Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen yaz “müjde” olarak lanse ettiği Lefkoşa’nın kuzeyine yapılması planlanan “külliye” projesi Kuzey Kıbrıs’ta yansılara ve protestolara neden oldu. Kamuoyunda “yavru külliye” olarak da anılan yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Meclis Binaları’yla yardımcı bina ve alanların yer aldığı proje karşısında Kıbrıs Türk muhalefetinden de reaksiyonlar geldi.
Bu hafta külliye projesine “hayır” diyen kurumlar ve siyasi partiler, “Hediye değil, irade” sloganıyla protesto hareketi gerçekleştirdiler. Harekete ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) de takviye verdi.
Barolar Birliği, Tabipler Birliği ile Kıbrıs Türk Mimar ve Mühendis Odalarının, Halkın Partisi (HP), Yeni Kıbrıs Partisi (YKP), Sol Hareket ve Daü-Sen’in takviye verdiği aksiyonda, külliyeye karşı insan zinciri oluşturuldu.
Protesto hareketinde gözaltına alınan iki kişi hakkında dava açıldı. “Yeni Düzen” gazetesi polisin aksiyoncuları “polise mukavemet” münasebetleriyle gözaltına aldığı bilgisini paylaştı.
PROJE ALANININ İŞGALİ GÜNDEMDE
Bu ortada Kıbrıs Türk basınına yansıyan yeni bilgilere nazaran, protesto hareketiyle eş vakitli olarak sol partilerin ortak davetiyle organize edilen “halk toplantısı” Lefkoşa’daki Kızılbaş Parkı’nda gerçekleştirildi.
Toplantıya yaklaşık 200 kişi iştirak gösterdi. Külliye inşaat alanının işgal edilmesi ya da iş araçlarının toprağa girişinin engellenmesi üzere tekliflerinin ön plana çıktığı toplantıda, polislerin yer alması nedeniyle siyasi parti temsilcileri, tekliflerini kamuoyu önünde lisana getirmek istemedi.
ANA MUHALEFETİN AÇIKLAMASI
Külliye tartışmaların gündem olması üzerine CTP başkanı Tufan Erhürman yeni bir çıkış gerçekleştirdi. Kıbrıslı Türk hukukçu ve siyaset insanı, hükümetteki bakanların külliye konusunda açıklama yapmak için sıraya girdiğini belirterek, açıklamaların “adeta tek kalemden çıkmış gibi” olduğuna dikkat çekti.
Erhürman “Aylardır her bahiste farklı farklı açıklamalar yapıp kamuoyu önünde birbirlerini yiyenlerin bu adeta tek kalemden çıkmış formdaki ahengi sahiden göz yaşartıcı” dedi.
DENKTAŞ’TAN DESTEK
Külliye tersi harekete merkez kulvardaki HP’nin yanı sıra sağ kulvardaki Demokrat Parti’nin (DP) eski önderi Serdar Denktaş da takviye veriyor.
Denktaş son gelişmelerle ilgili olarak “Külliye üretimini gereksiz bulan, Kuzey Kıbrıs’ın güçlü bir imaja sahip olmasının yolunun gösterişli devlet binalarından değil, meseleleri çözülmüş, toplumsal adaleti sağlanmış refah düzeyi yüksek bir halk ile mümkün olacağını savunanlardanım. Haberim olsa dünkü harekette yer alırdım” değerlendirmesinde bulundu.
HÜKÜMET PROJEYİ SAVUNUYOR
Hükümet yetkililerinden ise projeye takviye bildirileri geliyor. Muhalefetin projeye ayrılacak kaynaklarla hastane ve okul açığının giderilebileceği görüşünü öne çıkardığı bir süreçte, Başbakan Ünal Üstel, projenin imalinin Kuzey Kıbrıslı yöneticiler tarafından Türkiye’den talep edildiğini lisana getirerek, bu yerleşkeyi ‘kurumsallaşma ismine atılan kıymetli bir adım’ olarak nitelendirdi.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise Denktaş’a yüklenerek “Senin Türkiye sevgini biliyorum Sevgili Denktaş. O babanın oğlundan Türkiye aykırısı da çıkmaz zati. Annan Planı periyodundan beri dışarıdan beslenen sivil toplum örgütlerinin isimlerini eski bir maliye bakanı olarak sen benden daha yeterli bilirsin” savını dillendirdi.
“Yeni Düzen” gazetesine nazaran yasa ve tüzüğe muhalif olarak İnşaat Mühendisleri Odası’ndan (İMO), vize (onay) almadan inşasına başlanan ‘külliye’ projesiyle ilgili Cumhuriyet Meclisi Lideri Kuvvetli Töre ise, “Meclis için bina yapılacak olmasını alkışlıyorum. İnşaat müsaadesi aldılar, almadılar, o kısımla ilgilenmiyorum” dedi.