Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyunda toplumsal medya düzenlemesi olarak bilinen Dezenformasyonla Uğraş Maddesi’nin TBMM’de oylandığı periyotta neden ABD’ye ziyarette bulunduğuna ait tenkitlere cevap verdi.
“KASIM AYINI BEKLEYİN, BAY KEMAL’İ BEKLEYİN”
Paylaşımlarında Atatürk sonrası birinci ve ikinci yüzyılın iki farklı Türkiye’sini konuşmaya başlamamız gerektiğini ve bu iki tablo ortasında seçim yapacağımız kritik bir eşikte olduğumuzu tabir eden Kılıçdaroğlu, son paylaşımında “Yine tekrar ediyorum. Kasım ayını bekleyin. Bay Kemal’i bekleyin” dedi.
Kılıçdaroğlu paylaşımlarında şunları söyledi:
“ABD’nin değerli bilim merkezlerini kapsayan bir vizyon programını yeni tamamladım. Bu ziyaretleri eleştirenler var, “Sansür yasası oylanırken neden gittiniz” diyenler var. Tenkitler ve eleştirenler her vakit başımın üstünde oldu. Fakat bu oylamalar öncesinde düşündüm taşındım…
“BEN BU YOLU SEÇTİM”
Ya her zamanki üzere Meclis’e gidip gayret edecektik lakin saray elindeki sayısal çoğunlukla maddeyi geçirecekti. Yani gençlere yeni bir şey söylemeden bu süreç tamamlanacaktı. Ya da gençlerin, yeni bir Türkiye’nin mümkün olduğunu görmelerini sağlayacaktım. Ben bu yolu seçtim.
“ÇOK KRİTİK EŞİKTEYİZ”
Bu topraklarda bugün, Atatürk sonrası birinci ve ikinci yüzyılın iki farklı Türkiye’sini konuşmaya başlamamız lazım. Zira bu iki tablo ortasında seçim yapacağımız çok kritik bir eşikteyiz. Birincisinde sansür, yasaklar, zorbalıklar var. İkincisinde ise ümit, bilim, gelecek var.
“İLKİNDE SANSÜR, İKİNCİSİNDE ÜMİT VAR”
İlkinde sansür, yasaklar, zorbalıklar var. İkincisinde ise ümit var, bilim var, gelecek var. Birincisinde Silivri var, mahpus var. İkincisinde özgürlükler var, müzik var, kültür var, sanat var. Birincisinde 5’li çeteler, varlıkçılar, ihaleciler, dolandırıcılar, pudracılar, aile gökdelenleri var. İkincisinde dinamik, teknolojik yeni bir Türkiye var. Birincisinde fıtratla kandırıp 1000 araçlık konvoylarla, müdafaa ordularıyla Saray’a dönmek var. İkincisinde akıl var, bilim var, önlem var, cana değer vermek var.
Birincisinin sonuna geldik, ikincisi doğuyor. Ben ülkemizi bu çukurdan çıkartacak kendi bilim insanlarımızla büyük koalisyonumuzu gençlere göstermek istedim. Bu bilim insanları, teşebbüsçüler, insan hakları aktivistleri, yatırımcılar Türkiye’yi darboğazdan çekip almaya hazırlar. Tekrar tekrar ediyorum. Kasım ayını bekleyin. Bay Kemal’i bekleyin…”
