Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda fiyatsız yemek vermek için ‘fayda-maliyet analizi’ yaptığı bildirildi.
Yüksek enflasyon nedeniyle düşen alım gücü nedeniyle fakir ailelerin çocuklarının yetersiz beslendiği belirtilmişti. Muhalefet partileri, okullarda fiyatsız yemek verilmesini talep etmişti.
Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, birinci ve ortaöğretimde okuyan çocuklarda ‘yeterli beslenememe-açlık tehlikesi’ olduğunu belirterek, fiyatsız yemek dağıtılmasının düşünülüp düşünülmediğini sordu.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, önergeye verdiği cevapta, MEB ile BM Dünya Besin Programı ortasında 1 Haziran’da imzalanan ‘Ücretsiz Okul Yemeği Programı Yarar Maliyet Tahlili İş Birliği Protokolü’ kapsamında ‘fayda-maliyet tahlili çalışması yürütüldüğünü’ bildirdi.
Yanıtta, şöyle dendi:
“Bu çalışmada 11. Kalkınma Planı ve MEB 2019-2023 Stratejik Planı’nda yer alan dezavantajlı bölgelerden başlayarak okullarda fiyatsız öğlen yemeği verilmesine yönelik amaç kapsamında uygulamaya konulması durumunda MEB’e bağlı resmi örgün eğitim kurumlarında yürütülecek fiyatsız okul öğlen yemeği programının yarar maliyet tahlilinin yapılması amaçlandırmıştır.”
Yanıtta ayrıyeten taşımalı eğitim kapsamında ilköğretimde 571 bin 812, özel eğitimde 108 bin 67, ortaöğretimde 389 bin 558 öğrenci, Toplumsal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından desteklenen 350 bin öğrenci olmak üzere toplamda 1.4 milyon öğrencinin okul yemeği hizmetinden yararlandıkları kaydedildi.
Okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde yaklaşık 20 milyon öğrenci bulunuyor.
“Tarihini bile bilmiyoruz”
Aygun, yansısını şöyle gösterdi: “Açlığın maliyet tahlili mi olur? Bunlar halktan kopmuş. Yap-işlet-devret projeleri için şirketlere akan trilyonluk ödemelerde niçin maliyet tahlili yapmıyorlar? Kur muhafazalı mevduat hesabı için niçin birebir tahlili yapmıyorlar? Fakir kısımları düşündükleri yok.”
Aygun şu tabirleri kullandı: “Pilot çalışmanın tarihini bile bilemiyorlar. Sert bir kışa giriyoruz. Vatandaşımız artık konutuna et, süt, yumurta, peynir alamaz hale geldi. Ulusal bir sorunu bile BM ile işbirliği yaparak çözmeye çalışıyorlar. Her şeye kaynak veren, prestijden tasarrufa yanaşmayan iktidar, milletin boğazından tasarruf yapıyor. Bu Türkiye’ye yakışmıyor.”