Uğur Can Biçer
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Kısım Lideri, Afet İdaresi Enstitüsü ve İklim Değişikliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, yaşan iklim krizi, kuraklık ve problemine ait değerlendirmelerde bulundu.
Odatv’ye konuşan Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, yöneticileri iklim ve kuraklık krizini “görmemekle” eleştirdi.
Kuraklığın iklim değişikliğiyle anılan bir durum olmadığını söz eden Mikdat Kadıoğlu şunları söyledi:
(Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu)
“Büyükşehir belediyeleri kuraklık yokmuş üzere davranıyorlar. Kuraklıkları izlemiyorlar.
Meteoroloji üniteleri yok, su bütçesi yapmıyorlar.
1 Ekim Su Yılı’nda su bütçesini uygulamaya koymuyorlar. 1 Ekim’den itibaren kuraklığı takip edip bütçede açık verdiği vakit kuraklıkla gayret planıyla gidermeye çalışmıyorlar.
Sadece “Boruları döşeyelim abi” mantığıyla bir üst idare var Türkiye’de.
KURAKLIK BU TOPRAKLARIN DNA’SINDA VAR
Bir de Türkiye’de meteorolojik okur müelliflik çok düşük. Her şeyi iklim değişikliğine bağlayan bir popülizm de var.
Kuraklık bu toprakların DNA’sında var.
Tarih boyunca Anadolu’da birçok medeniyet kuraklıkla yok olmuştur.
Kuraklık, iklim değişikliğiyle anılmış bir şey değil. Bir ay sonra yağmurlar başlayınca iklim değişikliği bitmiş mi olacak.
Türkiye’de herkes saçma sapan bir şeyler söylüyor.
SU SORUNU
*İlerleyen süreçte su sorunu yaşanacak mı?
İstanbul, Ankara, İzmir üzere kentlerde kentlerin su havzalarının besleyeceğinden çok sayıda insan ve sanayi var.
EZBERE YAŞIYORUZ TÜRKİYE’DE
Su, arz ve talep istikrarı bozuk. Taşıma suyla kentleri döndürmeye çalışıyoruz. Su sorunu ve kıtlığı sorunu var. Türkiye’de yerleşim seçimi, eser seçiminde kuraklık, su kaynaklarına da dikkat edilmiyor.
Ezbere yaşıyoruz Türkiye’de.
Geçen haberlerde gördüm. Övünüyordu haberleri sunan, “47 çeşit tropikal meyve yetiştiriyoruz” diye.
Türkiye tropikal bir ülke değil. Tropikal meyve yetiştirmek mantıklı değil.
GÜNLÜK KAR PEŞİNDEYİZ
Su olmayan yerde Konya havzasında en çok su isteyen şeker pancarı ve yonca ekmeye çalışıyoruz. Günlük karımızın peşindeyiz. Sürdürülebilirlik yok.
Bu toprakların cet tohumları nedir. Buraya en uygun bitki çeşidi nedir.
Şehirleri yerleştirirken yaparken buranın su havzasının kapasitesi nedir üzere şeylere dikkat etmeden ezbere gidiyoruz. Sonra da bütün kabahati iklim değişikliğine atıp bir dahaki kuraklığa kadar yan gelip yatıyoruz.
VATANDAŞ NE YAPMALI
*Vatandaşların uyması gereken tedbirler nelerdir?
Vatandaşın bilgilenmesi gerekiyor. İklim değişikliği nedir, kuraklık nedir. Hakikat öğrenmek lazım. Her baştan ses çıkıyor. Kavram karışıklığı var. Her şey birbirine girmiş durumda. Beşerler bir şey bilmediği vakit savunamıyorlar. Bir defa tabiatla dost ömür üslubu geliştirmemiz lazım İsraftan kaçınmak, geri dönüşüm, yine kullanmak üzere unsurları hayat ideolojisine dönüştürmemiz gerekiyor.
“KİMİ SEÇMELİ”
Vatandaşın bilinçlendikten sonra kentleşmeyi, tarım siyasetlerini hakikat düzgün bilimsel temellerle yapacak şahısları seçmesi lazım.
Vatandaş bu mevzuda hassas olduğunu yöneticilere bildirmesi gerekiyor. Sonra da bu hususta bilimsel temellere davranan kişi ve partilere oy vermesi gerekiyor.
Odatv.com