Masallar; başka bir dünyanın kapılarını aralamak, hayal gücünü geliştirmek ve hayatla ilgili bir mesaj almak için varlar. H. C. Andersen de kendi hayatından ve yaşadığı dönemden yola çıkarak yazdığı masallarda, hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap ediyor. Gerçekler ve hayaller; çocuklar, hayvanlar, periler ve cadılarla varlık buluyor.
Usta masalcının bugün ölüm yıldönümü…
Masalcı Andersen, sıradan olayları sıra dışı bir üslupla anlatıyor: Buz gibi havada kibrit satarak para kazanmaya çalışan Kibritçi Kız, kendisine dayatılan şeyleri yapmayı reddeden Cesur Kurşun Asker, değeri bir türlü anlaşılmayan Çirkin Ördek Yavrusu…
Danimarka’daki küçük bir kasabadan çıkıp, geleneksel masal anlayışının ötesine geçen bu masallarda devasa saraylar ve küçücük kulübelerde birbirinden ilginç insanlar; engin denizlerde ve sık ormanlarda esrarengiz bitkiler, balıklar ve böcekler var…
Andersen, 2 Nisan 1805’te bir ayakkabıcının tek oğlu olarak dünyaya geldi. 11 yaşındayken babasının ölmesi üzerine okulu bıraktı ve annesiyle birlikte temizlikçi ve çamaşırcı olarak çalışmaya başladı.
1819’da tiyatro oyuncusu olmak ümidiyle gittiği Kopenhag’da başarılı olmadı ve 1828’de Kopenhag Üniversitesi’ne girdi.
Sayfa: 212
Geziler yaptı
1829’da ilk önemli yapıtı sayılan Holmen Kanalından Amager Adasının Doğu Ucuna Bir Yürüyüş’ü yayınladı. Almanya, Fransa, İtalya, Türkiye ve İngiltere’ye geziler yaptı ve yolculuklarından gezi kitaplarına birçok malzeme çıkardı.
Kibritçi Kız ile gelen başarı
Asıl başarısını Kibritçi Kız, Küçük Claus ve Büyük Claus ve Güzel Prenses ve Bezelye gibi masalları içeren Çocuk Masalları kitabıyla yakaladı.
Masallarının bazılarında iyiliğin ve güzelliğin zaferine olan iyimser bir inanç açığa vurulurken; bazıları da oldukça kötümser ve acıklıydı ve kendi yaşamından güçlü izler taşıyordu.
Masalları en çok okunan yazar oldu
1872’ye kadar masal yazmayı sürdüren Andersen, 4 Ağustos 1875’te Kopenhag’da hayata veda etti.
Kendine özgü masal anlatma yöntemiyle çocuk edebiyatına gerçek bir yenilik getirdi. Gündelik dilin deyimlerini ve kalıplarını kullandı. Masallarının çoğu Türkçeye de çevrildi.