Küresel ticarette ve halk sıhhatinde derin izler bırakan pandeminin tesirini kaybetmesi ile birlikte alışveriş için cadde ve AVM mağazalarına ilgi yine arttı. Pandemi devrinde fevkalâde bir süratle yükselen e-ticaretin perakende cirolarındaki hissesi ise düşüşe geçti. Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Lideri Sinan Öncel, Ramazan Bayramı ve Anneler Günü alışverişinin de tesiriyle perakende kesiminin hareketli bir mayıs ayı geçirdiğini bildirdi. BMD’nin üyeleri ortasında yaptığı Mayıs Ayı Anketi’nin sonuçlarını pahalandıran Öncel, fiyatların daha fazla artacağı tasası ile muhtaçlık alışverişinin öne çekilmesinin de tesiriyle geçen ay ciroların ortalama yüzde 30-35 arttığını bildirdi.
Ciroları yüklü olarak yeni dönem eserlerindeki fiyat artışının üst taşıdığını belirten Öncel, şöyle devam etti:
”Turizm Haziran-Eylül periyodunda perakendenin lokomotifi olacak”
“Havanın ısınması ve pandeminin tesirini yitirmesi ile birlikte cadde ve AVM mağazalarımızın trafiğinde değerli bir artış oldu. Pandemi devrinde büyük bir sıçrama yapan e-ticaretin toplam ciro içindeki hissesinde ise düşüş gözlemledik. Mayıs 2021’de üyelerimizin yaklaşık yarısı toplam cironun en az yüzde 11’ini e-ticaretten elde ediyordu. Geçen ay bu oran yüzde 30’a geriledi. Öte yandan, yerli müşterinin alışveriş adetlerinde şimdi 2019 seviyesine ulaşamadık. Yerli tüketicinin alım gücünün giderek düşmesi ve kredi kartları ile ilgili son düzenlemenin tüketim harcamalarına olumsuz yansıyacağını öngörüyoruz. TL’deki kıymet kaybı yabancılar için ülkemizde alışverişi çok cazip hale getiriyor. Birtakım lüks markalarda cironun yüzde 60-70’i yabancılardan elde ediliyor. Ortadoğu’dan, Avrupa’dan ve Rusya’dan gelen konuklarımız ağır alışveriş yapıyorlar. Turizm Haziran-Eylül periyodunda perakende bölümünün lokomotifi olacak üzere görünüyor.”
Öncel, perakende bölümü için ham unsur maliyetlerindeki artışın da önemli bir sorun oluşturmaya devam ettiğini vurguladı. Piyasalarda maliyet artışlarının süreceği tarafında bir beklenti olduğunu belirten Öncel, “Firmalarımız vadeli ödeme bir yana avans vererek dahi üretim yaptırmakta zorlanıyorlar. Piyasa peşin haricinde fiyat veremiyor. Ürettiğimiz her parti eser bir evvelkine nazaran daha değerliye mal oluyor. Bu da firmalar için sermaye yetersizliğini ortaya çıkarıyor” biçiminde konuştu.
Öncel, firmalar için ham unsur, eneji ve fiyatların yanı sıra kiranın da kıymetli bir maliyet kalemi olduğunu hatırlattı. Öncel, konutlardaki üzere işyeri kiralarına da TÜFE’nin muhakkak bir oranını aşmayacak halde üst hudut getirilmesi durumunda kiracı-mülk sahibi çatışmasını önlemek için mülk sahiplerine kira gelirleri için vergi muafiyeti ya da indirim getirilmesini önerdi.