CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Urfa’da ziyaret ettiği Doruç İlköğretim Okulu’nun velilerinin söze çağrıldığını duyurdu.
Mahmut Tanal, Harran’da bulunan Doruç İlköğretim Okulu’nu ziyaret etmiş ve okulun eğitime elverişli olmadığını belirtmişti. Tanal, Şanlıurfa Vilayet Ulusal Eğitim Müdürlüğü’nün, okuldan manzara alınmaması için dün okula jandarma çağırdığını toplumsal medya hesabından duyurmuştu. Tanal, bugün de toplumsal medya hesabında, okullarının yapılmasını isteyen velilerin karakolda sorgulandığını şöyle açıkladı:
“Şaka üzere. Harran Doruç İlköğretim Okulu’na jandarma baskını hadisesinde 3 öğrenci velisi, ‘eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi’ suçlamasıyla karakolda sorguya alındı. Tutuklanmadıklarına şükrettiler! Soruşturma devam ediyor. AKP, Türkiye’yi ne hale getirdi? ‘Okul istiyoruz’ demek suçmuş! CHP Şanlıurfa Vilayet Örgütü’müzle gittiğimiz Doruç İlköğretim Okulu’nun ders saatinde kilitli olduğunu; binanın, konteyner sınıfların harabe, kirli halini yerinde gördük. Eğitim ve öğretim hakkını engelleyen veliler mi, Ulusal Eğitim Müdürlüğü mü?
‘HİZMET KUSURU İŞLEYEN ULUSAL EĞİTİM MÜDÜRLERİ HAKKINDA GEREKLİ ADIMLAR ATILMALIDIR’
CHP Urfa Vilayet Örgütü Hukuk Komitesi üyesi avukat arkadaşlarım, ‘eğitim ve öğretim hakkının engellemesi’ suçlamasıyla haklarında soruşturma başlatılan öğrenci velilerini yalnız bırakmadı. CHP iktidarında, hukukun üstünlüğünü yine hakim kılacağız. Bu trajikomik hadiseye ait Ulusal Eğitim Bakanlığı’ndan ses seda yok. Öğrenci velilerinden özür dilenmelidir. Hizmet kusuru işleyen ulusal eğitim müdürleri hakkında gerekli adımlar atılmalıdır. Harran halkı, Doruç halkı yalnız değildir.”
‘VATANDAŞ İLE JANDARMAYI KARŞI KARŞIYA GETİRİYORLAR’
ANKA’nın aktardığına nazaran CHP Şanlıurfa Vilayet Başkanlığı ise velilerin yanında olduklarını ve söze çağrılan 3 kişinin hür bırakıldığını belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Geçtiğimiz salı günü CHP Şanlıurfa Vilayet Örgütü ve hemşerimiz İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile birlikte Doruç köy halkının okul problemini gündeme getirmek için o köye gittik. Köye gittiğimizde saat 15:20 sıralarıydı. Okul kapısına zincir bağlanmış, küpe kilidi takılmış vaziyetteydi. Aslında bu zincir ve küpe kilidi, eğitime vurulmuş olan bir zincirdi. Bu durum ülke gündemine düştükten sonra Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü, okul yerine gitti. Köylüler de daha evvelden yaptıkları müracaatların, okulların durumunun ne olduğunu öğrenmek için Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü’ne yanlışsız gidiyorlar ve bunu sormak istiyorlar. Ama o sırada jandarma ile karşı karşıya geliyorlar. Şanlıurfa’da artık şöyle bir âdet ortaya çıkmış; ‘DEDAŞ ile ilgili bir sorunun varsa jandarmaya haber verin, sulama birlikleri ile ilgili bir sorun varsa jandarmaya haber verin’… Vatandaş ile jandarmayı karşı karşıya getiriyorlar. Biz, bu anlayışı reddediyoruz ve kabul etmiyoruz.
‘VATANDAŞLARIMIZ ŞU ANDA ÖZGÜR BIRAKILDI FAKAT SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR’
Bu jandarma ile köy halkımızın karşı karşıya gelmesinden sonra köy halkından 3 vatandaşımız, gece yarısı tabire çağrılmış. Çok acil bir durum yok, kaçacak bir durum yok. Cürüm kanıtlarını karartacak bir durumda yok. Gecenin bir yarısı jandarmayı gönderip köylüleri istemek, köy halkını ayrıyeten da rahatsız etmiştir. Okula gidecek çocuklar, bu durumdan korkmuş ve şu anda okula gidip gitmemek konusunda kararsız durumda. Köy halkı, gece karakola gitmediler. Bu sabah daima birlikte gittik ve suçlama şu: ‘Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi’ savıyla 3 vatandaşımız tabir verdi. Bizim okulu ziyaret ettiğimiz saatte okulun açık olması gerekiyordu ve kapalıydı. Nasıl oluyor da eğitim hakkını engellemiş oluyorlar. Tam bilakis köy halkı, çocuklarının eğitim almasını istiyor. CHP Hukuk Kurulu, avukat arkadaşlarımızla köy halkının tabirlerinde hazır bulunduk. Vatandaşlarımız şu anda hür bırakıldı lakin soruşturma hala devam ediyor.” (HABER MERKEZİ)