Bir sokak röportajında kendisine yöneltilen mikrofona konuşan küçük çocuk, laiklik aksisi ve “şeriat” ile ilgili söylediği kelamlar nedeniyle reaksiyon topladı.
Şeriat’a nazaran oy kullanan kişinin müşrik olduğunu söyleyen çocuk, “Yaratan kimse hükmetmek de ona aittir. Kim Allah’ın indirdikleriyle hükmetmezse bunlar kafirlerin ta kendileridir. Bu ayeti günümüz ile kıyaslarsak artık ki yöneticiler helali haram haramı helal yaptılar. Genel mesken açıp önüne iki polis koyarak Allah’ın haramını helalleştiriyorlar” dedi.
İçki içen bireylerin dinden çıkmazken oy kullananların dinden çıktığını söyleyen çocuk kelamlarına şöyle devam etti:
“Allahın El Hakim diye sıfatı var. Ben Allah’a olan vasfı diğerine verdim mi ben kendimi ona Râb edinmiş olurum, Allaha şirk koşmuş olurum.”
Küçük çocuğun bu kelamları toplumsal medyada geniş reaksiyon uyandırdı.
Bununla birlikte geçtiğimiz günlerde de bir sokak röportajında küçük bir çocuk yeniden “şeriat” ile ilgili açıklamalarda bulunarak reaksiyon çekmişti.
Şeriat’ın Allah’ın kanunları olduğunu söyleyen çocuk “Biz hayatımızı Allah’ın kanunlarına teslim etmemiz lazım. Oy kullanmak şirktir. Oy kullanan kafirdir” diye konuşmuştu.
DİYANET UYARMIŞTI
Diyanet kelam konusu gelişmelerden sonra “Vehhabilik” uyarısı yapmıştı. Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamada şu tabirlere yer verilmişti:
“Başkanlığımız, başta cami ve Kur’an kurslarımız olmak üzere, hizmet verdiği her alanda sağduyulu ve dengeli bir üslupla din hizmeti yürütmektedir. Zahiri, kesimci, ayrıştırıcı ve tekfir edici yorumlarla gelişen ve İslam’ın rahmet dini olduğu gerçeğini göz gerisi eden yaklaşımların özellikle gençlerimizi ve geleceğimizi tehdit ettiğine dair Başkanlığımızın yayınları ve üst seviye açıklamaları olduğu ise malumdur.
“Ümmetin bütünlüğüne ziyan verecek telaffuzlardan kaçınılmalı”
İfrat ve tefritten uzak, sade ve mutedil bir dini hayata rehberlik etmek, her türlü din istismarına ve fitne ateşine karşı müteyakkız davranarak toplumumuzu bilinçlendirmek, Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın vazgeçilmez vazifesidir. İslam dünyasında tefrika ve tezviratın açtığı yaralar böylesine büyümüşken, milletimizin birliğine ve ümmetin bütünlüğüne ziyan verecek telaffuzlardan kaçınmak da her Müslüman’ın görevi olmalıdır.”