Çal ilçesi genelinde susuz üretilen meşhur Çal Bamyasının toplanması için başlatılan hummalı çalışmalar devam ediyor. Bölgede yaklaşık bin çiftçinin geçimini sağlayan bamya, yaklaşık 3 bin dekarlık alanda üretimi gerçekleşiyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan bamya toplama süreci hava sıcaklığının yükselmeye başladığı öğlen saatlerine kadar devam ediyor.
Nisan ayında tohumun ekilmesiyle başlayan bamyanın tarladaki serüveni, haziran ve ekim ayları ortasında devam eden hasatla sona eriyor. Sıcak havayı seven bamya, bitkinin üzerindeki dikensi tüyler nedeniyle eldivenle daha rahat toplanabiliyor.
Bir dekardan dönemde 400 kilogram yaş bamya hasadı yapılıyor
Dalında fazla büyümeden toplanması gereken bamyalar, üreticiler tarafından yaklaşık 20 santimetrelik şişlere diziliyor. Bamya kurutma süreci gölgede yapılıyor ve ipe dizilenler 4-5 günde kuruyor. Kuruyan bamya dizilerinden 30-40 tanesi bir ortaya getirilip külteler oluşturuluyor. Bir dekardan dönemde 400 kilogram yaş bamya hasadı yapılıyor. Bu bamya ipe dizilip kurutulduğunda 90 kilograma kadar düşebiliyor.
Kurutulan bamyanın kilosu 400-450 TL ortasında değişen fiyatlarla satılıyor
Taze tüketiminin yanı sıra iplere dizilerek güneş görmeyen alanda kurutulan bamya, kışın da sofralarda yerini alıyor. Türkiye’nin birçok vilayetine gönderilen bamyanın yaş kilogramı 80-100 TL’den alıcı bulurken, iplere çizilip kurutulan bamyanın kilosu 400-450 TL ortasında değişen fiyatlarla satılıyor. Mevsiminde sabah güneş görmeden itinayla toplanarak kurutulan bamya, vatandaşlar tarafından da ilgi görüyor. Lezzeti ile piyasada aranır bir eser olduğunu ağır olarak kuru tüketildiğini belirten üreticiler, bu yıl hem eserin rekoltesinden hem de fiyatından hayli şad olduğunu söylüyor.
“Tarladan bamyaları topladıktan sonra konuta getirip ipe dizme sürecini yapıyoruz”
Bu yıl bamyanın hem rekoltesinden hem de fiyatından mutlu olduklarını söyleyen üretici Ümmü Özkul, mayıs ayında yağan yağışla birlikte hoş bir dönem geçirdiklerini anlattı.
Özkul, bamyanın yaşı 80 ile 100 TL ortasında alıcı bulduğunu belirterek, “Çiftçilik sıkıntı bir iş zira daima uğraşıyoruz ve çalışıyoruz. Nisan’da başlayıp Eylül ayına kadar çalışıyoruz. Ektiğimiz bamyanın uğraşını yapıyoruz ve pis otlarını temizliyoruz. Bamyayı ektikten 3 ay sonra hasat etmeye başlıyoruz. Şükür bu sene mahsullerimiz hoştu. Sabah ezanıyla bamya toplamaya başlıyoruz ve öğlen saatlerine gerçek hava sıcak olmaya başlayınca çalışmalarımızı tamamlıyoruz. Tarladan bamyaları topladıktan sonra konuta getirip ipe dizme sürecini yapıyoruz. Eserlerimizi toptan 550 TL’ye veriyoruz. Bamyanın yaşı 80 ile 100 TL ortasında alıcı buluyor. Bu yıl ektiğimiz eserler mayıs ayında yağan yağışla birlikte hoş oldu. Bamyanın kökleri yağmur suyuyla kuvvetlendi. Bu yıl hem rekolteden hem de fiyattan mutlu olduk” dedi.
“Bizim bamyamız altınla yarışıyor”
Seher vaktinde tarlara giderek bamya topladıklarını anlatan üretici Yasemin kodal göçmez, mahsullerinin yağmur suyuyla yetiştiği için daha lezzetli olduğunu söyledi.
Göçmez, topladıkları bamyaları konuta getirip ipe dizdiklerini değinerek, “Bamyamız kıraç susuz olarak yetişir. O yüzden bamyamız lezzetlidir. Fiyat olaraktan da eserimiz uygundur. Bizim bamyamız altınla yarışıyor. Bamyalarda alıcımız çok oluyor. Çoklukla tüccar, toptancı ve kooperatifler gelip alıyor. Nisan ayında ekimine başladığımız için bamya çıktıktan sonra otunu gayretini ve yapıyoruz. Sabah erken saatlerde gidip haşatına başlıyoruz. Sabah saat 10: 00 civarlarında süreci tamamlıyoruz. Daha sonra meskene gelip tek ek bamyaları ipe diziyoruz. Çok fazla emek verdiğimiz için fiyatı biraz yüksek. Bir bamya mayıs ayıda su alırsa verimli hale geliyor lakin yalnızca yağmur suyuyla oluyor. Başka türlü yağmur suyu olmasa kalitesi düzgün olmuyor” tabirlerini kullandı.