Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın ilk Finansal İstikrar Raporu’nu yayınladı. Raporun önsözünde açıklamaları yer alan TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu‘nun enflasyonun düşmesinde tüm enstrümanları kullanacaklarına dair değerlendirmesi sosyal medyada alay konusu oldu. Ekonomistler enflasyonun düşürülmesinde en etkili enstrüman olarak faiz artışını gördüğü halde Kavcıoğlu‘nun değerlendirmesinde bundan bahsetmemesi dikkat çekti. Kavcıoğlu‘nun, önsözde “TCMB fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve ‘liralaşma’ temel çerçevesi içinde sürdürülebilir finansal istikrar hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir” sözlerine yer verildi. Kavcıoğlu, “Son dönemde devreye alınan uygulamaların önemli bir odağı, fiyat istikrarının sürdürülebilir bir çerçevede yeniden şekillenmesi amacıyla finansal sistemin aktif pasif tüm kalemleri ile kalıcı şekilde liralaşmasını sağlamaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak kalıcı istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır” dedi.
Kavcıoğlu, Finansal İstikrar Raporu’nun son sayısından bu yana iktisadi faaliyetteki güçlü görünümün korunduğu ve jeopolitik gelişmelerin olumsuz ekonomik yansımalarına rağmen dış talebin büyümeye katkısının devam ettiğini belirtti. “İhracattaki canlı seyir ve turizm sektöründeki toparlanmaya karşın küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş ve artan oynaklık cari işlemler açığındaki iyileşmeyi geciktirmektedir” diyen Kavcıoğlu‘nun değerlendirmesinde şu sözlere yer verildi:
Kredilerin büyüme hızı takip ediliyor
“Reel sektörün borçluluk oranı emsal ülkelere kıyasla olumlu olarak ayrışmaktadır. Şirketler kesiminin kârlılık, borçluluk ve YP pozisyon göstergelerindeki olumlu görünüm korunurken, firmalar dış borçlarını yüzde 100’ün üzerinde yenileyebilme kapasitelerini sürdürmektedirler. Hane halkının borçluluk oranı emsal ülke ortalamasının altında yer almaya devam etmektedir. Şirketler kesimi ve hane halkı finansal dayanıklılık göstergeleri genel iyileşme eğilimlerini önceki Rapor dönemi sonrasında da korumaktadır. Son dönemde hızlanan kredi büyümesinde, yükselen girdi maliyetlerinin işletme sermayesi ihtiyacını artırmasıyla da güçlenen TL firma kredileri belirleyicidir. Bireysel kredi büyümesi geçen yıl uygulamaya alınan makroihtiyati tedbirlerin etkisiyle dengeli bir seyir izlemiştir. Kredilerin büyüme hızının ve finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasını teminen güçlendirilen makroihtiyati politika çerçevesinin etkileri yakından takip edilmektedir. Kredilerin finansal istikrarla uyumlu büyümesi ve iktisadi faaliyetle sağlıklı buluşması bağlamında ilave tedbirler alınmaya devam edilecektir. Bankacılık sektörünün aktif kalitesi, likidite, kârlılık ve sermaye yeterliliği göstergelerindeki olumlu görünüm devam etmektedir.”
Kur riski göstergelerindeki iyileşme sürüyor
Rapora göre ise reel sektörün yabancı para borcu gerilerken, kur riski göstergelerinde iyileşme sürüyor. Bankacılıkta aktif kalitesi ise olumlu görünümünü koruyor. Raporda, geçen yıl genelinde iç ve dış talebin katkısıyla güçlü bir seyir izleyen iktisadi faaliyetin, 2022’nin ilk çeyreğinde de bu seyrini koruduğuna işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
“Geçen yılın son çeyreğinde büyümenin temel belirleyicisi özel tüketim öncülüğünde nihai yurt içi talep olmuş, net ihracatın büyümeye katkısı devam etmiştir. Hane halkı borçluluğu, iktisadi faaliyetin güçlü seyrinin de etkisiyle 2020 yılı 3. çeyreğinden itibaren azalmış olup, seviye olarak gelişmekte olan ülkeler ortalamasının oldukça altında bulunmaktadır. Öte yandan, borçlanmanın artan oranda sabit gelirli kesim tarafından yapılması öngörülebilir nakit akışı oluşturarak finansal istikrarı desteklemektedir. Hane halkı finansal varlıklarındaki artış eğilimi, mevduat ve mevduat dışı finansal varlıklardaki güçlü büyüme ile devam etmektedir. Bu dönemde, hane halkının hisse senedi ve yatırım fonları gibi mevduat dışı TL finansal varlıklara yönelimi de dikkat çekmektedir. Bu eğilimler finansal derinleşmeyi güçlendirici nitelikleri ile öne çıkmaktadır.”