CHP önderi Kılıçdaroğlu, 17 Ağustos 1999 sarsıntısının yıl dönümünde, bir dizi ziyarette bulunmak üzere Yalova’ya geldi. Birinci olarak kent merkezindeki ‘Deprem Anıtı’nı ziyaret eden Kılıçdaroğlu, hayatını kaybedenler anısına gül bıraktı. Buradaki fotoğraf standını de gezen Kılıçdaroğlu, daha sonra tarım kesimi temsilcileriyle bir ortaya geldi.
Tarımsal meselelerin çözülmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı’nın revize edilmesi gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bu Tarım Bakanlığı’yla tarım işini çözemezsiniz. Bütün bakanlıkların hatta Türkiye Cumhuriyeti devletindeki bütün yapısal kurumların yine inşa edilmesi lazım. Ahbap- çavuş alakasıyla bu işler yürümez. Arkeoloğun Merkez Bankası’nda ne işi var? Güreşçinin banka idare şurasında ne işi var? İşi layığıyla yapacak olan şahıslara vereceksiniz zira muhatap olduğunuz vakit sıkıntınızı anlayacak bir adam olması lazım” dedi.
‘SİYASET KURUMU, SORUN YARATAN DEĞİL ÇÖZEN OLMALI’
Türkiye’nin çok büyük ve her açıdan güçlü bir ülke olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Benim ferdî inancım, ideolojim, parti olarak da ideolojimiz; bir yerde sorun varsa o sorunu yaşayan insanları çağıracaksınız yahut siz ayağına gideceksiniz, oturup konuşacaksınız. Sorunu onlardan dinleyeceksiniz zira onlar tıpkı vakitte tahlil de üretir. Bu aslında siyasetçilerin kaçırmaması gereken bir alan. Sorunu çözmek istiyoruz, sorunu yaşayanla muhatap oluyorsunuz. Bir müddet sonra sorunu çözüyorsunuz. Minnet duyacak, siz de minnet duyacaksınız. Siyaset kurumu, sorun yaratan değil çözen kurum olmak zorundadır” diye konuştu.
Bilgi ve birikimin ehemmiyetini de vurgulayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Türkiye düşündüğünüzden çok daha büyük ve çok daha hoş bir ülke. Fevkalâde zenginliğimiz var fakat bu zenginliğin ne manaya geldiğini, bundan nasıl yararlanmamız gerektiğini, siyaset kurumu tam öğrenmiş değil. Ankara’da odalarda oturarak, bu sıkıntılar çözülemez. Tam bilakis meseleleri bilen, alanı gezen, sorunu yaşayanlarla oturan, konuşan ve meseleleri çözen yapıya gereksinimimiz var. Bunun için de pek çok değişikliğe muhtaçlığımız var. Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Bütün sıkıntıları çözülebilir. Akılla mantıkla bilgiyle birikimle niçin çözülmesin? Elin oğlu sıkıntılarını çözüyor da biz niçin çözemiyoruz? Bu kısır anlayıştan siyaset kümesini çekip, çıkarmak lazım. Onu da yapacağız inşallah” dedi.