Konya’nın Meram ilçesinde 12 Mayıs 2021 tarihinde Dedeoğulları ailesi, Keleş ve Çalık ailesi tarafından ırkçı akına maruz kaldı. Uğradıkları hücuma karşı emniyete can güvenliklerinin olmadıklarını belirtmelerine karşın tedbir alınamaması sonucunda Dedeoğulları ailesinden yedi kişi, 30 Temmuz’da Mehmet Altun tarafından katledildi.
Suç duyurularına karşın katliamdan sonra Dedeoğulları ailesine yönelik hücumla ilgili dava açıldı. Davanın karar duruşması, bugün Konya 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
POLİS’TEN ALTUN’A ÖVGÜ DOLU SÖZLER
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, taarruz davasında 14 kere 112’yi arayan Mehmet Altun’nun, avukatların her celsede yaptığı talepleri sonucu 15 ay sonra dava evrakına eklendi. Katil Mehmet Altun’un Konya Cinayet Ofis ile yaptığı 45 dakikalık telefon görüşmesinin kayıtlarının 12 sayfası verilirken, 30 dakikası ise anlaşılamadığı gerekçesiyle tahlilinin yapılamadığı ileri sürüldü. Mehmet Altun ile polislerin yaptığı görüşmede, polislerin Mehmet Altun’a “yiğidim”, “abicim biliyoruz seni neden yaptığını da biliyoruz seni anlıyoruz, onların ne olduğunu biliyoruz” halindeki kelamları dikkat çekti.
Mehmet Altun’un 112 Acil Merkezi ile yaptığı görüşmenin 15 ay sonra belgeye giren tahlilleri şöyle:
POLİS: Emniyet, Emniyet Müdürlüğü
MEHMET ALTUN: Alo selamün aleyküm
POLİS: Aleyküm selam
MEHMET ALTUN: İsminiz nedir abi?
POLİS: Polis, abim buyur Cinayet Bürodan
MEHMET ALTUN: Kim dediniz polis?
POLİS: Polis Memuru, Cinayet Bürodan
MEHMET ALTUN: Haa merhabalar
POLİS: Merhabalar
MEHMET ALTUN: Biz Türk halkı olarak siz polisleri çok seviyoruz biliyorsunuz demi
POLİS: Teşekkür ederiz biliyoruz efendim
MEHMET ALTUN: Tamam ııı şu Kalfalar Hasanköy’de bi cinayet işlenmişti
POLİS: Doğrudur (arkadan telsiz konuşmaları geliyor)
MEHMET ALTUN: O teröristleri vuran kişi benim
POLİS: Evet abiciğim
MEHMET ALTUN: Bu olayın Keleş aileleri ile hiçbir alakası yok ben onu söylemek istiyorum
POLİS: Tamam kardeşim başına bir meşakkat geldi geçmiş olsun öncelikle
MEHMET ALTUN: Teşekkür ederim sağolun
POLİS: Şimdi artık başında bir bela var ıı bunun da kolay yolu gelip bizimle görüşmen bize teslim olman bize gelirsen elimizden gelen yardımı yaparız sana
MEHMET ALTUN: Tamam teslim olacam da ben kaç kişiyi vurdum ben öğrenebilir miyim
POLİS: Beş altı kişiyi vurdun
MEHMET ALTUN: Altı kişiyi sağ olan var mı?
POLİS: Sen kaç kişiyi vurdun hatırlamıyor musun?
MEHMET ALTUN: Hatırlamıyorum
POLİS: Kardeşim eşinin durumunu biliyor musun
MEHMET ALTUN: Hayır
POLİS: Eşin çok rahatsız çok…. (anlaşılmayan konuşma) eşin çok makûs durumda gel hem elimizden geleni yapalım biz de sana yardımcı olalım meşakkat mı var düşünceni çözelim bu biçimde saklanacak çözülecek bir şey değil olayın iç yüzünü biliyorum ama sen teslim olmadan biz bunu basına nasıl ….( anlaşılmayan konuşma) biz bunun bu türlü bir şey olmadığını nasıl anlatacağız
MEHMET ALTUN: Tamam ben teslim …. ( anlaşılmayan konuşma)
POLİS: Senin gelmen lazım
MEHMET ALTUN: Teslim olacam teslim olmayacağım demiyorumda Keleş aileleri ile hiçbir alakası yok yani benim büsbütün şahsi problemim onu söyleyim ben de kayıt kayıtlarınızda vardır bizim daha evvel olaylarımız oldu
POLİS: Evet
MEHMET ALTUN: Bunlar olağan bir insan değillerdi tam bir teröristlerdi
POLİS: Biliyoruz biz biliyoruz biliyoruz
MEHMET ALTUN: Farkı yok
POLİS: Eza yok. Farkındayız onların
POLİSTEN KATİLE: KANIMA DOKUNUYOR
POLİS: Başına bu türlü bir olay geldi inan ki üzülüyorum keşke (anlaşılmayan konuşma) keşke başına bu türlü bir şey gelmek zorunda kalmasaydı başına bir felaket geldi gel bundan sonra biz elimizden gelen yardımı yapalım kardeşim yani bu formda olmaz
MEHMET ALTUN: Tamam bizim ailelerimiz korunuyor mu şu an
POLİS: Korunuyor korunuyor
MEHMET ALTUN: Tamam üç beş kişi daha var onları da vuracağım ben ondan sonra teslim olacağım tamam mı
POLİS: Kardeş ben Konya Kadınhanlıyım senin düştüğün durum benim çok kanıma dokunuyor elimden gelen yardımı yapıcam diyorum sana kendini batırma
MEHMET ALTUN: Battık aslında batacağımız kadar
POLİS: ALLAHTAN ÖNLEMLİ GİTTİN!
POLİS: Evet (anlaşılmayan konuşma) Beyşehir kavşağına gittim orda vereceğim ben kendisine abicim
MEHMET ALTUN: Efendim
POLİS: Valla yani ne diyim yani ne denir sen bana söyle ne denir ne yapmamızı istiyorsun sen bize söyle benden beklentin ne birebir memlekette birebir semanın altında nefes alan bir adam olarak benden beklentin ne biz senle tıpkı toprakların çocuklarıyız senin canin neye sıkılıyorsa benimki de ona sıkılıyor senin kalbin neye kırılıyorsa benimki de ona kırılıyor senin zoruna gidiyor benim de zoruma gidiyor ağabeycim gitmiyor değil
MEHMET ALTUN: Teşekkür ederim çok sağolun yalnızca aileme bir ziyan gelmemesini istiyorum
POLİS: Ailen bize emanet ailen bize emanet ondan yana bir badiren şeyin olmasın kardeşim (anlaşılmayan konuşma)
MEHMET ALTUN: Saldırdılar, öldüreceklerdi beni, Allahtan önlemli gittim.
POLİS: …(uğultu) Allahtan önlemli gittin.. (dışarıdan anlaşılmayan sesler) tamam tamam bizim arkadaşımız da geliyor. ağabeycim seni Cinayet Ofis Amirimizle görüştüreceğim Komisiremize verecem.
CİNAYET OFİS BAŞKOMSERİ İLE GÖRÜŞME
Katil Altun’un, daha sonra Cinayet Ofis Başkomiseri ile yaptığı görüşme ise şöyle:
BAŞKOMİSER: Doğrudur biraz dertli bir durum var. Fakat aşılmayacak bir şey değil bu.
MEHMET ALTUN: Evet
BAŞKOMİSER: Mehmet
MEHMET ALTUN: Efendim abi
BAŞKOMİSER: Mehmet aşılmayacak bir durum değil bu. Senin oraya makûs niyetli berbat hedefli gitmediğini düşünüyoruz esasen.
MEHMET ALTUN: Evet
BAŞKOMİSER: Artık bak bütün aile gözaltında biliyorsun 15-16 kişi yani çoluk çocuk herkes aile şey, bak eşin, 3 çocuğun var eşin 8 aylık gebe, elimizden geldiğince onu istirahat ettirmeye çalışıyoruz, keyifli olduğuna, güzel olduğuna emin ol, seninle görüşelim bu husus aşılır, bu istem dışı olarak meydana gelen bir olay olarak düşünüyoruz biz bunu
MEHMET ALTUN: Aynen o denli oldu Amirim.
BAŞKOMİSER: Heh bizde birebir niyetteyiz, biz seninle görüşmek istiyoruz, bu bahis aşılır, bu bahis doğrudur biraz gündem oldu işte yansıdı sağa sola basın da biraz şey oldu ancak abartıldı fakat senin işin hoş yanların da var, bunun o denli olmadığı, gayenin o olmadığı belirtildi. Seninle biz görüşmek istiyoruz Mehmet.
MEHMET ALTUN: Amirim ben teslim olacağım aslında ben ailemi büsbütün korumak istiyorum bunların akrabaları var.. (devam eden anlaşılmayan konuşma)
BAŞKOMİSER: Bak, bak ailen de her konutun önünde bizim ikişer üçer grubumuz var, çok sayıda memur arkadaşımız var, bütün konutların müdafaa altında senin hiçbir akrabana hiçbir yakınına en küçük bir şey olmayacak. Bak ne diyorum 20 gün sonra eşin çocuk.. doğum yapacak bak o bizim… (anlaşılmayan konuşma)
MEHMET ALTUN: Kavgada ben yoktum esasen eniştemgil ablamgil hengame yaptılar da
BAŞKOMİSER: Sen yalnızca 2010 yılında varsın
MEHMET ALTUN: He ben yalnızca 2010 yılında varım motamot, 3 ay evvelki mevzudan
BAŞKOMİSER: Evet
BAŞKOMİSER: SEN BARIŞ HESABI YAPIYORSUN
BAŞKOMİSER: İşte Lalebahçe’den gelmiş, Polis merkezinden gelmiş, tahminen bahsin ayrıntısını, özünü, nasıl gelişebileceğine tip bir yansıma yapacağını bilmiyorlardır lakin biz Cinayet Ofis Polisiyiz, Cinayet Ofiste biz çalışıyoruz arkadaşlarımız eğitimli, şuurlu yani kime nasıl davranacağını hangi olaya nasıl bakacağını bilen beşerler. Biz diyoruz ki sana biz senin bütün ailenin canı bizim sorumluluğumuzda, biz bütün gerekli önlemleri alacağız, gerekli güvenliklerini alacağız, sen kimi istersen onu görüştüreceğiz.. yani bak…
MEHMET ALTUN: Ne vakte kadar alacaksınız
BAŞKOMİSER: Kardeşim bu işler yatışana kadar, yav artık ne vakte kadar alacağız değil, aileler ile görüştürülür gerekli kendileri hem oturmak istedikleri yerleşmek istedikleri yahut nerede bulunacaksa, ne vakte kadar ne hasımlık yahut işte muahede sağlanacak.. işte sen yansıyan toplumsal medya şeyleri ile irkilmene gerek yok, onlar daima yatıştırılıyor. Cumhurbaşkanından tut bütün bakanlar bütün milletvekilleri, buradaki valimiz işte belediye lideri herkes bu hususla ilgili çalışıyor, insanları uyarıyor olayın o denli olmadığını, yalnızca komşu ortasında olan bir olay olduğunu, senin gidip olağanda orada konuşuyorsun sen işte barışalım hesabı yapıyorsun, büyük bir ihtimal elinde bir evrak var, daha sonra ki onların yaptığı kalkış yahut sana bir taş atılıyor bak ondan sonra bir silah patlıyor biz bunları daima gördük, izledik yani sen başlı başına bir olay yapmak için oraya gitmiyorsun aslında..
MEHMET ALTUN: Evet Amirim
BAŞKOMİSER: Bak gayenin senin tahminen de aileyi barıştırmak hasımlığı devam ettirmemek, kargaşayı sürdürmemek
MEHMET ALTUN: Aynen öyle
‘SANA SALDIRDI, SİLAH PATLADI’
BAŞKOMİSER: Efendim
MEHMET ALTUN: Aynen öyleydi zati.
BAŞKOMİSER: İşte bak sen birinci etapta 10 dakika oturdun konuştun, sakinsin onlar oturuyor fakat sonradan işte oradakilerin bi alevlenmesi oluyor ayağa kalkıyorlardı lakin daha sonra sana kaldırıldı, saldırmaları üzerine bu silah patlıyor
MEHMET ALTUN: Evet. Pekala Amirim kaç kişi vurulma ölüyor
MEHMET ALTUN: Sağ olan var mı
BAŞKOMİSER: Yok
MEHMET ALTUN: Hmmm, Amirim ben size kelam veriyorum ben teslim olacam..
BAŞKOMİSER: Mehmet.. Mehmet bak kardeşim diyorum sana, bizle görüş, nereye diyorsan iki arkadaş gelelim, bizle görüş Mehmet
MEHMET ALTUN: Tamam Amin..(Anlaşılmaz)
BAŞKOMİSER: Yani
MEHMET ALTUN: Tamam Amirim bir 2-3 kişi var ben onları da vuracağım gelip teslim olacağım.
BAŞKOMİSER: Mehmet
MEHMET ALTUN: Efendim abi
BAŞKOMİSER: Kim onlar? Yani o denli artık bak zati bir zahmete girdin ağabeyi,
MEHMET ALTUN: Amirim onlar tehlikeli beşerler onlar başımıza bela olacak onlar tehlikeli beşerler.
BAŞKOMİSER: Hayır hayır hayır bak
MEHMET ALTUN: Dediğimiz üzere abi ben vurduğum bireyler de olağan vatandaş değil, bunların hepsi terörist, dağdaki ile hiçbir farkı yok.
SAVCI’DAN SANIKLARLA İŞBİRLİĞİ
Daha evvel çıkan kayıtlarda, savcının tutuklanan 9 bireye “Suçu 2 kişi üstlensin, gerisi hür kalır” dediği de cezaevi görüşme kayıtlarında ortaya çıkmıştı. Savcının yönlendirmesi sonucu Ali Keleş (Veli oğlu) ile Lütfi Keleş saldırıyı üstlendi, geriye kalan sanıklar ise tahliye edildi.
TESLİM OLDU
Katliamın yaşandığı olaydan 6 gün sonra polise teslim olan Mehmet Altun’un, davanın ilerleyen sürecinde polislerle yaptığı görüşme kayıtları evraka girdi. Katilin, polise “Beş kişiyi daha vuracağım, o denli teslim olacağım” dediği ortaya çıktı. Yeniden davanın ilerleyen sürecinde katil Mehmet Altun’un “Polis palavra söylüyor, yakalanmadım. Kendim teslim oldum” kelamları, cezaevi telefon görüşmeleriyle ortaya çıktı. Mehmet Altun cezaevindeki görüşmeler sırasında konuşmalarında, “Polisler sözümde bana yardımcı oldular”, “Polisler bana sarılmak için kendilerini sıkıntı tuttular” üzere telaffuzlarda bulunduğu ortaya çıktı.