CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu, Washington John Hopkins Üniversitesi’nde üniversite öğrencilerinin sorularını yanıtladı. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecindeki problemlere dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Avrupa Birliği üyeliğimizde şu anda çok önemli sıkıntılar var lakin, bu problemler aşılmayacak tipten problemler değil.” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Washington John Hopkins Üniversitesi’nde üniversite öğrencileriyle bir ortaya gelerek öğrencilerin sorularını yanıtladı.
“ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLER DEMOKRASİ İÇİN SON DERECE ÖNEMLİ”
Kılıçdaroğlu, önümüzdeki seçimlerin Türkiye’de demokrasi için son derece değerli olduğunu belirterek, “Biz buna hoş hazırlıklar yapıyoruz. Birbirinden çok farklı 6 siyasi partinin demokrasi konusunda, insan hakları konusunda, özgürlükler konusunda, yargı bağımsızlığı konusunda, medya özgürlüğü konusunda ortak ses çıkartıyoruz. Altı önderin bir ortaya gelmesi, bizim demokrasi açısında da son derece kıymetli.” dedi.
“TÜRKİYE’DE GÜÇLER BİRLİĞİ VAR, GÜÇLER AYRILIĞI YOK”
Demokrasinin kıymetine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, “Demokrasilerde var olan güçler ayrılığı prensibi, yani yasama, yürütme ve yargının birbirinden farklı ve birbirini denetler olması lazım. Dördüncü güç olarak da medya. Dört büyük gücün demokrasilerde birbirini denetlemesi ve dengeyi sağlaması lazım. Lakin şu anda Türkiye’de güçler birliği var, güçler ayrılığı yok. Bu ülkemizde pek çok meseleye yol açıyor.” diye konuştu.
“AİHM KARARLARINI UYGULAMAYAN BİR İKTİDAR VAR”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki yargı sistemindeki bozulmaya da işaret ederek, “Yargının kendi içinde de bir silsilesi var. Alt mahkemeden, Anayasa Mahkemesine oradan da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar uzanan bir zincir var. Bu zincirin halkalarında önemli bir meselemiz var. Örneğin, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulamayan bir alt mahkeme olabiliyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ni uygulamayan iktidar olabiliyor. Yargının verdiği kararların bir manada uygulanmadığı bir ülke gerçeğiyle de karşı karşıyayız.” sözlerini kullandı.
“BUNLARA ALIŞKINIM”
Kendisine açılan tazminatlarla ilgili de Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Hakkımda açılan ağır tazminat davaları için yargıçlar değiştirilir ve iktidara yakın olan yargıçlar atanır ve bana çok ağır tazminat cezaları vakit zaman gelir. Bunlara alışkınım. Önümüzdeki seçimlerde gayemiz, yüz yıllık cumhuriyeti 2023’te demokrasiyle taçlandırmak.”
“GENÇLER ÖZGÜR BİR TÜRKİYE’DE YAŞAMAK İSTİYOR”
Türkiye’nin yalnızca hukuk sisteminde değil, iktisatta de meseleler yaşadığının altını çizen Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin derin bir fakirleşme süreci yaşadığını da görüyoruz. İktisat, adalet, insan hakları, eğitim sistemi, etraf ve iklim değişikliği bahislerinde gençlerin düşündüğü bütün hassaslıkların farkındayız. Gençler özgür bir dünyada ve özgür bir Türkiye’de yaşamak istiyorlar. Hayalleri, umutları var. Biz de o fikirleri hayat geçirmek için gayret harcıyoruz.” dedi.
“VERGİ KAÇAKÇILIĞININ ULUSAL BİR SPOR OLARAK ALGILANDIĞI BİR ÜLKEDE…”
Kılıçdaroğlu, “Demokrasinin gelişmemesinin nedeni biraz da vergilerin nerelere harcandığının hesabının sorulmamış olmasıdır. Vergi kaçakçılığının ulusal bir spor olarak algılandığı bir ülkede demokrasi gelişemiyor maalesef.” formunda konuştu.
“AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİĞİMİZDE ŞU ANDA ÇOK ÖNEMLİ MESELELER VAR”
Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecindeki sıkıntılara da dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Avrupa Birliği üyeliğimizde şu anda çok önemli meseleler var fakat bu meseleler aşılmayacak tipten sıkıntılar değil. Biz kendi özgür irademizle demokrasiyi tam manasıyla getirdiğimizde bu meseleleri büyük ölçüde sonlandıracağız.” dedi.
“KESİN HESAP KOMİTESİ KURACAĞIZ”
Seçimin kazanıldığında birinci olarak hasar tespit kurulu kurulacağını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bir kurum daha oluşturuyoruz. Altı önder üzerinde anlaştık. Kesin Hesap Komitesi kuracağız TBMM’de. Plan ve Bütçe Komitesi dışında ayrıyeten bir de Kesin Hesap Komitesi olacak.
Bu kurulun özelliği şu, Bütçe Kurulu, önümüzdeki yılın bütçesini oturur, tartışır ve karara bağlar. Kesin Hesap Kurulu ise geçmiş bütçenin harcamalarını ne ölçüde gerçekleştiğini ve maksada uygun harcanıp harcanmadığını belirleyen bir yasa.
Onu bütçeden çıkarıp, farklı bir kurul halinde oluşturacağız. Komitenin lideri da ana muhalefet partisinden olacak. Türkiye’de yolsuzlukların boyutu çok fazla, çok büyük yolsuzluklar var. Onun için şimdiden sağlıklı bir kurumsal yapıyı oluşturmak zorundayız.”
“YÖK’Ü KALDIRACAĞIZ”
Kılıçdaroğlu, “Ekonomiyi ve demokrasiyi güçlendirme açısından atacağımız adımları güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin yol haritasını altı başkan belirledi ve bunu kamuoyuyla paylaştı. Altı başkan, demokraside darbe hukuku diye tanımladığımız ve darbenin izlerini taşıyan, kurumları, maddeleri değiştireceğiz ve tekrar darbe hukukuna mahsus kurumları da sonlandıracağız. Örneğin YÖK, bu darbe hukukunun bir eseri. Bunu kaldıracağız. Bunu da altı başkan taahhüt etti.” dedi.
“RUSYA İLE EKONOMİK İLGİLERİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Türkiye ile Rusya ortasındaki ilgilere de değinen Kılıçdaroğlu, “Rusya ile ekonomik münasebetlerimizi sürdüreceğiz. Rusya-Ukrayna savaşında, Ukrayna’nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyorum. Nükleer silaha sahip olan bir ülkenin, nükleer silaha sahip olmayan bir ülkenin topraklarını işgal etmesi, savaş başlatması hakikat değil.” diye konuştu.
“ARAP DÜNYASININ KENDİ İÇİŞLERİNDE TARAF OLMAYI ASLA HAKİKAT BULMUYORUZ”
Kılıçdaroğlu, dış siyasette izleyeceği yol hakkında da şöyle konuştu: “Bütün komşularımızla ahenk içinde olmak istiyoruz. Varsa ekonomik bağlar geliştirmek istiyoruz. Arap dünyasının kendi içişlerinde taraf olmayı asla yanlışsız bulmuyoruz. Tam bilakis, onların ortasında bir uyuşmazlık çıkarsa, uyuşmazlıkların sonlandırılması kademesinde bize bir misyon düşerse onu yerine getirmeyi gerçek buluruz. Körfez ülkeleriyle, Suudi Arabistan’la ilgilerimizi geliştirmek isteriz.”
“TÜRKİYE’DE İŞLENEN BİR CİNAYETİN EVRAKI, SUUDİ ARABİSTAN’A VERİLEMEZ”
Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili olarak da Kılıçdaroğlu, “İstanbul’da işlenen Kaşıkcı cinayeti konusunda iktidardan çok farklı düşünüyoruz. Türkiye’de işlenen bir cinayetin evrakı, Suudi Arabistan’a verilemez. Hukuka muhalif bir uygulama ve bu uygulamayı aslında şiddetle eleştirdik.” dedi.