‘Ayşe tatile çıksın’ parolasıyla başlatılan Kıbrıs Harekatı’na katılan gazi Özcan Altunel, 48 sene evvelki harekatı İHA’ya anlattı. Altunel, harekat sırasında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin birinci Cumhurbaşkanı Makarios’u yakalamak için Bellapais’e gittiklerini söz ederek, “İngilizler, Rum önderi Makarios’u 4 saat evvel helikopterle kaçırmış” dedi.
Türkiye, İngiltere ve Yunanistan garantörlüğünde Türk ve Rum halklarının eşitliğine dayalı Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 yılında kuruldu. Kıbrıslı Rum silahlı örgütü EOKA, 1963’ten 1974′ e kadar taarruzlar düzenleyerek, Kıbrıs Türklerini ülke idaresinden uzaklaştırdı. Adayı Yunanistan’a bağlama amacına ulaşmak isteyen Rumların Kıbrıslı Türklere karşı zulmü artarak devam etti. Garantör ülke olan İngiltere ile Cenevre’de yapılan ortak müdahale görüşmelerinden bir sonuç çıkmayınca Dışişleri Bakanı Turan Güneş’in periyodun Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit’e ‘Ayşe tatile çıksın’ parolasını bildirmesi ile Kıbrıs Adası’nda yaşayan Türklerin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak hedefiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nce (TSK) 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Harekatı başlatıldı. O periyot Bolu Komando Tugayı’nda yedek subay olarak vazife yapan ve Kıbrıs Harekatı’na katılan Özcan Altunel, harekat günlerini anlattı.
“Dünyada o tarihte 72 helikopterle savaşa giden bir birlik görülmemiştir”
“İngilizler, Rum önderi Makarios’u 4 saat evvel helikopterle kaçırmış”
Altunel, Mersin’den Kıbrıs semalarına gitmek için helikopterlere bindiklerinde savaşa gittikleri için çok heyecanlı olduklarını vurgulayarak, “İlk vakitler şöyle bir 15 dakika bayağı heyecanlandık. Sonra Allah’ın verdiği kudretle güya o heyecan silindi. Savaşa mı gidiyoruz oynamaya mı gidiyoruz hiç muhakkak değil. Bir anda üzerimize bir soğukkanlılık geldi derken zati soğukkanlılık gelmezse o heyecandan gideriz. Biz 118’inci yedek subay devresiydik. İple helikopterden Girne’ye yakın Krini (Pınarbaşı) bölgesine iniş yaptık. İndikten sonra küçücük ot kümelerini cephe olarak kendimize mevzi aldık. Rumlarla savaşa savaşa boğaza geldik. Boğazda da meydan savaşı yaptık. Meydan savaşımız kanlı oldu natürel. Bizden 300-400 şehidimiz oldu. Ancak onlardan olağan en az 4-5 bin kişi oldu. Rum, Yunan, İngiliz. İngilizlerin de ‘Burka askerleri’ gelmişti. Barış Gücü aslında daha gelmemişti o vakit. Savaştıktan sonra Bellapais’a çıktık. Bellapais’te Makarios’un (Kıbrıs Cumhuriyeti’nin birinci cumhurbaşkanı) sarayı var. Sarayını ele geçirdik ancak Makarios’u ele geçiremedik, zira 4 saat evvel İngilizler helikopterle kaçırmış” sözlerini kullandı.
“4 ay aç ve susuz kaldık”
“Gidişimiz çok sessiz oldu lakin gelişimiz çok muazzam oldu”
Kıbrıs zaferini kazandıktan sonra yurda dönüşlerinin unutulmaz olduğunu belirten Altunel, “Gidişimiz çok sessiz oldu fakat gelişimiz çok muazzam oldu. Bizi Gazimağusa limanından savaş gemisine bindirdiler. Binmeden evvel askeri bando bizi marşlarla uğurladı. Çok göğsümüz kabardı, yürüyüş yaptık. Savaş gemisine bindik. Sonra geldik Mersin’e, bizi askeri bando, Büyükşehir Belediyesi bandosu, davul zurnalar, bütün müzisyenler cümbür cemaat bir sevinç içerisinde indik. Hepsi boynumuza sarılıp öptüler, ‘Gazanız mübarek olsun, zaferiniz daim olsun’ diye” sözlerine yer verdi.
Rumların Kıbrıs’ta çok katliamlar yaptığını ve birçok insanı katletmesine karşın hala Türkiye’yi katliamcı olarak suçladıklarını ifaden Altunel, kelamlarına şöyle devam etti:
“Kıbrıs’ın tamamını alırdık lakin istilacı ve işgalci durumuna düşmemek için geri çekildik. Ama bunlar hala utanmadan sıkılmadan ‘Türkiye işgalci’ diyor. 1960’tan 1974’e kadar yapmadıkları katliam kalmadı. Sandallar, Muratağa köylerinde vatandaşlarımızı yaktılar, yıktılar. Nevzat İlhan’ı (Tabip Binbaşı) takip etmişler ve hastaneye gittiği vakit EOKA’cılar bastı. Eşini ve üç çocuğunu katletti. 1963’te Cengiz Topel’i (Türk pilot) şehit ettiler. Yoksa kurtarmıştı kendisini ancak Rum bölgesine indiği için katliam yaptılar. Bunun üzere daha kaç katliamlar yaptılar, kendilerini görmüyorlar lakin hala ‘Türkiye katliamcı’, temelinde kendileri.” – ANKARA