Kanal7’de ekranlara gelen “Başkent Kulusi” programında Mehmet Acet’in gündeme dair sorularını cevaplayan MHP Genel Lider Yardımcısı Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, çarpıcı açıklamalar yaptı.
2023 seçimleri için 2021’in Eylül ayında hazırlıklara başladıklarını söyleyen Karakaya, yapılan toplantılarda vatandaşlara CHP’nin bâtın ajandasıyla ilgili bilgiler verildiğini ve partinin bilhassa de Kemal Kılıçdaroğlu idaresinde unsurlarından saptığını, HDP’nin farklı bir versiyonu olarak hareket ettiğini anlattıklarını lisana getirdi.
Prof. Dr. Mevlüt Karakaya’nın açıklamalarından satır başları şu formda;
Adım adım 2023’e hakikat… MHP olarak 2021 Eylül’ünde seçim çalışmalarımıza başladık. 81 vilayette toplantıları büyüttük.
Muhtarlar, sivil toplum örgütleri, kanaat liderleri ve halk da dahil olmak üzere bu toplantılara davet ediliyor. Bu toplantılar sahiden ağır geçiyor. İstişari nitelikte toplantılar oluyor.
TOPLANTILARDA CHP’NİN ‘GİZLİ AJANDASI’ ANLATILIYOR
Toplantılar bilhassa CHP’nin son devirlerde izlediği siyasetlerin kapalı ajandasını anlatma halinde. CHP deyince Atatürk’ün kurduğu bir parti, cumhuriyeti kuran bir parti kökleşmiş oturmuş bir parti algısı var.
Sırf CHP’nin o eski geleneğini düşünerek oy verenler var ya da o sempati ile bakanlar var. Bilhassa Kemal Kılıçdaroğlu idaresindeki, partinin bu partiyle hiç bir alakasının kalmadığını görüyoruz. Kimliği de değişti unsurları de değişti. HDP’nin farklı bir versiyonu olduğunu amaç itibariyle de bakıldığında çok farklı bir yere gitmeyeceğini çok net formda söz etmeye anlatmaya çalışıyoruz ki vatandaşlar bunu gerçek manada görsün.
BEKA MESELESİ
Finlandiya’da İsveç’de birçok NATO ülkesinde PKK şov yapıyor. Bir terör örgütünden bahsediyoruz hem terör örgütü olarak tanımlıyorlar hem de bunların burada faaliyetlerine şov yapmalarına gösteri yapmalarına müsaade veriyorlar. Ve hatta şovlar sırasında bir Türk’ü darp ediyorlar. 40 yıldır bu mevzuyu biz beka sıkıntısı olarak görüyoruz. Bitti mi, bitmedi. Evet hudutlarımızda biz bunu bitirdik sonlarımız ötesine gönderdik çaba hudut ötesinde devam ediyor. Bunlar ülkemizin geleceği için yapılıyor.
Birçok ülkeden çok önemli yardımlar aldıklarını uyuşturucu kaçakçılığından çok önemli finansmanlar elde ettikleri biliniyor.
Bu tehdit devam ediyor kim ne derse desin gerisindeki güçler ülkeler bundan vazgeçmediler. Vesayetler üzerinden bir yere bu olaylar evrildi. 11 Eylül’den sonra belirli bir paket bir tertip çerçevesinde yayıldı dağıldı. CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun verdiği bildirilere bakarsanız Selahattin Demirtaş üzerinden demokrasiyi mazeret ederek “serbest bırakılmalı” diyor. İkinci olarak “açılım sürecini tekrar başlatacağım” diyor.
Çok açık ve net! Ben size bir soruyla karşılık vereyim. Bugünkü ittifak yapısı içinde, geçtiğimiz seçimlerde FETÖ’cüler kime oy verdi? İttifak olarak… Şu anda neredeler?
OPERASYONLAR
Irak’ın kuzeyinde olduğu üzere Suriye’nin kuzeyinde de bir PKK yapılanması hedefleniyordu. Hala bu tehdit devam ediyor. Türkiye oraya gitmemiş olsaydı, 3 milyon Suriyeli içeride fakat 10 milyon hudutların gerisinde… Bombanın önünden kaçan insanlara siz de bu taraftan mı ateş açacaksınız? Güya davetiyeyle getirildi üzere bir algı oluşturuluyor. Şu anki Millet İttifakına biz neden zillet ittifakı diyoruz?
15 Temmuz’da bir felaket yaşadık. Askeri darbe üzere söz ediliyor fakat bu teşebbüs direkt doğruya hükümetin kendisine devletin kendisine yapılan bir teşebbüstü. Bu bir işgal teşebbüsüydü. Kılıçdaroğlu, tankların önünden geçti gitti, televizyondan izledi. Meral Akşener üzere.. O gece partilerin üst idarelerinin isimlerine bakın. Şahin duruş sergileyenler Cumhur İttifakının yanında yer aldılar.
“TÜRK ORDUSU TÜM DÜNYAYA GÜCÜNÜ GÖSTERDİ”
40 gün sonra yapılan operasyona kim karşı çıktı. Fırat Kalkanı bilhassa yapıldı. Genel Liderimiz da Sayın Cumhurbaşkanımız da bu harekatı istedi. O harekat Türk ordusunun çökmediğini tüm dünyaya gösterdi. Bu operasyonu başlatanlar ülkenin bekasını düşünenler. Beka yalnızca toprak değil… Diğer bir tarafı da var.
Şu an dünyada 38 çatışma alanı var. Bunların büyük bir kısmı da bizim sonlarımız etrafında yaşanıyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ
Eğer 2018’de Cumhurbaşkanlığı sistemine geçemeseydik, Türkiye idare krizi yaşardı. Bu operasyonları yapamazdı. Bu güçlü idare… Dünyada pandemiyi en konforlu formda geçiren Türkiye oldu. Türkiye birçok ülkeye bu süreçte yardım etti.
ENFLASYON VE HAYAT PAHALILIĞI
Bizim dünyanın içindeki dururumumuzu pozisyonumuzu görmemiz lazım. Enflasyonla hayat pahalılığı birbiriyle alakalıdır lakin birebir şey değildir. Hayat pahalılığı dediğimiz şey herkesin kendine nazaran bir sepeti vardır.
Enflasyonun üzerinde görülen bir hayat pahalılığı olabilir mi olabilir tabikii. Sizi ve beni farklı tesirler. Dünyaya baktığımızda iki yıllık pandemi periyodunda üretim kısıldı fakat tüketim devam etti hatta birtakım şeylerde arttı.
“YAVAŞ YAVAŞ İSTİKRARLAR YERİNE OTURACAK”
Stoksuz bir üretim sürecine götürdüler dünyayı. Dünyada hiç beklenmedik bir pandemi süreciyle karşılaştık. Dünya üretimi kıstı kimi alanlarda durduruldu. Arz talep istikrarı dünyanın her tarafında enflasyonu artırdı. Bu eğilim tüm dünya ülkelerinde tıpkı. Türkiye’de pandeminin tetiklediği bir fiyat artışı var. Benim niyetim önümüzdeki aylarda yavaş yavaş istikrarlar yerine oturacak.