Millî Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları, Yunanistan Silahlı Kuvvetleri’nin Ege ve Doğu Akdeniz’de “tansiyonu daima yükseltmeye çalıştığını” belirterek 15 Ağustos’tan bugüne kadar vazife uçuşundaki Türk jetlerini 14 farklı olayda toplam 3 bin 372 saniye radar kilidi atarak taciz ettiğini açıkladı.
Millî Savunma Bakanlığı kaynakları, Yunanistan’ın geçen sene Türk hava alanı ve karasularına yönelik toplam 1616 ihlal ve tacizde bulunurken, kelam konusu sayının bu yılın 8 ayında 1123’e ulaştığı bildirildi.
Yunanistan’ın son olarak 1 Eylül’de Rodos güneyinde ‘NATO Deniz Muhafızı Harekatı’ misyonu icra eden deniz karakol uçağına tacizde bulunduğunu anımsatan kaynaklar, kelam konusu uçağın NATO vazifesi icra ettiğini ve silahsız olduğunu vurgularken mütekabiliyet asılları çerçevesinde kelam konusu tacizlere ve ihlallere misliyle karşılık verildiğini açıkladı.
Ayrıca, 1988 tarihli ‘Türk- Yunan Atina Mutabakat Muhtırası’nda belirtilen Moratoryum Dönemi (15 Haziran- 15 Eylül) ve ulusal, dini günleri dikkate almadan NOTAM ilan eden Yunanistan’ın, Ege’de tansiyonu yükseltmeyi sürdürdüğü aktarıldı.
Yunanistan’ın geçen sene askeri deniz ve hava araçları ile Türk hava alanı ve denizde toplam 1616 ihlal, taciz gerçekleştirdiğini aktaran MSB kaynakları, bu sayının 2022’nin 8 ayı içinde geçen yılın tıpkı devrine oranla artarak 1123 olduğunu bildirdi. Bilhassa son aylarda artan ihlal ve tacizleri kapsamında Yunanistan’ın, 15 Ağustos’ta Rodos güneyi, Midilli Adası batısı, Ahikerya Adası batısı ve güneyi ile Sakız Adası güneyinde vazife uçuşundaki F-16’ları toplam 1330 saniye radar kilidi atarak taciz ettiğini kaydetti. Yunanistan’ın, “iyi komşuluk bağlantılarına karşıt faaliyetlerine” 18 Ağustos’ta da devam ederek Sakız Adası güneybatısında iki F-16 uçağına 180 saniye radar kilidi uyguladığını da açıkladı.
Yunanistan’ın 23 Ağustos’ta misyon uçuşundaki Türk jetlerini dört farklı olayda toplam 1020 saniye radar kilidi uygulayarak taciz ettiğini açıklayan Bakanlık kaynakları, 24 Ağustos’ta Midilli Adası güneybatısında 303 saniye, 29 Ağustos’ta ise Gökçeada güneybatısında Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na ilişkin bir F-16 uçağına 350 saniye müddetle radar kilidi attığını, son olarak 1 Eylül’de vazife uçuşundaki Türk uçaklarına yönelik tacizde bulunduğunu kaydetti. Kaynaklar, Rodos güneyinde ‘NATO Deniz Muhafızı Harekatı’ vazifesi icra eden deniz karakol uçağına 136 saniye radar kilidi uygulayan Yunanistan’ın, tıpkı uçağı İstanköy Adası güneybatısında da 53 saniye müddet ile radar kilidine maruz bıraktığını aktardı. Kaynaklar, kelam konusu uçağın NATO misyonunu yapması ve silahsız olmasının ise Yunanistan’ın düşmanca davranışının boyutlarını bir sefer daha ortaya koyduğunun göstergesi olduğunu lisana getirdi.
MSB: Milletlerarası hukuka aykırı
Millî Savunma Bakanlığı kaynakları, mütekabiliyet asılları çerçevesinde kelam konusu tacizlere ve ihlallere misliyle karşılık verildiğini belirtirken, Yunanistan’ın bu ihlallerle ilgili gösterdiği ‘Atina FIR alanına girerken uçuş planını bildirilmemesi’ münasebetini ise milletlerarası hukuka karşıt olarak nitelendirdi. Yunanistan’ın Milletlerarası Sivil Havacılık işleyişini düzenleyen Şikago Sözleşmesi’ne alışılmamış davranarak hizmet alanı olan FIR alanını egemenlik alanı olarak gördüğünü ve uçaklardan uçuş planı istediğini belirten kaynaklar, “Uluslararası hukuka nazaran FIR alanları hizmet alanlarıdır ve Şikago Kontratı devlet uçakları için uçuş planı verilmesi üzere bir mecburilik içermemektedir” sözünü kullandı.
Kaynaklar, Türkiye’nin sürekli diyalog ve düzgün komşuluk davetinde bulunduğunu hatırlatarak, “NATO müttefikimiz Yunanistan’ın milletlerarası hukuk ve müttefiklik ruhuna alışılmamış bu saldırgan aksiyonları asla kabul edilemez. Kimse için bir tehdit olmayan ülkemiz güçlü, emniyetli ve faal bir müttefik olarak bölgesinde ve tüm dünyada barış, huzur ve istikrar için elinden geleni yapmaktadır” görüşünü paylaştı.
MSB kaynakları, “Yunanistan’ın 1919- 1922 yıllarında kimi ülkelerin teşviki ve dayanağı ile Türk topraklarında işgal teşebbüsünde bulunduğunu” belirterek bunun sonucunda Yunanistan’ın başbakanlarını, bakanlarını, genelkurmay liderini idam ettiğini belirtti. Bakanlık kaynakları, işgal teşebbüsü sonrası Yunanistan’ın “tazminat bile ödeyemez duruma düştüğünü” söyleyerek , tarihten ders alınması ve yeni maceralardan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Kaynaklar, Yunanistan’ın bununla birlikte başlattığı silahlanma çalışmalarının devam ettiğini aktardı. Bunun “Yunan halkına ekonomik yansımasının da çok ağır olduğunu” tabir eden kaynaklar, “bu durumun halkın refahını olumsuz etkilediğini” kaydetti.
“Pozitif gündeme odaklanılmalı”
Pozitif gündeme odaklanılması ve tansiyonun düşürülmesinin hem ikili münasebetlere hem de bölgesel iş birliğine katkı sağlayacağını lisana getiren Bakanlık kaynakları, “Yunanistan’daki kimi siyasalların, akademisyenlerin, emekli askerlerin bizim lisana getirdiğimiz argümanları kullanmasını, anlamasını da büyük bir memnuniyetle müşahede ediyoruz” tabirini kullandı.
Güven Arttırıcı Tedbirlere ait görüşmelerin dördüncü tipi için davet ettikleri Yunanistan Savunma Bakanlığı heyetini Ankara’ya beklediklerini bir kere daha yineleyen yetkililer, “Ancak, güzel komşuluk ve diyalog çağrılarımız bir zafiyet olarak algılanmamalı, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ülkemizin hak, alaka ve menfaatlerini korumakta azimli, kararlı ve buna muktedir olduğundan kuşku duyulmamalıdır” diye konuştu.
(DHA)