CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis’in tatile girmesinin akabinde geçen hafta gittiği kentlerde yapmaya başladığı küme toplantısını bu hafta Edirne’de gerçekleştirdi.
Kılıçdaroğlu’nun satırbaşları şöyle:
Geçen hafta salı Erzurum’daydım. Artık Edirne’deyiz. Erzurumluların Edirnelilere selamı var, o selamı getirdim üstümde kalmasın. Bu vesileyle de Edirne’den Erzurum’a selamlarımızı gönderelim. Orası tarihi, kadim bir kent burası da tarihi, kadim bir kent. Edirne 8300 yıllık tarihiyle görkemli bir kent. Metrekare başına düşen tarihi eser itibariyle Floresan’dan sonra dünya ikincisi. O nedenle bu kenti bütün dünyaya tanıtmak zorundayız. Türkiye’ye gelen her üç turistten biri Edirne’ye geliyor. Edirne birebir vakit tarih ve birebir vakitte tarih kenti. Yalnızca Edirne dersek haksızlık etmiş oluruz. Bütün Trakya, fevkalâde bir zenginliğe sahip. Trakya’nın bereketli toprakları var ancak bu topraklar bizim dilek ettiğimiz randımanı şimdi vermedi. Zira çiftçi bekliyor. Düşünceli çiftçi.
Bugün bir ayçiçeği tarlasına gittik. Çiftçilerle buluştuk, kederlerini kısmen de olsa dinledik. Bir sorunu çözmek istiyorsan sorunu yaşayanı dinleyeceksin. Mazotta kahrımız var diyorlar. Gübre de derdimiz var diyorlar. İlaçta, tohumda sorun var diyorlar. Eseri satacağız ya ziyan edersek diyorlar. Söyledim, tonunu 16 bin liradan almak zorundadır mevcut iktidar.
Pandemiden sonra tarımın bir stratejik kesim olduğunu bütün dünya öğrendi. Bizi yönetenler tarımı stratejik kesim olduğunu öğrenebildiler mi? Erdoğan iktidarları periyodunda 34.5 milyar dolar ayçiçeği ve gibisi eserlerin ithalatına para verildi.
Trakya topraklarının bölündüğünü de biliyorum. Bu hususta da telaşlar var. Bu bereketli toprakların endüstriye dönüşmemesi lazım. Bu topraklar bizi besleyen topraklar, tarım için korunması lazım.
Akaryakıta artırım geldi. Kentte yaşıyorsanız otomobilinizi kullanmazsınız. Otobüse, metroya binersiniz. Çiftçi ne yapacak? Tarlaya metroyla mı gidecek? Tarlaya belediye otobüsüyle mi gidecek? Traktörle gidecek. Ona mazotu indirimli vereceksin. KDV’siz ÖTV’siz. Bu mevzuda Bay Kemal’in sesi var. Açık ve net söylüyorum iktidarımızda çiftçiye mazotu KDV’siz ÖTV’siz kırmızı mazot vereceğiz.
Kadın kardeşlerim için şunu söyleyeyim. Aile Takviyeleri Sigortasını getireceğiz. Hiçbir konutta hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bilhassa fakir ailelerde bayan kardeşlerime söylüyorum. Sizi yaşadığınız meskende erkeğe muhtaç etmeyeceğim. Yoksulluğu yenmek için fakiri afişe etmeyeceksiniz. Sağ elin gördüğünü sol el görmeyecek. İnsanın onurunu koruyacaksınız. Yoksulluk yazgı değildir. Yoksulluğu yaratan iktidarın politikalarıdır. Aile Dayanakları Sigortası, 1971 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin parlamentosu hayata geçireceğine dair kelam vermiş. Niye bugüne kadar hayata geçmedi? Zira yoksulluğu kullanıyorlar, istismar ediyorlar. Bu kardeşiniz diyor ki, ister oy verin ister oy vermeyin hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği Türkiye’yi katiyetle yaratacağız.
Gaziantep’te canlı hayvan üreticileri perişan vaziyette. Bunlar mallarını satamıyorlar. Hayvanlar muhakkak bir kiloya gelmiş bu saatten sonra onların beslenmeleri kilo aldırmıyorlar. Olağanda bunların kısma gitmesi lazım. Bir bedel ödenmesi lazım, o bedel ödenmiyor. Üretici ziyan ediyorum diyor. Beslemesem canlı diyor. Otoyolu kestiler seslerini duyurmak için. Vali kızdı. Başkaları kızdı. Davet ettiler kendilerini, kızdılar. Çözün sorunu çözün. Şayet bıçak kemiğe dayanmışsa Antepli besici de üretici de kızmak, bağırmak, hak aramak zorundadır. Hakkını aramayıp ne yapacak bu insan?
Bir sıkıntılar yumağı haline getirdiler Türkiye’yi. Siz müsaade verirseniz, takviye verirseniz Türkiye’yi bu problemlerden arındıracağız. Herkesin rahat geçindiği bir Türkiye’yi, insanların özgürce gezdiği bir Türkiye’yi tekrar ayağa kaldıracağız. Bizim saray yerimiz yok. Beyefendiye tahsis edilen 10 tane saray var. Biz, ülkemizi mütevazi Çankaya’dan yönetmek isteriz! Bizim gayemiz şu, Erdoğan’a da söyledim. İsraf haramdır, israf yapma. Bari bir israf genelgesi çıkar. Yetmiyor mu bir uçak sana? Hiçbir Osmanlı padişahına nasip olmamış kadar sarayın var. Ne yapacaksın bu sarayları? Düzelteceğiz.
Bir devletin faziletle, ahlakla yönetilmesi gerektiğini tekraren söyledim. Bir devlet hukukun üstünlüğü ile yönetilir. Baskı, şiddet ile yönetilmez. Her alanda demokrasi istiyoruz. Devleti ahlakla, bilgiyle, birikimle yöneteceksiniz. Şu anda çoklu organ yetmezliği ile karşı karşıyayız. TBMM’ye bakın. Milletvekillerinin büyük bir kısmı milletin değil, sarayın vekili. Saraydan talimat alıp el kaldırıp indiren beşerler milletin sesi olamazlar. Sarayın talimatını dinleyen savcı çabucak alınır hızla Yargıtay üyesi yapılır. Bir tek kararın altına imzası olmadan AYM’ye seçilir. Bay Kemal de bunu yiyecek… Yemezler. Bu kadar yargıç varken birisi paraşütle gelecek niye? Sezgin Baran Korkmaz’ı talimatla hür bıraktılar ya onların ödüllendirilmesi lazım. Nereye üye olursan ol sen yargıçlık yapamazsın. Yargıç vicdanıyla karar veren kişidir. Yürütme dediğimiz… KPSS bunun en kolay örneğidir. Olay bu kadar büyümese derhal kapatacaklardı. Dünyanın yolsuzluğu var, beşli çeteler malı götürüyor. Görevlendirsene Devlet Denetleme Şurası’nı. Görevlendiremez oraya, kendisi de bir modülü zira.
Tek kişinin iradesine Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bırakmayacağız. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Halkın Cumhurbaşkanı olacak. Birilerinin Cumhurbaşkanı olmaz. Yapacak çok işimiz var. Neyi nasıl yapacağımızı çok yeterli biliyoruz. 6 başkan de çok güzel biliyor. Bütün sorun bunun zamanlaması. Bununla ilgili çalışmayı da yapıyoruz. Muhakkak bir yere geldikten sonra kamuoyuyla paylaşacağız. 6 parti farklıyız lakin hepimiz bu ülkenin demokratikleşmesini savunuyoruz.
Faize karşıyım diyor değil mi Erdoğan? Bankaların karı milyarları buluyor. Bu yılın birinci 6 ayında bankaların karı yüzde 400. Faiz geliri. Şayet bankalar yüzde 400 kar elde ediyorsa… Çiftçi, esnaf, endüstrici, fiyatlı etti mi? Hiçbir meslek kümesi yüzde 400 kar etmedi. Neymiş beyefendi faize karşıymış… Karşı olduğunu söyleyeceksin birileri parayı götürecek. KKM, iktisadın kalbine yerleştirilmiş bombadır diyorlar. Bomba değil atom bombası. Buradan KKM sahiplerine yani bir avuç bireye sesleniyorum. Bizim iktidarımızda yalnızca ve yalnızca faizi alacaklar o denli döviz garantisi falan yok. Türkiye sömürge değil.
Düne kadar hakaret ettikleri şahıslara gidip el, avuç açtılar. Biz Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda bile el, avuç açmadık. Kendilerini bir de dünya başkanı olarak tanıtıyorlar. Karikatür üzere bir şey…
Bizim milliyetçiliğimizi öğrenmek istiyorlarsa Merhum Ecevit’e bakacaklar. Kıbrıs’a, Akdeniz’in sularına bakacaklar. Sen kim bizim milliyetçiliğimizi tartmak kim?
Gençlere kelam verdim. En geç bir yıl içinde yurt sıkıntısını çözeceğiz. Anne baba itimat içinde çocuklarını öğrenci yurduna teslim edecek. 20 yıldır çözemediklerini bir yıl içinde çözeceğiz.
EYT’liler sizin sıkıntınızı biliyorum. EYT sıkıntısını çözecekse bir kişi çözer onun ismi da Bay Kemal.
Türkiye büyük ölçüde üretimden koparılmış vaziyette. Hem bütçe açığımız hem dış ticaret açığımız var. İkisi de boynumuza takılan ip üzere.
Sizlerden şunu istiyorum: Sakın ümitsizliğe kapılmayın. Bu ülkenin çözülemeyecek sorunu yok. Şundan emin olmanızı isterim: Ümitsizliğe kapılmayın, daima birlikte hoş Türkiye’yi inşa edeceğiz. Adaleti bu ülkeye ya getireceğiz ya getireceğiz. Hapishanelerinde gazetecilerin olduğu bir Türkiye istemiyoruz. Hoş bir Türkiye istiyoruz.