Karar yazarı Mehmet Ocaktan, Türkiye’nin içinde bulunduğu tablonun iç açıcı olmadığını belirterek, “Şimdi Türkiye’nin içinde bulunduğu bu tablodan nitekim memnun olabilir miyiz? Tahminen memnun olanlar vardır… Muhtemelen ballı ihaleler alan imtiyazlı inşaat şirketlerinin keyfi yerindedir, 4-5 yerden maaş alan bürokratların, iktidarın nimetlerinden ziyadesiyle nemalanan ayrıcalıklı kısımların semtine şimdi enflasyon ve artırımlar hiç uğramamıştır. Fakat bilelim ki büyük toplum bölümlerinde ekonomik krizin yarattığı acılar ve çaresizlikler yaşanıyor” yorumunu yaptı.
“Kimi kalemler “Sanki kimileri NATO ile Türkiye ortasında kriz çıkmasına üzüldüler” formunda tahliller yaparak başarısızlıktan muvaffakiyet öyküsü yazmaya çalışıyorlar” diye yazan Ocaktan, “Biliyoruz ki diplomatik müzakereler öncesi ‘kriz’ algısını şahsen iktidarın telaffuzları oluşturmuştur. Kuşkusuz sonucun bu türlü olacağını evvelce bilmek kehanet filan değil. Şayet Türkiye’nin Rahip Brunson ve Deniz Yücel olayında nasıl davrandığını, 15 Temmuz’un finansörü diye yeri göğü inlettiğimiz BAE buyruğunu sonradan nasıl ‘kardeş’ diye kucakladığımızı, ‘katil’ diye manşetler attığımız Prens Selman’ı devlet protokolünü aşan bir içtenlikle karşıladığımızı hakikat tahlil edebilirsek, Türkiye’nin şu anda nasıl bir dış siyaset savrulması yaşadığını eminim daha âlâ anlarız. Bu türlü bir fotoğrafa karşın hala “dünya bize hayran” hamasetiyle teselli bulmaya çalışıyorsak, buna söylenecek bir şey yok demektir. Galiba her şey çok hoşmuş lakin bizim haberimiz yokmuş” sözlerini kullandı.
Yazının tamamını okumak için .