DUVAR- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Belediye Başkanları Çalıştayı için bulunduğu Van’da bir kafede gençlerle buluştu. Kılıçdaroğlu, bir gencin görüşü üzerine kendi düşüncelerini anlatırken, “Ben kendi anne ve babamı seçme özgürlüğüne sahip miyim? Yok, o zaman benim kimliğim niye siyasete konu oluyor?” karşılığını verdi.
Buluşmada söz alan bir genç, “Ben başörtülüyüm, anneannemlerin, dedelerimin okuma yazması yok ama Atatürk’ün partisi diye yıllarca CHP’ye oy verirler. Ben başörtülüyüm ama AK Partili değilim, hiçbir zaman AK Parti’ye oy vermedim ama her gören insan başımın örtüsünden dolayı beni AKP’li zannediyor. Her başörtülü insan AKP’li değil. Evet ben CHP’liyim ama başım kapalı” dedi.
Gencin sözlerinin ardından Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“İnanç konusu öyle. Bunun kesinlikle günlük hayatın içerisinde de olmaması lazım, herkesin inancına, kimliğine ve yaşam tarzına saygı duymamız lazım. Kişinin yaşam tarzı, kişinin inancı ve kişinin kimliği sorgulanmaz. Ben kendi anne ve babamı seçme özgürlüğüne sahip miyim? Yok, o zaman benim kimliğim niye siyasete konu oluyor? Her insan belli bir değerin içine doğar, değerlerimizi aileden önce öğreniriz; inancımızı, kimliğimizi, sevgiyi, kavgayı aileden öğreniriz. Eğitimle beraber bu daire genişler ve daha yeni değerler ile tanışmış oluruz. Eğitim ne kadar nitelikli olursa insanlar da o kadar iyi yetişirler. Bu da tartışılmaz, sonuçta benim yeteneklerimi kim tartışacak?
Bir ara İstanbul’da vaizlerle bir toplantı yaptım; birisi dedi ki, ‘CHP’ye oy vereceğiz ama bu CHP’ye dinsiz parti diyorlar.’ Kendisine şu soruyu sordum, ‘Merkez Bankası’nın dini nedir?’ dedim. Birden şaşırdı. Hadi Merkez Bankası’nı bırak, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın dini nedir? Din, Allah ile kul arasındaki ilişkidir. Tüzel kişilerin dini olmaz, anonim şirketinin dini mi olur? Ya da bir kurumun dini olmaz.
Oradan toplumu çekip çıkarmamız lazım. Onun için de insanların inançlarını siyasete konu etmezseniz, kimliklerini ve yaşam tarzlarını etmezseniz; insan iyi bir okul, iyi bir sağlık, iyi bir çevre, iyi bir hayat yakalamak isterse ibadetini istediği yerde yapar, istediği yerde gezer ama ona aynı zamanda iş vereceksiniz. Çalışacak o kişi.
Bakın ben belediye başkanlarına şunu söyledim, belediye başkanlığı yaptığınız yerde kim nerede ibadet ediyorsa orayı tertemiz yapacaksınız. Sorunlarımız çok, ama çözülmez değil. Bütün sorunları çözebiliriz. Kendi aramızda uygarca tartışırız, hangisi doğru hangisi yanlış karar veririz, bir kararı verdikten sonra da uygularız, sorunu da çözmüş oluruz.”
NE OLMUŞTU?
Ahmet Şık, Medyascope’ta katıldığı programda “Kemal beyin Alevi olmasının Türkiye toplumu ve siyaseti için, bizler için değil elbette, bir mesele olduğunu kavrayarak hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani Hiç kimse ‘iktidar oradan söz kurmaz’ diye düşünmesin. Bu öyle kötü bir iktidar ki, bize her gün Madımak’ı yaşatabilecek bir iktidar” ifadelerini kullanmıştı. Şık daha sonra, Şık, “Meramımı anlatamamışım. Anlatamadığım için, Alevilerin travmalarını tetiklemeye yol açtığım için özür dilerim” açıklamasında bulunmuştu. (HABER MERKEZİ)