İSTANBUL (İGFA) – İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ tarafından 31 Mayıs 2021’de temeli atılan KİPTAŞ Tuzla Meydan Meskenleri için “Hak Sahibi Daire Belirleme Kura Çekilişi” gerçekleştirildi. Fatih’teki Ali Buyruğu Efendi Kültür Merkezi’nde, noter huzurunda gerçekleştirilen çekiliş öncesinde İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ve KİPTAŞ Genel Müdürü Ali Kurt birer konuşma yaptı. Kendisinin siyaset öncesi mesleği olduğu için inşaat ve KİPTAŞ’la ilgili hususlarla birebir ilgilendiğini belirten İmamoğlu, “Biraz da onları yoruyorum. Fiyatsız de danışmanlık yapıyorum onlara bu arada” esprisini yaptı. “Yaşamının yaklaşık kırk küsur yılı o alanda geçmiş bir insan olarak; bütün bilgimi, görgümü, güç bu anları aktarmaya çaba ediyorum” diyen İmamoğlu, “Yaşadığımız işte ekonomik problemler, yaşadığımız o teknik sıkıntılar, insanların konut gereksiniminin giderilmesi, insanların artık tırnak içinde olan barınma gereksiniminin giderilmesi tanımının yapıldığı bu ülkede, bu sorunu daima birlikte çözmek zorundayız. Önemli adımlar atılmak zorunda” tabirlerini kullandı.
“KONUT SORUNU TEK BAŞINA ÇÖZÜLECEK BİR PROBLEM DEĞİL”
İBB ve ilgili kurumları olarak uygun ödeme şartları olan, sarsıntıya güçlü ve tasarım gücü yüksek konutlar üretme gayesinde olduklarını vurgulayan İmamoğlu, “Konut sorunu, barınma sorunu, bir ülkede tek başına bir kurumun çözebileceği bir sorun değil. Yani bunu otursun tek başına KİPTAŞ çözsün; çözemez. Şehircilik Bakanlığı çözsün; çözemez. Çözemedi zati. Çözemiyor. Bu bir suçlama cephesi değil. Birtakım bahisler vardır ki; -biz çok severiz bunu- orada el birliği gerekir. Güç birliği gerekir. Bir ortada konuşmak, bir ortada tahlil bulmak gerekir. Zelzeleyle uğraş üzere. Konut sıkıntısını daima birlikte bir seferberlik halinde çözmek üzere. Zira bunu paydaşları var. Ekonomik paydaşları var. Üretici paydaşları var. Sektörel paydaşları var. Bütün bu paydaşlarla bir ortada üretmek, kıymetli bir mesele” ikazlarında bulundu.
“KİMİN MALINI ÇÖP YAPIYORSUN?”
İmamoğlu, “Biz ne yapıyoruz kendi tertibimiz içerisinde” sorusunu, şu sözlerle yanıtladı:
“Elimizdeki bütün imkanlar ile bu anlattığım prensipleri asla bırakmadan, başlangıcından bitişine, yetmedi devam eden sürecinde dahi işletilmesi ve ömrün orada sürdürülmesinin sürecini de takip ederek, bir bütüncül hizmet ortamı sunuyoruz. Burada ortaya koyduğumuz sıkıntı, bir yandan çağdaş ve örnek toplumsal konut üretmek, bir yandan sağlam konutlarla İstanbul’u güçlendirmek, bir yandan da insanlarını memnun etmek. Buradan örnek çıkarttığımız her işi Türkiye’ye anlatıyoruz ve diyoruz ki: İşte bu türlü olmalı. Bizim aslında bu atakları, bu biçimde yaparken, tıpkı şeyi kimden bekliyoruz biliyor musunuz? Biz, bunu bakanlığımızdan ve başka kurumlarımızdan bekliyoruz. Bir arada konuşalım. Bir arada üretelim. Yani bizim vazifesi devralmadan evvel imarlı, planlı, hatta projeli, hatta ruhsata alınmış arsalarımızı… Biz orada binlerce daha toplumsal konut üretebilirdik. Hala davalarıyla uğraşıyoruz. Yerlerimizi, misyonumuzu aldıktan 2 ay sonra plansız hale getiren, 3-4 ay sonra ruhsatını iptal eden, 4-5 ay sonra konut projesi… Ben almamışım arsayı, benden evvelki idare almış orada inşaat yapmak üzere. Orayı yeşil alan haline getiren aklı, vallahi de billahi de benim aklım anlamaya yetmiyor. Bu niye yapılır mesela? Kimin malını çöp yapıyorsun? Benim değil ki. Hepimizin, milletin malı. Bunu hangi niyetle bu türlü yapabilirsin? Bu nasıl bir siyasi hırs yahut ihtiras?”
“SOSYAL ALANLAR BİRİLERİNİN AİLE VAKIFLARINA TAHSİS EDİLDİ”
Vatandaşların devlet kurumlarından, farklı kanıda beşerler tarafından yönetilseler de birlikte iş üretmesini beklediğinin altını çizen İmamoğlu, “Bu kavramla konut sıkıntısına de bakabilsek… Bugün ülkemizde konut sorunu var. Beşerler konut alamıyor. Bırakın almayı, ‘Kirasını ödeyebilip o konutta yaşayamıyor’u konuşmazdık. Şu anda konuşuyoruz. Geldiğimiz durum bu. Ancak bunları aşacağız. Bunları aşmak için çok sistemli çalışmalarımız var” dedi. “Bizim toplumsal alan ürettiğimiz yerler, diğer projelerde, diğer pozisyonda yerler üretilerek birilerinin aile vakıflarına, birilerinin şahsi kullanımlarına tahsis edildi” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Sadece Başakşehir’de 10-15 beş yerde mahkemelerimiz sürüyor onları tekrar geri alabilmek ismine, millet ismine. Ne yazık ki. Biz o denli yapmıyoruz; ne yapıyoruz? Belediyemize alan kazandırıyoruz. Kimi yerde kreş yapıyoruz. Kimi yerde Aile Sıhhati Dayanak Merkezi yapıyoruz. Kimi yerde vatandaşlarımıza Ruhsal Müşavere Merkezi yapıyoruz. Kimi yerde kütüphane yapıyoruz. Yalnızca şu kısacık periyotta, ‘150 Günde 150 Proje’ devrinde 20 kütüphaneyi katıyoruz. Bir o kadar kreş katıyoruz. Bunlar yoktu. Yapıyoruz. Yok olanı yapıyorsak, herhalde biraz da ‘Marifet iltifata tabidir’ diyerek sizlerin bunu bilmesi lazım. Dün, 3 tane daha üniversite öğrenci yurdumuzu açtık. Ve 10’a çıkarttık yurt sayımızı. Seneye 16 olur. Şu an 3000 bin yatak kapasitemiz var. Seneye 5000’i geçeceğiz. Bir tane yatağımız yoktu bir öğrenciye, ‘Git şurada kal’ diyebileceğimiz. 1 tane. Koca İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Pekala yurt yapılmasına dayanak olunmadı mı? Olundu. Fakat yeniden yapıldı, anahtar teslimi birilerinin aile vakıflarına teslim edildi. Arkadaş belediye kurum; hepimizin yani. Bu türlü bir şeye muhtaçlığı yok.”
“BİR ÖĞRENCİNİN İBB’YE MALİYETİ 5500 TL; GURURLA, VİCDANEN YAPIYORUZ”
İBB yurtlarında kalan bir öğrencinin kuruma maliyetinin 5 bin 500 TL olduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, gençlerin bu imkandan aylık 950 liraya faydalandığına dikkat çekti. İmamoğlu, “Ve bunu gururla yapıyoruz, vicdanen yapıyoruz. Zira tespit ettiğimiz aileler, kendileri hiçbir aracısız o yurtlara kayıt oldular. Gelir durumlarına bakarak, gereksinimli hallerine bakarak bunları yaptık” tabirlerini kullandı. Toplu konut ve kentsel dönüşüm kapsamındaki çalışmaları tüm İBB kurum ve ünitelerinin eşgüdümlü olarak yürüttüğünü belirten İmamoğlu, kentin bu manadaki bilgi, maharet ve deneyimlerini Türkiye’nin farklı vilayetlerine de taşıyacaklarının altını çizdi. “Biz, bizimle iş yapmak isteyen Ardahan’la konuşuyoruz, Artvin’le konuşuyoruz, Tekirdağ’la konuşuyoruz, Eskişehir’le konuşuyoruz. Bizim kapımızı çalan her belediyeyle konuşuyoruz. Gücümüzün yettiği yerde, kasamızdan oraya para akıtarak değil, finansman kabiliyetimizi kullanarak hakikat yerlerde, gerçek işlerin yapılması noktasında da Türkiye’ye örnek olabilecek konut projeleri yapma konusunda bir start verdik. Çalışmaları sürüyor. Bununla ilgili de birinci temel atmamızı yapacağız yakın zamanda” diye konuştu.
“DEĞERLİ BİR ÇALIŞMAYI TÜRKİYE’YE İKRAM EDECEĞİZ”
Farklı kentlerde yapacakları konutlarda, o bölgenin coğrafik, demografik, kültürel ve klâsik özelliklerinden yola çıkacak dizaynlar üreteceklerini vurgulayan İmamoğlu, “Türkiye’nin her yerinde, birebir yükseklikte, tıpkı betonarme kıvrımlarıyla, birebir kesitlerle… Arkadaş bu, -atıyorum- İstanbul’un X ilçesine yakışabilir lakin Ardahan’a yakışmaz, Hakkari’ye yakışmaz, Diyarbakır’a yakışmaz, Kastamonu’ya yakışmaz. Oraya öteki bir şey tasarlarsınız. Öne çıkan taşı vardır, öne çıkan rengi vardır, öne çıkan yaşamsal kültürü vardır. Örneğin Gaziantep’te balkon farklı kullanılır, ancak Kastamonu’da o meskenin içinde diğer kullanılır. Her yerin yemek kültürü var. Her yerin bir ömür biçimi var. Burada bile kültürlerin bir ortaya geldiği bir biçimsel süreç var. O bakımdan biz bunu da ispat eden pahalı bir çalışmayı Türkiye’ye ikram edeceğiz” formunda konuştu.
KİPTAŞ’A ‘ERKEN TESLİM’ TEŞEKKÜRÜ
KİPTAŞ’ın kelam konusu projeyi, öngörülenden 6 evvel tamamlayacak olmasından duyduğu memnuniyeti lisana getiren İmamoğlu, “Sevgili Genel Müdürümüz 3 Aralık’ta meskenlerin teslim edeceğini söyledi. Merasim yaptığımızda, konutun bütün ortak alanlarla ilgili meseleleri çözülmüş olur ise ve yaşamsal birtakım gereksinimlerin tümden giderildiği bir ortam olur ise, sıcak suyundan doğalgazına, elektriğine; bir de ‘Hazır, oraya acil taşınmam gerekir’ diyen olabilir, 10-15 aile olur ya taşınır… O vakit ben de bir ailedeki kahve içme dileğimi biraz daha geri çekmiş olurum. Bunu da gerçekleştirirseniz, o tarihte bu hoş anı da yaşanmış oluruz. 6 ay evvel bitirerek, insanları daha erken memnun edebilmenin bugün bende olan memnuniyetini gerçekleştirdikleri için, Genel Müdür’e ve KİPTAŞ’ın bütün çalışanlarına, oradaki yüklenici firmamızın hassasiyetine ve bedelli çalışmalarına yürekten teşekkür ediyorum” tabirlerini kullandı.
KURT: “19 DÜKKAN İÇİN 12 EKİM’DE MÜZAYEDEYE ÇIKIYORUZ”
Ürettikleri konutları 264 bin TL’den başlayan fiyatlar ve 2 bin 800 TL sabit taksitli ödeme planlarıyla satışa sunduklarını hatırlatan Kurt, “Bu sayede 40 binin üzerinde müracaat aldık. Bu projemizde yer alan 9 adet cadde üstü dükkanla, tekrar Tuzla’da ‘Aydınlıkevler’ projemizde yer alan 10 adet cadde üstü dükkanımızı 12 Ekim Çarşamba günü, tekrar bir KİPTAŞ geleneği haline gelen müzayede formülü satışa çıkıyoruz. Bu satıştaki emelimiz hem şirketimize bir kaynak üretmek hem de siz hak sahiplerinizin dairelerinize oturmadan evvel sizi destekleyecek ticari üniteleri hayata geçirmek” bilgisini paylaştı. Tuzla Meydan Konutlar projesini de Silivri ve İzmit’teki projelerde olduğu üzere, belirlenen tarihlerinden evvel teslim edeceklerini kaydeden Kurt, “Teslim başlangıç tarihimiz, 24 Haziran 2023 tarihiydi. Dairelerinizin teslimine 3 Aralık 2022 tarihinde başlıyoruz. Projemizi taahhüdümüzden tam 6 ay erken teslim ederek, tekrar toplumsal konutlarda bir KİPTAŞ klasiğine imza atarak, erken teslim yapacağız” dedi.
Konuşmaların akabinde İmamoğlu, CHP milletvekili Gökan Zeybek ile beraberlerindeki heyet, Bakırköy 23. Noter Vekili Mustafa Kalaycı’nın şahitliğinde birinci talihlilerin çekilişlerini gerçekleştirdi.
TÜRKİYE’DE BİRİNCİ: GRİ SU GERİ KAZANIM SİSTEMİ
158 taşınmaz için 39 bin kişinin müracaatta bulunduğu projede, konutu olmayanlara ve daha evvel KİPTAŞ‘tan konut satın almayanlara öncelik tanındı. En az yüzde 40 oranında engelli vatandaşlar, şehit aileleri, harp ve görev malulleri, dul ve yetimler ile pandemi periyodunda üstün gayret gösteren sıhhat çalışanları ayrıcalıklı küme olarak tanımlandı ve kendilerine konut ayrıldı. 5 blok, 149 konut ve 9 ticari üniteden oluşan ve kaliteli gereç kullanılarak tamamlanma evresine gelen projede, alıcılara periyodun en uygun ödeme kaidelerini sunuldu. Tuzla Meydan Meskenler projesi, Türkiye’de birinci defa bir toplumsal konut projesinde kullanılan “Gri Su Geri Kazanım” sistemiyle de ön plana çıktı. Bu sistemde konutlarda kullanılan sular (duş, küvet, lavabo, çamaşır makineleri ve mutfaklardan vb. gelen evsel nitelikli atık sular) arıtılarak, tekrar (klozetlerin rezervuarlarında ve bahçe sulaması için) kullanılıyor. Böylelikle hem su faturalarından hem de günde ortalama 100-150 kişinin muhtaçlığı olan yaklaşık 20 bin litre sudan tasarruf edilerek, doğal su kaynaklarının ve etrafın korunmasına değerli katkıda bulunuluyor. KİPTAŞ Tuzla Meydan Meskenler; çağdaş mimarisi, çocuk oyun alanları, cadde üstü dükkânları ve duvarlarla çevrili olmayan tasarım anlayışıyla bulunduğu bölgeye de bedel katacak.