Daha evvel mahkemeye taşınan olayda, mahkemenin terliği silah olarak kabul ettiğini söyleyen Avukat Buyruk Akpınar; “Geçtiğimiz yıllarda kentimizde yaşanan bir hadisede, anne tarafından 2 çocuğuna yönelik terlik atma aksiyonu, mahallî mahkeme tarafından ‘Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek biçimde yaralama suçu’ dan ötürü annenin cezalandırılması ile sonuçlanıyor.
Devam eden süreçte de belge Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal ettiriliyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun faydasına bozma isteminde bulunuluyor. Bozma talebinde ise terlik kararda silah kabul ediliyor fakat silahla yaralamadan ötürü ceza verilmemesi sebebi ile kanun faydasına bozma talebinde bulunuluyor” dedi.
Avukat Akpınar, annenin terlik fırlatmasının alt soya karşı silahla yaralama cürmüne beden vereceğini söyleyerek; “Dosya kapsamına nazaran, mahkemenin gerekçeli kararında sanığın kızları olan mağdurlara yönelik taammüden yaralama hareketlerinden ötürü alt soya karşı taammüden yaralama kabahatinden para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, mağdurlara yönelik yaralamaya teşebbüs aksiyonlarının ise silahtan sayılan isimli emanette kayıtlı terlik ile gerçekleştirildiği kabul edildiği halde, karar fıkrasında silahla yaralama kabahatine ait 5237 sayılı kanunun 86/3-E ve alt soya karşı taammüden yaralama kabahatlerine ait tıpkı kanunun 86/3-A hususlarının uygulanmayarak kararın kararlaştırılmasında isabet görülmediğinden bahisle kanun faydasına bozma süreci Yargıtay 3. Ceza Mahkemesi tarafından gerçekleştiriliyor. Tabir etmek gerekir ki anne tarafından çocuklarına terlik atma aksiyonu silahla yaralama kabahatine ve alt soya karşı yaralama kabahatine beden verecektir. Hasebiyle anne tarafından çocuklarına terlik fırlatıldığı takdirde, kelam konusu terlik silah kabul edilecektir” tabirlerini kullandı.