Şampiyonluk adaylarından iki grubun çabasında bilhassa birinci yarı son derece makûs bir futbol seyrettik. Trabzonspor da Kopenhag maçının tesirini atlatılamadığı net olarak görüldü.
Trabzonspor geçtiğimiz dönemin ikinci yarısından sonra başlayan düşüşünü yeni dönemde da motamot sürdürüyor. Trabzonspor da bilhassa defans sınırı ile orta saha ve ileri uç ortasında büyük boşluklar Galatasaray karşısında da devam etti.
Galatasaray ise haftalardır oynadığı berbat futboluna karşın atak çizgisinde pas kusurları yapmasa biraz daha dikkatli olabilse birinci yarıyı önde bitirebilirdi. Galatasaray da sağ kanatta Sacha Boey, Trabzonspor’un sol kanada güç anlar yaşattı.
Trabzonspor ise yan top , geri pas ve oyunu durağan oynatma hastalığını yeniden iyileştiremediği üzere hastalığı kronik haline geldi. Visca’nın Trabzonspor için kıymeti yokluğunda açıkça ortaya çıktı. Ferdi marifetleri ile grubunu atakta sürükleyen oyuncuların başında idi. Trabzonspor da ferdi marifetleri yüksek oyuncular sakatlık ya da formsuzluklarında gruba katkı sağlayamayınca Trabzon ekibinin kalitesi de yadsınamaz bir biçimde düşüyor. Trazeguet vasatı aşamadı. Yalnızca Trazeguet mi? Trabzonsporlu oyunculara 10 üzerinden yıldız versek kaleci Taha dışında hiçbiri 2 yahut 3 yıldızı geçemez.
Trabzonspor da ayrıyeten belirtmek istediğim konu Şampiyonlar Ligi’nden elendikten sonra transfer çalışmalarına sürat vermesi. Şampiyonlar Ligi’nde Kopenhag ekibini hafife alanlara yazılarımda tekraren uyarılarca bulundum. Görüyorum ki bu ikazlarım elendikten sonra dikkate alınmaya başlandı. Trabzonspor da ki sorun yalnızca transferlerle çözülebilecek üzere görünmüyor. Trabzonspor’u şampiyonluk mental manada geriye atmış. Futbolda dün yok bugün var…
Avcı ise meselelere tahlil üretmektense basın toplantılarında hala geçen dönemin şampiyonluğundan dem vuruyor. Halbuki ki Avcı, Şampiyonlar Ligi’ne kadrosunu sokabilseydi Trabzonspor da ki akıbetini sağlamlaştıracaktı. Avcı oynanan 2 Kopenhag maçı ile Antalyaspor ve Galatasaray müsabakalarında sınıfta kalmıştır.