İZMİR – KESK İzmir Şubeler Platformu, bütçe görüşmelerine ait Konak’ta basın açıklaması düzenledi. Açıklamada “Savaşa ranta değil halka bütçe” ve “Geçinemiyoruz emekten halktan yana bütçe istiyoruz” yazılı pankartlar taşındı. KESK İzmir Şubeler Platformu Devir Yürütmesi ismine açıklama yapan Mustafa İtimat, artan yoksulluk ve ağırlaşan hayat şartlarında TBMM’de 2023 bütçesinin görüşüldüğünü ve görüşmelerin sembolik bir oylama ile sona ereceğini söyledi.
17 Aralık’ta KESK in Ankara Tandoğan Meydanı’nda yapacağı mitingin fiilen yasaklanmasına da reaksiyon gösteren İnanç, “Başvuruya maalesef tüm teşebbüslere karşın Bugün Saat:10.00 a kadar Ankara Valiliği tarafından karşılık verilmediği, son anda verilen yanıtta ise kendileri tarafından belirlenen öteki bir alan ve saatte yapılmasını dayattığı öğrenilmiştir. Münasebetiyle Ankara Valiliği Anayasa’yı, halkın miting yapma hakkını, başvuruyu görmezden gelerek ihlal etmiş, KESK’in Ankara Mitingini fiilen aslında yasaklamıştır” dedi.
‘FAİZ SARFİYATLARI ÜÇÜNCÜ SIRAYA YÜKSELDİ’
Sembolik oylamalarla halkın, işçilerin bütçe hakkını yok sayarak yapılan saray, savaş ve rant bütçesini asla kabul etmeyeceklerini vurgulayan İnanç, “2023 yılı bütçesi bir faiz bütçesidir. AKP-MHP iktidar bloğu son yıllarda giderek anaparaya yetişecek oranda faize kaynak ayırmaktadır. Bütçeden faiz masrafları için, Kur Muhafazalı Mevduatlar (KKM) için ayrılan fiyat hariç, 566 milyar TL ayrılmıştır. Bu durumda halktan toplanan her 100 liralık verginin 18 TL’si faize gidecektir. Faiz sarfiyatları bütçe sarfiyatları içerisinde 3. sıraya yükselmiştir. İktidarın her fırsatta faize karşı olduğunu belirtmesinin büyük bir palavra olduğu bu bütçe sayıları ile de doğrulanmıştır. Faiz haramdır diyenler faiz ve ceza gelirleri ile ülkeye yönetmeye çalışmaktadır.2023 yılı bütçesi tıpkı vakitte bir seçim bütçesidir. İktidarın kimi kısımlara bir ölçü kaynak aktarması büsbütün seçime endeksli olup kaşıkla vereceğini kepçeyle toplayacağı yine değerleme oranlarından da anlaşılmaktadır” diye konuştu.
‘DİN HİZMETLERİNE AYRILAN HİSSE YÜZDE 117 ARTIRILDI’
Maliye Bakanı Nebati’nin tezinin tersine 2023 bütçesinin de öteki bütçeler üzere enflasyonist bir bütçe olduğunun altını çizen İnanç, “TÜİK sayıları gerçek ise 2023 yılı yine kıymetlendirme oranı yüzde 122,9 olacak ve tüm kamu hizmetleri, vergi, pul, harçlara bu ortanda artırım yapılacak, bu da ocak ayında personele, işçiye, emekliye yapılacak kelamda artırımların kat be kat fazlasının alınacağı manasına gelmektedir” dedi. 2023 bütçesinin son yıllardaki öteki bütçeler üzere bir otoriterleşme ve savaş bütçesi olduğunu da belirten İtimat, 2023 yılı bütçesinde toplanacak her 100 lira verginin en az 15 TL’sinin silahlanma için harcanacağını lisana getirdi. 2023 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere fiili OHAL şartlarında gireceğimizin bütçe sayılarından da anlaşıldığını söyleyen İtimat, din hizmetlerine ayrılan hissenin 2023 bütçesinde yüzde 117 artırılmasına da dikkat çekti.
‘TÜRKİYE TABAN ÜCRETLİLER ÜLKESİNE DÖNÜŞTÜ’
Sırtını halka, işçilere yüzünü ise sermayeye ve işverenlere dönen bu bütçelerle gelinen noktanın ortada olduğunu söyleyen İnanç, şöyle devam etti;
“Emeği ile geçim gayreti veren milyonlar derin bir fakirleşme ve güvencesizleşmeye itilmiştir. Hayat pahalılığı ve işsizlik kronik bir hale gelmiştir. Türkiye ‘Asgari ücretliler ülkesi’ne dönüştürülmüş, emeğin ulusal gelirden aldığı hisse gitgide düşürülmüştür. Taban fiyat ülkemizde süratle genel fiyat haline getirilmiştir. Çalışan nüfusun yarısından fazlası minimum fiyatla geçinmeye çalışmaktadır. 20 Yıl evvel taban fiyatın 3,25 Katı olan kamu işçisi maaşı bugün 1,8 katına düşmüştür. Ortalama kamu işçisinin taban maaşı minimum fiyatın artık altında olduğundan vergiden muaf duruma düşmüştür. Taban maaşlar üzerinden milyonlarca kamu işçisinin emekliliğinde şimdiden sefalete mahkûm edilmiştir. En düşük kamu emeklisi aylığı 3 Bin 500 TL civarındadır. Bu şartlarda taban fiyat hala açlık sonunun altında tartışılmaktadır. Halbuki 2023 Ocak ayında açlık hududunun 8 Bin 600 TL olacağı öngörülmektedir”
‘HALKTAN EMEKTEN YANA BÜTÇE’
Bu savaş ve rant bütçesini tanımadıklarını vurgulayan İnanç, “Ekonomiden, iç ve dış siyasete, istihdamdan güvenliğe, eğitim ve sağlıktan barınma hakkına kadar akla gelebilecek her alanda adeta çıkmaz bir sokağa sürüklenmiş bulunuyoruz. Ülkedeki işsizler ordusu büyümüş, kronik hale gelen işsizlik çalışanların fiyatlarını, çalışma şartlarını, sendikal haklarını baskılamanın aracına dönüştürülmüştür. KESK olarak yıllardır iktidarda kimin, kimlerin olduğuna aldırmaksızın bu tablonun değişmesi için fiili ve legal bir çaba yürütüyoruz. Bu uğurda ihraçlar da dahil olmak üzere birçok bedel ödedik, ödemeye devam ediyoruz. Lakin bedeli ne olursa olsun iktidarların kapı kulu olmayı reddetmeye, iktidarların memuru değil, halkın kamu işçisi ve uğraş örgütü olarak yalnızca kendimiz için değil, herkes için halktan emekten yana bir bütçe istemeye devam edeceğiz” diye kaydetti. (DUVAR)