Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
2022 yılının genel bir değerlendirmesini yapan Lider Ömer Gülsoy, “Jeopolitik tansiyonlar, yüksek güç maliyetleri ve enflasyonist baskılar ile şekillendiğini görüyoruz.“ dedi. Gülsoy, “2023 yılında; döngüsel iktisadın gereklerine uyarak, ihracat odaklı, verimli ve rekabetçi bir büyümenin gerçekleşmesini, gerçek bölümümüz için belirsizlik yerine umut hakim olmasını ve bereketli bir büyüme süreci diliyorum.” sözlerini kullandı.
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Aralık Ayı olağan meclis toplantısı M.Rifat Hisarcıklıoğlu Toplantı Salonunda gerçekleştirildi.
Meclis Lideri Cengiz Hakan Arslan’ın başkanlığında gerçekleştirilen yılın son meclis toplantısına; Lider Ömer Gülsoy, İdare Konseyi üyeleri, Meslek Komitesi ve Meclis Üyeleri, Bayan Teşebbüsçüler Şurası, Meclis Başkanlık Divan üyeleri ve basın mensupları katıldı.
Toplantıda Aralık ayında gerçekleştirilen faaliyetler oda bütçesi ele alındı. Görüşülen gündem unsurları ile 2023 yılı kestirimi gelir ve masraf bütçesi oy birliği kabul edildi. Gündeme ait değerlendirmelerde bulunan KTO İdare Konseyi Lideri Ömer Gülsoy, 2022 yılının global iktisatta jeopolitik tansiyonlar, yüksek güç maliyetleri ve enflasyonist baskılar ile şekillendiğini belirtti.
Türkiye’nin AB tedarik zincirlerindeki pozisyonunun pandemi ve gelen Rusya ile Ukrayna ortasındaki savaş sonrası daha da değer kazandığını belirten Gülsoy, Türkiye’nin kritik bir aktör olarak öne çıktığını hatırlattı.
Küresel iktisadın pandemi ile sarsıldığını hatırlatan Gülsoy, 2023 yılına ise jeopolitik tansiyonların arttığı bir seyirde girildiğini aktardı. Global ölçekte yaşanmakta olan enflasyon, mali sıkılaşma eğilimi, global resesyon ve artan güç maliyetlerin 2023’te esas riskler ortasında yer aldığını tabir eden Gülsoy, şunları kaydetti: “2023 yılına girerken; yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve sürdürülebilirliğin artarak gündemimizde olmaya devam edeceği görülüyor. Geleceği şekillendirmeye başlayan bu değerli gelişmeleri yakından takip etmemiz gerekiyor. Eksenimizi genişletmeli, daha fazla ticaretle ve yatırımla bölgesel ve global bir ekonomik güç olma pozisyonumuzu kuvvetlendirmeliyiz. Geçmiş deneyimlerimiz, süratli adapte olan dinamik yapımızla ve yeni iştirakler kurarak, bu süreçte en büyük hissesi alabiliriz. Gerçek dal olarak yeni bir yıla girerken iktisatta başlayan toparlanmayı gelecek için umut verici görüyoruz. Nüfus yapımız, üretim kapasitelerimiz, merkezi pozisyonumuzla büyüme potansiyeli en yüksek ülkelerden birisiyiz. Özel dal olarak üretime, istihdama, yatırıma ve ihracata devam etmeliyiz. Risklere değil, fırsatlara odaklanmalıyız ve ekseni genişletmeliyiz. Temkinli lakin kararlı bir halde ilerlemeyi sürdürmeliyiz. Türkiye çok büyük bir ülke. Karşımıza çıkan her düşünceyi geride bırakacak azme, inanca ve imkana sahibiz. Burada temel olan bizim birlik ve beraberliğimizi sürdürmemiz ve kardeşliğimizi unutmamızdır. Biz birlikte güçlüyüz. 2023 yılında; döngüsel iktisadın gereklerine uyarak, ihracat odaklı, verimli ve rekabetçi bir büyümenin gerçekleşmesini, gerçek bölümümüz için belirsizlik yerine umut hakim olmasını ve bereketli bir büyüme süreci diliyorum.”