Fil vakası, Kur’an-ı Kerim’in 105. suresi olan Fil suresinde anlatılır. Ayetlerde kısadır fakat tefsirini okuduğumuzda daha geniş çaplı bilgiler ediniriz. Peki Fil olayı nasıl yaşandı? Fil suresi nasıl okunur? Fil suresinin anlamı nedir? Fil vakası ile alakalı her şeyi Kur’an-ı Kerim’den sizin için araştırdık…
Fil suresinin okunuşu
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Elemtera keyfe fe’ale Rabbuke bi-ashâbi’l-fîl.
Elem yec’al keydehum fî tadlîl.
Ve ersele ’aleyhim tayran ebâbîl.
Termîhim bi-hıcâratin min siccîl.
Fece’alehum ke’asfin me’kûl.
Fil Suresinin Türkçe meali
Mekke döneminde nâzil olmuştur. Beş âyettir. Adını ilk âyetteki aynı kelimeden almıştır.
Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla
1. Görmedin mi nasıl yaptı Rabbin, (Kâbe’yi yıkmaya gelen) fil sahiplerini (Ebrehe ve ordusunu)?
2. Onların kötü planlarını boşa çıkarmadı mı?
3. Onların üzerine sürüler halinde kuşlar gönderdi.
4. (Bunlar) onlara pişkin sert çamurdan (dolu gibi) taşlar atıyor(lar)dı.
5. Derken (Allah) onları (Ebrehe ve ordusunu), yenmiş (delik deşik olmuş) ekin yaprağı gibi yapıverdi.
(Bu sûre, insanları orada toplamak için San’a (Yemen)’de bir kilise yaptıran ve gururlu zorba bir tavırla ve siyâsî üstünlüğüne güvenerek İslâm’ın kutsal bir sembolü olan Kâbe’yi yıkmaya niyetlenen Habeşistan vâlisi Ebrehe ve ordusunun hâlini konu edinmiştir. Hem de bütün zamanlarda geçerli, aynı mevki ve konumdaki kutsal düşmanlarına bir uyarı niteliği taşımaktadır. Burada, Ebrehe benzeri kimselerin otorite güç ve servetine güvenerek, İslâm’ın kutsal değerlerine saldırma veya onlarla mücadele etme planları hazırlamalarına karşı, bütün zamanlara yönelik, mühim bir uyarı vardır.)
Fil vakası nedir, nasıl gerçekleşmiştir?
Fil Vakası ya da Fil Olayı (Vakayı Fil) İslam inancına göre Hz. Muhammed’in (s.a.v.) doğumundan 52 gün önce Kabe’yi yıkmak amacıyla Mekke üzerine filleriyle birlikte yürüyen Ebrehe ve ordusunun Allah tarafından gönderilen Ebabil kuşları vasıtasıyla bozguna uğratılmasını anlatan hadisedir.
Allâh Teâlâ’nın emriyle yapılan Kâbe, dâimâ ilâhî muhâfaza altındadır. Târihte “Fil Vakası” olarak bilinen hâdise, bunu ortaya koyan ibretli misâllerden biridir.
Ebrehe’nin Kâbe’yi yıkma teşebbüsü
Yemen vâlisi Ebrehe, Roma imparatorunun da yardımıyla San’a’da yaptırdığı kiliseye arzu ettiği ölçüde rağbet edilmediğini görünce, son derece sinirlendi. Ardından Arapların eskiden beri kudsiyetini kabûl edip ziyâret edegeldikleri Kâbe’yi yıkmaya karar verdi.
İçinde, günümüzün tankları mesâbesinde olan fillerin de bulunduğu büyük bir ordu hazırlayarak Mekke’ye yürüdü. Böylelikle, -gûyâ- insanların yönlerini, kendi yaptırdığı kiliseye çevirecekti.
Ebrehe’nin gözü o kadar dönmüştü ki, gasbedilen develerini geri istemeye gelen Abdülmuttalib’e şaşarak:
“–Ben Kâbe’yi yıkmaya geldim. Sen ise develerini düşünüyorsun!” demiş ve Abdülmuttalib’in Kâbe için:
“–Onun sâhibi var! O, onu korur!” ifâdelerine mukâbil kibirle:
“–Bana karşı onu koruyacak yoktur!” hezeyânında bulunmuştu.
Mekke’ye yaklaşan ordusuna Kâbe’ye hücum emri verdi. Fakat Mina ile Müzdelife arasındaki Vâdi-i Muhassirʼe gelince filler yürümez oldu. Gökyüzü ebâbîl kuşlarıyla doldu. Onlar, ayaklarında getirdikleri pişkin tuğladan yapılmış taşları Ebrehe ordusunun üzerine dolu taneleri gibi boşaltmaya başladılar. Bu taşlar, kime isâbet ediyorsa, onu helâk ediyordu. Mekke’nin önü bir anda insan ve fil mezarlığına döndü. Sıkletsiz küçücük kuşlar, tonlar ağırlığındaki filleri ezip yere serdiler. Bu dehşet dolu ilâhî mûcizenin tahakkuk ettiği yıla “Fil Senesi” denildi.