Suriye ve Filistin asıllı tutuklu 16 sanığın, İsrail saklı servisi ismine Türkiye’de yaşayan Filistinliler başta olmak üzere yabancı asıllı şahıslarla ilgili bilgi topladıkları argümanıyla “casusluk” kabahatinden yargılandığı davada, 7 sanığın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu 11 sanık ile birtakım tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı. Duruşmaya 2 tutuklu sanık da Ses ve İmaj Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) bağlandı.
Duruşmada savunması alınan tutuklu sanıklar, suçlamaları reddederek, tahliyelerini istedi.
Sanıklar ve avukatların savunmaların akabinde mahkeme orta kararını açıkladı.
Sanıklar Gassan Saade, Mohammed H. I. Barzaq, Raed Ghazal, A. Kemal N. S. Ashour, Ahmed A. M. Alsoudı, Alaeddin A.M. Hamada, Mohammed S. A. Qahman’ın kabahat vasfının değişme ihtimalini, tutuklu kaldıkları süreyi, tutuklamanın önlem olmasını, tutuklamadan beklenen maksadın isimli denetim önlemleriyle de karşılanabilmesini göz önüne alarak tahliyelerine karar veren mahkeme, bu sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı halinde isimli denetim önleminin uygulanmasına hükmetti.
Heyet, 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İlgili haber: 16 Mossad casusu için iddianame tamam: “Paranın izi”
MİT’İN YAKALADIĞI İSİMLERİN İDDİANAMESİNDE NELER VAR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İsrail bilinmeyen servisinin irtibata geçtiği Türkiye’deki Filistin ve Suriye asıllı bireylere, ülkedeki Filistinliler başta olmak üzere yabancı asıllı bireylerin kurdukları sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini takip etmek için para karşılığı casusluk yaptırdığı kaydediliyor.
Casusluk karşılığında bu şahıslara maddi menfaat sağlandığı, bağlılık ve sadakatlerinin canlı tutulduğu belirtilen iddianamede, 2015’in son aylarında gayri resmi yollarla Türkiye’ye giren sanıklardan Abdülkadir Barakat’ın, buradaki casusluk şebekesinin para transferine taraf verdiği aktarılıyor.
Bu transferlerin tam kapalılık içinde havale ofisleri, kripto para hesapları ve gibisi yollardan yapıldığına işaret edilen iddianamede, ödemelerin bir kısmının da kuryeyle gerçekleştirildiği, sanık Barakat’ın, Almanya’da yaşayan İsrail pasaportlu Ahmad Zaid’in talimatları doğrultusunda casusluk yapılanmasında kuryelik görevini üstlendiği tabir ediliyor.
Sanıklardan Abdelrahman Abunawah’ın, talimatlar doğrultusunda zımnilik içinde bilgi temin edip servis ettiği, Türkiye’ye geldikten sonra ankesörlü telefonla bağlantı kurduğu ve nizamlı olarak Zaid tarafından iletilen pozisyon bilgilerini girerek keşif süreçleri gerçekleştirdiği bilgisi verilen iddianamede, bu sanığın kameralı gözlükle istenilen yerlerde yaptığı çekimleri özel program sayesinde wi-fi ağlarını tarayarak ilettiği anlatılıyor.
Mohammed Salhab’ın da Filistin menşeli kurum ve kuruluşların ve bünyelerinde çalışanların mesken adresleri, fotoğrafları, mail adresleri, telefon numaraları ile başka ferdî bilgileri raporladığı bildirilen iddianamede, bu sanık tarafından temin edilen bilgilerin Türkiye’de faaliyet gösteren kurum ve kuruluşlar aleyhine olmasının yanı sıra, burada ikamet eden kişi ve toplumlar ziyanına da sonuç doğurabilecek mahiyette olduğuna işaret ediliyor.
İddianamede, 16 sanığın, “devletin zımnî kalması gereken bilgilerini siyasal yahut askeri casusluk hedefiyle temin etme” kabahatinden 15 yıldan 20 yıla kadar mahpusla cezalandırılmaları isteniyor.
GÜNLERCE MANŞETTEN DÜŞMEDİ
MİT operasyonu ile yakalanan 16 kişinin MOSSAD casusu olduğu argümanı, Türk basınında günlerce manşet oldu.
Kimi gazeteler, “Şimdi hesap vakti” dedi, yakalanan şahısların cezalandırılması davetinde bulundu.