Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğretmenlerin meslek kanunu değişiklikle ilgili “İsteyen öğretmenimiz şayet başvurursa, bu süreçleri tamamlarsa; uzman öğretmen ya da başöğretmen olabilir. İstemiyorsa, öğretmen olarak hiçbir hak kaybı olmadan çalışmasına devam edebilir” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı Kıymetlendirme Toplantısı’nda öğretmenler ve yönetimciler ile bir ortaya geldi. Öğretmenlerin meslek kanunu değişikliğinin akabinde yaşadığı süreci anlatan Bakan Özer, şunları söyledi:
* “Sosyal medyada yazdan itibaren bir sorun başladı. ‘Hepimiz uzman öğretmeniz, prestijimize dokunmayın’ dediler. Güya imtihanla öğretmenin yeterliliğini ölçüyormuşuz üzere bir manipülasyon ortaya çıktı. Kimin haddine ki öğretmenin yeterliliğini ölçmek? Bu isteğe bağlı bir meslek sistemi. Mecburî değil.
* İsteyen öğretmenimiz şayet başvurursa, bu süreçleri tamamlarsa; uzman öğretmen ya da başöğretmen olabilir. İstemiyorsa, öğretmen olarak hiçbir hak kaybı olmadan çalışmasına devam edebilir.
* Hatta siyasi parti başkanları boykot daveti yaptı. Güya bizden fazla öğretmenleri düşünüyormuş üzere. Öğretmenlerimiz herkese dersini verdi. Kaideleri sağlayan öğretmenlerimizin yüzde 95’i, bu eğitimlere başvurdu.
* Eğitimlere başvuran öğretmenlerin yüzde 99’u eğitimlerini tamamladı, eğitimlerini tamamlayan öğretmenlerin de yüzde 98’i imtihana başvurdu. Tüm öğretmenlerimize en içten şükranlarımızı sunuyorum.”
“EYLEME KATILAN ÖĞRETMENLERİMİZİN DERS FİYATLARI KESİLECEK”
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun, birtakım sendikalarca yetersiz bulunup, 1 Kasım’da aksiyon daveti yapılması konusuna değinen Özer, şu tabirleri kullandı:
* “Son vakitlerde aksiyonlar, kısmi hareketler, tam gün hareketler davetlerini duyuyoruz. Şuna emin olun; sizi bizden daha fazla seven kimse olamaz. Sizin sıkıntınızla dermanlanan, sizin şartlarınızın güzelleştirilmesi için gece-gündüz demeden çırpınan hiç kimseyi bulamazsınız. Bugünler geçecek geriye nerede tutum alındığı kalacak. Yarın ve ondan sonraki günlerdeki hareketlerde öğrencilerimizin mağdur olmaması için elimizden gelen her türlü tedbiri alacağız.
* Bizim için aslolan şey, dersin hiçbir kesintiye uğratılmamasıdır. O aksiyona katılan öğretmenlerimizin ders fiyatları kesilecektir. Şayet öğretmen, velilerle temas kurup, öğrencinin okula gelmesini engelliyorsa da yasal süreç başlatılacaktır. Bunu herkes bu türlü bilsin. Öğretmenlik Meslek Kanunu’na nazaran, inşa edilen bir sistem var ve bu sistem zorunlu değildir. Zarurî olmayan bir şeyin aksiyonu olmaz. Rasyonel değildir; istemiyorsan, girmezsin.
* Matematikle, bilimle uğraşıyorsunuz. Bir şey isteğe bağlı değilse zaruriyse; istenmediği vakit hareket yapılır. Lakin isteğe bağlıysa aksiyon yapılmaz. İstemiyor musun kardeşim? O vakit başvurma, o vakit imtihana girme. Bırak da yararlanmak isteyenler, bu imkandan yararlansın. Onun üzerine bir manipülasyon, bir spekülasyon yapmaya hakkın yok.
* Her konuşmamızda söz ettik, Öğretmenlik Meslek Kanunu bu haliyle yalnızca bir başlangıçtır. Her kanun çıktığı vakit yeni eklerle, yeni haklarla her vakit güncellenecektir. Çok daha âlâ noktalara getirilecektir.”
“10 YIL BEKLEME KOŞULUNU 5 YILA DÜŞÜRECEĞİZ”
Öğretmenlerin şikayetleri ve taleplerine de yakından kulak verdiklerini söyleyen Özer, şunları söyledi:
* “Sınavlar bitip süreçler tamamlandıktan sonra 2-3 tane uygunlaştırma yapacağız. Bir tanesi kıdemli öğretmenlerimizle ilgili. Yılı tam net değil; bu yıla sahip olan öğretmenlerimiz uzman öğretmen olduktan sonra 10 yıl daha başöğretmenlik için beklemesinler diyerek o kuralı kaldıracağız.
* İkincisi şayet eğitim alanında yahut atandığı alanda yüksek tezli lisans yapmışsa; uzman öğretmenlik için 10 yıl bekleme kaidesini 5 yıla düşüreceğiz. Eğitim alanında ya da atandığı alanda doktora yapmışsa, direkt başöğretmenliğe başvurma hakkı getireceğiz. Alana daima kulak verip, daima birlikte kararlar alıp, süreçleri güzelleştirmeye çalışıyoruz. Kimse gölge etmesin, öbür ihsan istemiyoruz.” DHA