CHP Önderi Kemal Kılıçdaroğlu Mersin’de muhtarlara seslendi. “Muhtarlık sıradan bir kurum değil” diyen Kılıçdaroğlu, “Sizin hakkınızı hukukunuzu yasal garantiye alan kanun teklifi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarından öne çıkanlar şu biçimde:
“Tek muhtar var, yardımcısı bile yok. Dünya kadar işsizimiz var. Ben söyleyince kıyameti kopardılar. İktidara gelince getireceğiz. Muhtarın olmadığı yerde ofis çalışanı olacak.
Köyde hukukî kişilikleri yok edildi. O yerleri tekrar ihya edeceğiz.
Mahallenizle ilgili bir karar alınıyor muhtarın haberi yok. Muhtar belediye meclisine giremiyor, kelam hakkı yok. Muhtar kesinlikle belediyenin meclisine katılacak.
İcra memurları evrakları dağıtamaz muhtara verir. Kamudan biri olsa, maaş alırlar bunu için. Muhtarlar rastgele bir bütçe almıyor.
Sosyal yardımlar dağıtılır. Kimin yoksul varlıklı olduğunu muhtar bilir. Toplumsal yardımlar dağıtılacaksa muhtarlar aracılığıyla dağıtılmalı.
Muhtarlık kamu kurumu olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle belediyelerle özel projeler geliştirilemez.
Türkiye muhtarlar birliğinin kurulması gerekiyor. O kadar dağınıksınız ki kederinizi anlatamıyorsunuz. Biz muhtarlarla ilgili bir düzenleme yapmak istedik. Temel muhtarlık kanun teklifi hazırladık Hazırladıktan sonra muhtarlara gönderdik, eksiğimiz var mı diye. Onların isteğiyle düzelttik. Teklifimizi sunduk ancak reddedildi. Bir daha söz edeyim sizin hakkınızı hukukunuzu yasal teminata alan kanun teklifi AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi.
Bir siyasetçi iktidar olduğunda mal varlığında artış varsa bilin ki malı götürüyor. Hasebiyle ne yapar bu siyasetçi vatandaşın hakkını hukukunu değil kendi mal varlığını müdafaaya başlar. Bir siyasetçi vazife yaparken niçin mal varlığında büyük artış olur?
Muhtarlık sıradan bir kurum değil. Bulunduğunuz bölgede eşit davranmak zorundasınız. Ben bizim belediye liderlerimize söyledim. Vazifeye geldiğiniz vakit rozetinizi çıkarın.
Muhtar kardeşlerim unutmamanız gereken bir şey var: Devletin dini adalettir. Adaletin olmadığı bir yerde huzur, rahmet olmaz. Bana söyler misiniz bu ülkede adalet var mıdır? Yargıtay Lideri diyor adalete inanç yok diyor. Adalete itimat yüzde 30’a düştü diyor. Ben değil adaletin başındaki diyor.”
Bana vazife düşüyor ben bunları dillendiriyorum. Kimin eli kimin cebinde belirli değil. Ülkede uyuşturucu baronları habire koşturuyor. Uyuşturucu belası bu kadar derinden yaşanmamıştı bu topraklarda.
Et, süt üreticisi ziyan ediyor. Tahlil; maliyet, makul kar eşittir taban fiyat. Devlet diyecek ki ben çiftçime ziyan ettirmem. Pamuğu, mercimek, tütün, et, canlı hayvan, fasulyeyi ithal ediyoruz. Bu Türkiye’yi âlâ yönetmek midir?
Bu ülkenin namuslu beşerler tarafından yönetilmesi gerekmiyor mu artık?
Tarım Kanunu 21. unsur. Diyor ki çiftçiye her yıl ulusal gelirin yüzde 1’i takviye vereceksin. Kanun 2006’da çıktı bu para hiç verilmedi. 273 milyar alacağı var çiftçinin. Siz sordunuz mu? Sormadığınız için ülke bu halde.
Beşli çeteden o parayı alacağım diyorum kıyamet kopuyor. Denizde yatınız varsa rahatsınız ne ÖTV’siz KDV’siz. Lakin siz tarlaya gittiğinizde hem KDV hem ÖTV var. Siz gezmeye tıp atmaya mı gidiyorsunuz sabahın köründe traktörle, tarlaya gidiyorsunuz.
Elektrik faturaları çok yüksek diyorlar. Dedim ki Şanlıurfa Belediye Başkanlığı’nı bize verin en az iki yıl içerisinde çiftçiye ücretsiz vereceğiz elektriği. Erdoğan dedin ki elinden tutan mı var yap. Yaptık; Denizli’de şu an çiftçilere elektrik parasız. Şanlıurfa ve etrafındaki altı vilayet 10 yıl içinde elektrik ihraç edebilir.”