Nur Kaplan
ANKARA – Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı yıllık yüzde 64,27 enflasyonu “Gerçekleri yansıtmıyor” diyerek TÜİK önünde protesto etmek isteyen Kamu İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), üyelerine polis müsaade vermedi. KESK üyeleri, TÜİK’e yakın bulunan Özveren Parkı’nda açıklama yaptı.
Özveren Parkı’nda bir ortaya gelen KESK üyeleri, “TÜİK bilgileriyle yoksullaşıyoruz” pankartı gerisinde “Zafer direnen işçinin olacak”, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Zam, zulüm, azap, işte AKP”, “AKP artırımını al başına çal” sloganları attı.
ORTAK HAREKET ÇAĞRISI
KESK Eş Genel Lideri Şükran Kablan Yeşil, TÜİK’in açıkladığı enflasyon sayılarının ülkeyi fakirleştirdiğini belirtti. Yeşil, “Müjde olarak duyurulan artırım, bir artırım değildir. Artırımın kendisi daha fazla yoksulluk ve sefaletle dönecektir. Önümüzdeki günlerde alanlarda olacağız” dedi.
‘MÜJDENİN HİÇBİRİ KARŞILIĞI YOKTUR’
KESK Ankara Şubeler Platformu Devir Sözcüsü Sacit Ünalmış, yaşanan gerçek hayat pahalılığının TÜİK tarafından açıklanan resmi sayılar ile adeta bir kara delik üzere yutulmasına alıştıklarını belirtti. Ünalmış, şöyle devam etti:
“Ancak bugün açıklanan resmi enflasyon sayıları hepimize bir defa daha ‘Bu kadar da olmaz. İnsanın aklı ile bu kadar da dalga geçilmez!’ dedirtmiştir. Buna karşın Cumhurbaşkanı yandaş konfederasyonun ‘Sözleşmeliye Takım Şöleni’ programında kameraların karşısına geçmiş, büyük bir müjde veriyormuşçasına, kamu işçilerinin ve emeklilerin 2023 Ocak maaşlarının yüzde 25 artırılacağını açıklamıştır. Her şeyden evvel bugün TÜİK tarafından açıklanan sayılar iktidarın yıllardır sürdürdüğü yaşanan gerçek enflasyonu perdeleme, enflasyonu düşük göstererek milyonlarca çalışanın maaşını, fiyatını düşük gösterme siyasetinin eseridir. Hasebiyle iktidarın ‘enflasyonu düşürdük’ açıklamalarının, Cumhurbaşkanı’nın düzmece TÜİK sayılarının üzerine birkaç puan koymaktan ibaret ‘müjdesinin’ hiçbir karşılığı yoktur.”
‘ASGARİ FİYAT CEPLERE GİRMEDEN AÇLIK HUDUDUNUN ALTINDA KALDI’
TÜİK’in datalarına halkın inanmadığını söyleyen Ünalmış, gerçeklerin artık gizlenemeyeceğini söz etti. Minimum fiyatın açıklandığı günden bu yana her şeye artırım yapıldığını söyleyen Ünalmış, şunları kaydetti:
“Geriye kalan çalışanlar için ise Türkiye, minimum ücretliler ülkesine dönüştürülmüştür. Her iki çalışandan biri taban fiyatlıdır. Bu kadar geniş bir kesite reva görülen minimum fiyat ise son artışa karşın daha ceplere bile girmeden açlık sonu altında kalmıştır. 6,5 milyon kamu işçisi ve emekli yandaş konfederasyonların ve iktidarın uydurma enflasyon sayılarını bir kuruş aşmayan TİS mutabakatlarının bedelini yıllardır ödemeye devam etmektedir.”
KESK Ankara Şubeler Platformu Devir Sözcüsü Sacit Ünalmış, şöyle devam etti:
VERGİLER ZENGİNİN CEBİNE AKTARILIYOR: Tüm bunlara karşın iktidarın Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı çıkıp “Kamuoyunda taban fiyatta yüzde 54 artış yapıldı, bize de olur mu formunda saçma sapan tartışmalar var” diyebilmektedir. Meğer “saçma sapan” olan; milyonlarca kamu işçisinin ve emeklinin talebi değildir. Saçma sapan olan; gerçekleri zıt yüz etmek için takla attırılan TÜİK sayılarıdır. Saçma sapan olan; resmi enflasyonun fakir cebinden alınan bir vergiye dönüştürülmesidir. Bu verginin zenginin cebine aktarılmasıdır. Saçma sapan olan; emeğin ulusal gelirden aldığı hissesi yalnızca son iki yılda on puan düşüren siyasetleri hayata geçirip büyüme nutuklarına, istikrar nutuklarına halkın inanmasını beklemektir. Saçma sapan resmi enflasyon sayılarına nazaran yapılan maaş-ücret artışları ile her gün daha fazla yoksullaştırılmaktan bıktık.
REFAH HİSSESİ: Bu düzmece TÜİK sayılarının üzerine eklenen birkaç puanın “refah payı” olarak yutturulmak istenmesinden artık bıktık. Kamu işçilerinin ve emeklilerinin yıllardır biriken kaybının çok daha fazla olduğunu yalnızca biz değil, tüm kamu işçileri, tüm emekliler bilmektedir.
KAMU İŞÇİLERİNİN MAAŞI ERİDİ: 20 yıl evvel minimum fiyatın 2 katını geçen en düşük kamu işçisi maaşı bugün geldiğimiz noktada taban fiyatın altına inmiştir. Taban fiyatın 3 katını aşan ortalama kamu işçisi maaşı ise bugün minimum fiyatın yalnızca 500 TL üzerindedir. Yalnızca bir yıl evvel yoksulluk sonunun yaklaşık yarısına denk gelen en düşük kamu işçisi maaşı bugün yoksulluk sonunun üçte birine kadar inmiştir.
EN AZ MİNİMUM FİYAT ARTIŞ ORANI KADAR ARTIRIM YAPILMALI: 2022 Ocak ayında 4 bin 253 TL olan net taban fiyat bugün 8 bin 506 TL olmuştur. Buna rağmen 2022 Ocak ayı prestiji ile eş ve çocuk yardımı ile birlikte 6 bin 430 TL olan en düşük kamu işçisi maaşı Aralık 2022 prestiji ile 9 bin 50 TL’de kalmıştır. Son bir yıldaki yüzde yüz artışa karşın taban fiyat hem yaşanan gerçek enflasyonun hem de açlık hududunun altına inmiştir. Yaşanan kayıpların bir nebze de olsa azaltılması için kamu işçilerinin ve tüm emeklilerin maaşlarına en az taban fiyat artış oranı kadar artırım yapılmalıdır.
İNSANCA YAŞAYACAK BİR FİYAT TALEBİ: Öte yandan tüm kamu işçileri ve emekliler bu artışın yaşanan hayat pahalılığının sürdüğü şartlarda kısa müddette eriyeceğini bugüne kadar tekraren deneyim etmiştir. Her vakit altını çizdiğimiz üzere enflasyona nazaran maaş artırımı “sıfır” artırım demektir. Uydurma sayılardan ibaret TÜİK bilgilerine nazaran maaş artırımı ise gerçek gelirimizin erimesi, yoksulluğumuzun artması demektir. Kalıcı olan ise insanca yaşamaya yetecek bir fiyat uğraşıdır. Bunun da yolu en düşük kamu işçisinin gelirinin maaşında ve eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı üzere toplumsal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sonu üzerine çıkarılmasından geçmektedir.