütlü gücü, güçlenmeyi temel alan bir çizgi, daha gerçek bir çizgidir. Kendi örgütlü gücünle var olman gerekiyor. Kürt hareketini desteklemeyi temel sıkıntı sayan, Türkiye’de işçi sınıfları ve devrimci hareketi büyütmeyi değil, yalnızca onu birinci vazife aldığı için vakitle eridi. Sol zayıfladı. Önümüzdeki devirde parlamentoda temsil de kıymetli olabilir. Lakin temel kıymetli olan işçi sınıfların, gençlerin, bayanların mevcut sistem karşısında güçlü bir örgütlülükle, ayrıyeten bağımsız olarak örgütlenmesi. Türkiye’nin geleceği de buna bağlıdır. Aslında Kürt meselesinin tahlili de buna bağlıdır. Toplumsal barış temelinde bir tahlilini geliştirecek bir yol da Kürt hareketi açısından da temel değerli olandır.”