Spor Toto Üstün Lig’in 6. haftasında Kasımpaşa deplasmanına konuk olan Galatasaray geriye düştüğü maçta rakibini Gomis ve Kerem’in (2) golleriyle 3-2 mağlup ederek üst üste ikinci toplamda da 4. galibiyetini aldı. Geceye damga vuran isim ise attığı iki golle sarı-kırmızılıların genç yıldızı Kerem Aktürkoğlu oldu.
İşte spor yazarlarının Galatasaray’ın Kasımpaşa zaferinin akabinde yaptığı yorumlar:
MEHMET DEMİRKOL: GALATASARAY REKOR KIRDI
Kasımpaşa 2 hafta üst üste kazandıktan sonra dün yeniden dağınıktı. Galatasaray orta alanını uzun toplarla by-pass etmek istediler. Çıkarken daima bir eksik pas yaptılar. Topu çok istemediler. Lakin Aanholt’un geride Boey’nin önde olduğu asimetrik oyunda istedikleri açıkları bulduklarını söylemek sıkıntı. Bunu, öne geçip Galatasaray’ın savunmasını biraz daha öne çıkardığında dahi yapamadılar. Galatasaray münasebetiyle topu aldı, ceza alanı içine yerleşti. Bu manada rekor da kırdılar. Fakat bir şey eksik kaldı. Bunu kopuk kopuk yaptılar. Akın sürekliliği sağlanamayınca rakip savunma bu oyunun karşılığı kadar açık vermedi. İkinci yarıdaki fark buydu. Bir de birinci yarıda kadrosu driplingle ileri taşıyan Celina’nın oyundan çıkması. (Fanatik)
AHMET ÇAKAR: BAYARSLAN KÖTÜ DEĞİLDİ
Galatasaray rahatladı. Haftalardır zar güç kazanıyorlardı lakin dün rahat bir galibiyet aldılar, üstelik birinci golü yemelerine karşın. İlk yarıda G.Saray’ın kalesinde gördüğü gol, amatör bir takımın bile yemeyeceği türden. Kasımpaşalı oyuncu soldan göstere göstere ortayı atıyor, ceza alanında bir tek, golü atan Bahoken var. İki stoperin ortasından golü yapıyor. Bu tür golleri yemek şampiyonluk yarışında iyi değil. Fakat çabucak gerisinden sahneye tekrar Gomis çıktı. Haftalardır G.Saray’ı tek başına taşıyan adam, yani Gomis yer tutma zekasından dolayı golü yaptı. Aslında gol öncesi Kerem ve gol pasını veren Yunus kıymetli işler yaptılar.
İkinci yarı Kerem sahneye çıktı. Haftalardır ‘Sorunu var, parasını beğenmiyor’ gibi sorunlarla boğuştuğu tez edilen Kerem, çok düzgün işler yaptı. G.Saray’ın ikinci, Kerem’in birinci golünde Oliveira’nın pas zamanlaması kusursuz. Üstelik Oliveira tahminen de direklerden dönen toplar açısından ligin en şanssız futbolcusu. Kerem’in attığı bir ikinci gol var ki seyrine doyum olmaz. Yaklaşık 25 metreden ayak iç üstüyle o denli bir vurdu ki Ertuğrul’un yapabileceği hiçbir şey yok. Bu dakikadan sonra maç bitti diyorduk ki uzatmalara girdiğimizde Kasımpaşa’nın ikinci golü geldi. Bir korner, yeniden yerleşim yanılgısı ve Sadık’ın golü. Sonuçta G.Saray, kolay gol yemediği sürece Türkiye’nin en etkili takımı ancak kolay gol yediği sürece de çok sürpriz puanlar kaybedebilir.
Hakem Volkan Bayarslan iki yıldır çok güzel maçlar yönetiyor. Dün de birkaç kusuruna karşın kötü maç çıkarmadı. En önemlisi sakin, tespitleri yerinde ve oyuncularla ilişkisi mükemmel. (Sabah)
UĞUR MELEKE: GALATASARAY BİR ÇEŞİT ANCELOTTI FUTBOLU OYNAMAYA ÇALIŞIYOR
Real Madrid-Mallorca maçı öncesi basın toplantısında sorulan bir soru üzerine Ancelotti’nin verdiği cevap enteresan: “Topa sahip olma oyunu bir hevesti. Dikine oynamak daha verimli. Kaleye daha çabuk gitmek artık yeni moda” Ben futbolda tek bir hakikat olduğuna inanmıyorum, Guardiola’nın da yaptığı saygıdeğer, Ancelotti’nin de… Lakin Ancelotti meskeninde 6 tane Şampiyon Kulüpler Kupası/Şampiyonlar Ligi madalyası olan efsanevi bir futbolcu, seçkin bir teknik adam. O bir şey söylüyorsa hafife almazsınız, kulak kabartırsınız. Sanırım Okan Buruk’un da Galatasaray’da daha fazla kulak kabarttığı vizyon, Ancelotti’nin vizyonu. G.Saray dün birinci yarıda Kasımpaşa kalesine 14 şut attı. Bunu rakip ceza alanında 25 sefer topla buluşarak yaptı. Bu sayı, Üstün Lig’de bir kadronun bir devrede ulaştığı en yüksek sayıymış. Ve Buruk’un kadrosu bunu çoklukla direkt oynayarak yapıyor, kaleye 30 değil, 3-4 pasla gidiyor. Bunda olağan ki atakta Kerem-Yunus üzere ortaya koşu yapan adamlarınızın olmasının rolü var. Lakin bir öbür faktörü daha göz arkası etmemek gerek: Galatasaray’da orta saha değişti, oyun değişti. (Hürriyet)
ÖMER ÜRÜNDÜL: EN BÜYÜK TRANSFER BOEY
Eğer maçlar biraz tempolu olursa, grup savunmaları karşılıklı yanlışlar yaparsa, orta alanlar çok kolay geçilirse, dün geceki üzere seyir zevki yüksek ve gollü bir futbol izlenir. Ama bu günümüz futbolunun istediği unsurlara katiyen uygun değildir. Kasımpaşa Teknik Yöneticisi Şenol Can büyük bir taktik yanlışa düştü. Rakibin senden takım kalitesi olarak çok üstün. Defans sınırın son derece arızalı. İki stoperin birbirlerini tanımıyorlar. Ben Ouanes de çakma bir sol bek. Bu türlü bir tabloda Kasımpaşa bir de oyunu tercih edince, Galatasaray’a çok elverişli bir saha içi ortamı doğdu. Özellikle gecenin yıldızları Yunus Akgün ve Sacha Boey rakibin sol kulvarını adeta yolgeçen hanına çevirdiler. Şayet Kasımpaşa en azından skor avantajı bulduktan sonra biraz geride kalıp oyunu tutsaydı tahminen bir talihi olabilirdi. Birinci devre çok gol kaçıran Galatasaray, ikinci yarıda Kerem’le öne geçti, akabinde birebir ismin kusursuz ikinci golüyle de rahatladı. Sonrasında bütün kontrol eline geçti. Okan Buruk, son bölümde arka arkaya oyuncu değişikliklerine gitti. Fark artacak derken Kasımpaşa son dakikada bir gol daha atınca kısa müddetli bir gerilim oldu. Lakin kıymetli 3 puan kazanıldı. Dünkü maç bir defa daha gösterdi ki bana nazaran elden çıkarılması düşünülen, sonrasında grupta kalan Sacha Boey; Galatasaray’ın en büyük transferi oldu. Kerem dün gece moral depoladı. Galatasaray’ın şu an en büyük külfeti riskli oynarken geride geniş alanda yakalanması. Okan Buruk’u bekleyen büyük tehlike ise iki takım çıkacak kadar önemli bir kadroya sahip olması. (Sabah)
SERKAN KORKMAZ: BEĞENİLEN GELDİN KEREM
Kerem dün akşamki 11’den anlaşılacağı üzere yedek bırakılamıyor. Bunu sebebi Okan Hoca’nın ona güvenmesi mi yoksa üç Türk oyuncu oynatma zaruriliği mu bilemiyorum. Ulusal futbolcu dün akşam birinci yarıdaki performansını ikinci yarıda 15-20 dakika daha devam ettirip Oliveira’dan o şık pası almasaydı bir sonraki hafta Nef Stadı’nda yedek soyunacaktı. Zira; bardağı taşıran bir makus performansın akabinde Konya karşısındaki maçta sarı kırmızılı tribün, Kerem’e sabır göstermeyebilirdi. Kerem evvel grubunu 2-1 öne taşıdı akabinde da mesleğinin en harika gollerinden biriyle farkı ikiye çıkardı. Perdeyi açan golün sahibi Gomis artık Galatasaray’daki tek golcü değil. (Fotomaç)
ERMAN ÖZGÜR: KEREM’İN PATLAMASI
Tekrar de ikinci yarıya golle başlayan Galatasaray oldu. Maçın en düzgünlerinden Oliveira’nın nefis pasını gol yapan Kerem maçın birinci yarısındaki meyyit toprağını da üzerinden attı. Bu tesirle de dönemin en hoş gollerinden birini nefis bir içüst vuruşla Kasımpaşa ağlarına bırakarak beklenen patlamayı yaptı ve maçı kopardı. Aslında maçın oyun olarak genel imajı birinci yarı ile birebirdi fakat tek fark bu sefer devrede Kerem vardı. Son kısımlarda Sadık’ın golüne karşın Galatasaray oyun kalitesi ve Kerem’in dönüşüyle kazanmayı bildi. Boey, Oliveira ve Torreira günün öbür öne çıkan isimleriydi. (Fanatik)
LEVENT TÜZEMEN: KÜSLÜK BİTTİ
Birinci yarı boyunca tüm hamle teşebbüslerini sağdan Yunus-Boey ikilisiyle yapan Galatasaray’da ikinci yarı Aanholt ile Kerem’in de takviye vermesi dayanılmaz dönüşün belgesiydi. Bilhassa Kerem attığı iki golle galibiyete imza atarken hem suskunluğunu hem de küskünlüğünü sona erdirdi. Lucas çalışkanlığı, sakinliği ayağındaki topları kolay oynaması göz doldurdu. Emin Bayram golde tahminen kusurluydu fakat maç uzunluğu yüreğini alana koyarak oynadı. Galatasaraylı oyuncuların en hoş tarafı geriye düşmelerine karşın maçı kazanma coşkularından asla vazgeçmediler. Yunus tekniği, çabukluğu ve çalışkanlığıyla Galatasaray’ın ataktaki en güçlü silahı oldu. Yunus orta kalitesini arttırdığında İcardi, Gomis ve Seferovic konum bulmakta zorlanmaz. Son 5 transfere bakınca Galatasaray’da önemli bir forma rekabetine şahit olacağız. (Fotomaç)
ŞANSAL BÜYÜKA: KEREM VARSA HER ŞEY TAMAM
Kerem’in maçta iki gol atması kendisi ve ekip ismine en değerli kazanımdı. Bundan sonra muhtemelen üstündeki ağır baskıdan kurtulacaktır. Topla daima oynayıp kaybedeceğine, reaksiyon çekeceğine, savunma gerisine deparlarını atıp, eski üretken kimliğine bürünebilir. Kerem varsa, Kerem güzelse, Galatasaray’da çok şey değişir. Kerem; Kasımpaşa maçında geri dönüşün işaret fişeklerini attı. Bir öteki farklı imaj Torreira’dan geldi. Yalnızca top kesmekle kalmadı, kestiği topları, Kasımpaşa savunmasının boşluklarına ve ardına çok âlâ attı. Icardi geldi, Seferovic bekliyor, Gomis çok güzel oynuyor. Yunus Akgün o denli… Bu maçla birlikte Kerem ortaya çıktı. Kısa mühlet oyunda kalan Rashica bayağı tesirli işler yaptı. Galatasaray kazandı, daha da farklı kazanırdı. Yalnızca maçı kazanmadı, tahminen de maçtan daha kıymetlisi Kerem Aktürkoğlu‘nu kazandı. Galatasaraylı şunu unutmasın; Kerem varsa her şey tamam… (Milliyet)
BÜLENT TİMURLENK: TEDAVİSİ SAHADA
Uçakların peşi sıra indiği, yıldızların şık tanıtımlarıyla gelinen hafta sonunda G.Saray’ın iki handikabı vardı. Biri, hakikat ve isabetli transferler olmasına karşın hazır olanı-olmayanı kadroyla en fazla iki antrenman yapacaktı. Başkası ise Avrupa’da olmamak. Yeni takımın oyun ezberi için gerekli olan haftada 3 maçtı ve bundan yoksun G.Saray her lig maçında bu ezberi üst taşımak zorundaydı. Okan Buruk 35 yıldır futbolun içinde, Kerem’in tedavisinin dört duvar ortasında ya da kulübede değil alanda olacağına inandığından onunla başladı. G.Saray’da vasatın altında kalan futbolcu yoktu. 6. hafta biterken 3 golle tanıştılar ve haftaya kalesinde gol görmemiş Konya ile meskenlerinde oynayacaklar. Sonrası ulusal orta. İcardi ve Mata’yı da hazırlayacak G.Saray’ın en az 2 hazırlık maçına muhtaçlığı var ekime kadar. Bu yüzden Konya maçı kritik, sürpriz Giresun yenilgisindeki yanlışa düşmemesi gereken bir takım var Okan Buruk’un elinde… (Sabah)
BANU YELKOVAN: BEĞENİLEN GELDİN KEREM
Tıpkı futbol, skor olduğunda öteki, skora dönüşmediğinde apayrı parametreler üzerinden yorumlandığı için, Kerem’in ikinci yarının çabucak başında Oliveira’nın sol çapraza pasında grubunu öne geçiren birinci, dakika 69’da ceza yayının gerisinden sağ üst köşeye gönderdiği jeneriklik ikinci gol olmasaydı, bu maçın sonunda en eleştirilen isimlerden biri olurdu. Fakat bu iki gol yalnızca tribünleri dolduran taraftarların değil, Harry Potter’ın da yüzünü güldürdü. Geçen dönemden çok farklı noktada başladığı bu dönemde, yüzü alışılmadık biçimde asık Kerem’in yüzü, başta Gomis, tüm grup arkadaşlarının coşkulu sevinçleriyle biraz olsun güldü. G.Saraylılar “Ligin 6. haftası itibariyle rahat bir maç seyrettik” demek üzereyken, maçın son dakikalarında Sadık’ın başından gelen ve farkı teğe indiren golle tekrar gerilimli bir maç sonu yaşadılar. Bu galibiyetle gelen üç puan Okan Buruk’u sevindirse de kimi oyuncuların performansı sonraki maçtaki takım seçimini şimdiden zorlaştırmış oldu. (Hürriyet)