Trakya Belediyeler Birliği, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde, ‘deprem çalıştayı’ düzenledi. Çalıştayda konuşan jeofizik mühendisi sarsıntı bilimci Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, İstanbul’da beklenen sarsıntıya değindi.
Eyidoğan, “İstanbul sarsıntı açısından ne kadar tehlikedeyse Tekirdağ’da birebir durumda, Çanakkale’de, Balıkesir’de, Bursa kıyıları da, Yalova da, Kocaeli de. Münasebetiyle Marmara sarsıntısından bahsediyoruz. Tabi bahsettiğimiz bizi korkutan ya da endişelendiren önümüzdeki 20 yılda harekete geçme mümkünlüğü yüksek olan bir fay, denizden geçiyor. Lakin bu Şarköy civarında, Mürefte, Şarköy civarında karaya çıkıyor ve oradan Saros Körfezi’ne oradan da Yunanistan’a yanlışsız uzanıyor. Hasebiyle Tekirdağ’ın içinden Mürefte, Şarköy ve Saros ortasında fayın kendisi var.
Yani 1912 yılında 7.2 büyüklüğünde sarsıntı yaratan, çok büyük can ve mal kayıplarına neden olan sarsıntının olduğu yer orası. O bölgelerde yapılaşmanın çok daha değerli olduğu gözlenmesi gerekiyor ve kontrollerin daha fazla yapılması gerekiyor” dedi.
“MARMARA’NIN BU TÜRLÜ BİR SARSINTIYA HAZIR OLMASI LAZIM”
Marmara Denizi ve etrafının yüz yıllardır sarsıntıdan uzak kalmayan bir bölge olduğunu söz eden Eyidoğan, “Marmara Denizi’nin içinden geçen Kuzey Marmara fayı, tüm Marmara’yı etkileyecek bir sarsıntı yaratma potansiyeline sahip.
Bununla ilgili bugüne kadar yapılan çalışmalar ve hazırlıklar, 7 ve daha büyük bir zelzele için yapılıyor. Yani bugüne kadar yapılan jeolojik, jeofizik ve sismolojik çalışmalar denizde ve karada yapılan çalışmalar, bilhassa denizin içinde yapılan çalışmalar Marmara Denizi’nin tabanında Kuzey Marmara fayının, bu fay Tekirdağ ve İstanbul kıyılarına 15-20 kilometre uzaklıkta bir fay çizgisidir.
Bunun üzerine 7 ve daha büyük bir sarsıntının olma mümkünlüğü 2016’dan 2030 yılına kadar yüzde 50. En son yapılan bilimsel çalışmalara nazaran, 7 ve daha büyük bir zelzelenin başta İstanbul olmak üzere Marmara Denizi etrafındaki 7 ili ve 50 ilçeyi etkileme oranı, 2016-2030 yılı ortası yüzde 50 ve hayli yüksek. Bu yıllardır konuşulan bir şey.
En son Kahramanmaraş zelzelesinden sonra tekrar gündeme geldi ve yeniden tartışılmaya başlandı. Tabi biz sarsıntı olacak mı olmayacak mı tartışmasının içine girmek istemiyoruz. Zira aslında bugüne kadar yaptığımız bütün çalışmalar ile bu bölgenin sarsıntı tarihi, bize bu türlü bir sarsıntı ile karşılaşacağımızı gösteriyor.
Bu nedenle, İstanbul başta olmak üzere Marmara’daki vilayet ve ilçelerin bilhassa de kıyısı olan ilçelerin bu zelzeleye her vakit hazır olması gerekiyor. Gerçekten 6 Şubat 2023’te sabaha karşı olan Kahramanmaraş merkezli sarsıntının, nelere mal olduğunu, mal olacağını ve ne hazırlıklar yapmamız gerektiğini ortaya koydu.
Marmara’nın bu türlü bir sarsıntıya hazır olması lazım. Bu yalnız İstanbul sarsıntısı olarak anılmamalı. İstanbul sarsıntı açısından ne kadar tehlikedeyse Tekirdağ’da tıpkı durumda, Çanakkale’de, Balıkesir’de, Bursa kıyıları da, Yalova da, Kocaeli de. Hasebiyle Marmara zelzelesinden bahsediyoruz. Tabi bahsettiğimiz bizi korkutan ya da endişelendiren önümüzdeki 20 yılda harekete geçme mümkünlüğü yüksek olan bir fay, denizden geçiyor.” diye konuştu.
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, konuşmasının akabinde kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.