Dünyanın gözü kulağı aylardır Ukrayna’dan gelen haberlerde…
Rusya Devlet Lideri Putin’in Geçtiğimiz yılın Şubat ayında verdiği buyruk ile başlayan kanlı savaş can almaya devam ediyor.
Rusya’nın Soledar’ı düşürmesi ile yeni bir etaba giren savaşın son adresi Bakhmut.
Rusya Ukrayna’nın doğudaki ‘son kalesi’ pozisyonundaki Bakhmut’u ele geçirmek için tüm gücü ile saldırırken Kremlin’den gelen açıklama Fransa’da soğuk duş tesiri yarattı.
Arabulucu misyonuna talip olduğunu her fırsatta lisana getiren Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un bu hayali Kremlin’in açıklaması sonrası tabiri caizse suya düştü.
Macron’un Rusya-Ukrayna savaşında Fransa’nın arabulucu rolü üstlenme teşebbüslerini pahalandıran Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Fransa’nın arabulucu rolü konusunda hak argümanında bulunamayacağını belirtti.
Peskov bunun münasebetinin Fransa’nın savaşta bir taraf olmasını gösterdi ve şu değerlendirmede bulundu;
‘Paris, Ukrayna problemine dolaylı ve direkt müdahil.’
Daha evvel Fransa’nın rolünü ‘arabulucu bir güç’ olarak tanımlayan Macron ‘Rusya’yı küçük düşürmemeliyiz ki savaş bittiği gün diplomatik kanallardan bir çıkış yolu inşa edebilelim’ demişti.
Tepkilere neden olan bu açıklamaların akabinde Macron telaffuz değiştirmiş, ve ‘Ukrayna savaşı kazanmalı’ sözüne yer vermişti.
Macron’un bu ‘U’ dönüşü Ukrayna başkanı Zelenski’yi şad etmeye yetmemişti.
İki başkanın kucaklaştığı anda Zelenski’nin asık hızı objektiflere yansımış, manzaralar toplumsal medyada viral olmuştu.
Macron’un ‘Rusya’yı küçük düşürmemeliyiz’ kelamlarına Ukrayna’dan karşılık gecikmemiş Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba ‘Rusya’yı küçük düşürmemeye yönelik davetler, lakin Fransa’yı ve buna davette bulunan öteki ülkeleri küçük düşürebilir’ demişti.
‘MACRON KENDİSİNİ KÜÇÜK DÜŞÜRDÜ’
Cumhuriyetçi Parti, Temsilciler Meclisi üyesi Adam Kinzinger Macron’un bu kelamlarına ‘kendisini küçük düşüren Macron’dur’ kelamları ile reaksiyon göstermişti.
Demokrat Parti’nin Kaliforniya Temsilcisi Ted Lieu ise ‘Macron’un bu konuşması Putin’in ve Ukrayna’daki savaşın temelden yanlış anlaşıldığını gösteriyor’ demişti.