Spor Toto Üstün Lig’den 1. Lig’e düşen Göztepe’de kulüp paylarının çoğunluğunu 8 yıldır elinde bulunduran Mehmet Sepil, geçtiğimiz dönem içinde başkanlık dahil tüm misyonlarından istifa etmişti. İzmir’in esaslı temsilcisi, geçtiğimiz günlerde kulübün yüzde 70 payının dönemi için Danimarkalı iş adamı Rasmus Ankersen ile kontrat imzalandığını açıklamıştı.
TÜRK FUTBOLUNDA BİRİNCİ YATIRIMCI OLDU
Göztepe Sportif AŞ’de Mehmet Sepil’in paylarının yüzde 70’ini alan Ankersen, Türk spor için birinci yabancı yatırım oldu. Avrupa’da birçok kulüp, ABD, Çin, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden yatırımcılar tarafından yönetilirken, İzmir’in 97 yıllık temsilcisi Göztepe, Türk futbolunda birinci yabancı yatırım alan kulüp oldu. Göztepe’nin yeni sahibi Danimarkalı iş insanı, sarı-kırmızılı takımın iç alanda Erzurumspor FK ile oynadığı maçı tribünden takip etti.
Milliyet Gazetesi’nin duayen müellifi Attila Gökçe, bu haftaki köşesinde Göztepe’nin pay devranı ile ilgili değerli bilgiler verirken, Mehmet Sepil’le yaptığı söyleşiyi aktardı. İşte o yazı…
“İzmir futbolunun üç büyüğünden biri Göztepe, geçen hafta kurulan yatırım şirketi Sport Republic’e satıldı. Bu mutabakata “satış” diyorum zira şirket paylarının yüzde 70’ini devralan Rasmus Ankersen’in şirketi, alt yapılar dahil Göztepe’nin tüm etkinliklerinde kelam sahibi olacak. Muahedeyi gerçekleştirip yalnızca yüzde 30 hisseyi kendinde tutan Lider Mehmet Sepil’e, “Bu iş için ne kadar aldınız? Mutabakat, yatırdığınız parayı karşılayabildi mi?” diye sordum.
‘RASMUS ANKERSEN BİZİ KUTLADI’
Yanıtı hayret vericiydi. İş dünyasında kolay kolay örneği görülmemiş en azından benim bilmediğim bir alışveriş kelam konusuydu: “1 dolar bile almadım. Ne euro ne de Türk Lirası…” Mehmet Sepil’in Göztepe’ye adanmışlıkla hizmet ettiğini, kulübe bir evlat üzere baktığını bildiğimden yeniden sordum: ”Harcadığın onca para n’oldu?” Açık, seçik, kesin ve net konuştu: “ Hepsi de helal olsun. Asla pişman değilim. Taraftarlarımız da, rakiplerimiz de bilirler: Göztepe borçsuz bir kulüptür. Kulübü devrederken Rasmus Ankersen de bizi kutladı.”
‘SOUTHAMPTON’IN YÜZDE 80 PAYLARINI SATIN ALMIŞLAR’
Rasmus Ankersen, 38 yaşında. Danimarka’da futbol oynarken sakatlanmış, o günden sonra işin matematiğine baş yormuş. Yazdığı kitapta yaptığı mutabakatlarda temel olarak şu bildirileri veriyor; Hangi işte olursa olsun en az 10.000 (on bin) saat çalışmazsanız, öğrenemez, ustalaşamazsınız. Her şeyin matematiği vardır. Futbolun da… Sport Republic’i kurarken bu kriterleri öne aldık.” diyor. Sepil’in anlattığına nazaran Premier Lig’in en çok oyuncu yetiştiren kulübü kabul edilen Southampton’un yüzde 80 paylarını satın almışlar. Göztepe’yi yüzde 70’le sahiplenmeleri, bu türlü bakınca şanslı ve başarılı bir mutabakata dayanıyor. Sport Republic, Sepil’in Urla’da kurduğu idman tesislerinde artık futbol eğitimine de yük verecek. Alt yapıya ayırdıkları para 7-8 milyon dolar olacak. Bu kaynak, TFF 1.Lig’de yarışan profesyonel A kadro için ayrılan paradan fazlası.”
Peki Göztepe’yi neden seçtiler? Bunun üç kıymetli ayağı varmış:
1. Türk halkının fevkalâde futbol sevgisi,
2. Avrupa ölçülerinde “büyük şehir” olarak İzmir’in canlılığı,
3. Göztepe AŞ’nin yarattığı itimat duygusu ve taraftar.
Sepil, kıymetli bir vurgu yapıyor: “Bakın bu olay Spor Kulüpleri Yasası’nın açtığı değerli bir kapıdır. Yasanın eksiklerine karşın en azından yatırımcı çeken özelliğiyle faydalı olduğunu düşünüyorum. Bir de şunu unutmayalım: Yıllarca duygusal davranıp kulüpleri borca soktuk, batırdık. Artık akıl yolunda ilerlemeliyiz!”
‘N’KOUDOU’NUN KAYGISI SÜRATİ’
Beşiktaş’ın döneme füze üzere giren oyuncusu George Kevin N’Koudou’nun muvaffakiyetini merak ettim. Alanya’da ve Vodafone Park’taki Karagümrük maçında erişilmez bir sürat ve akılla oynadı, goller attı. Sanki özel bir çalışma mı yapmıştı? Hayır, özel çalışma yok. Şu farkla ki, artık ekip arkadaşları da N’Koudou’nun suratına ayak uydurabilmek için sıkı çalışıyorlar. Tek dert, o sprint ataklarında rakiplerinden aldığı darbelerle sakatlanma mümkünlüğü. Olağan yetişebilirlerse!
‘BİRAZ AYIP OLMUYOR MU?’
Süper Lig’de oynadığı 3 maça 13 gol sığdıran Jesus’un kadrosuna hala golcü aranıyormuş. Biraz ayıp olmuyor mu? Ne arıyorsunuz? Golcü. Pekala golleri atanlar golcü değil mi? Bence Fenerbahçe, kimsenin göremediği, ya da önemsemediği kıymetli bir iş yapıyor… Taraftarın gözünü skor tabelasından uzaklaştırıp sorunla bir gol için dakikalarca beklemekten de kurtararak futbol oynuyor. Arkadaşlar, Fenerbahçe’yi izlerken golleri de sayacaksınız, sakın şaşırmayın.”