Beylikdüzü’nde geçen yıl Ekim ayında meydana gelen olayda, Aslan Yılmaz eşi Semra Yılmaz’ı 17 kurşunla vurup öldürdükten sonra cesedinin başında beklemişti. Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Aslan Yılmaz getirilirken Semra Yılmaz’ın ailesi ve taraf avukatları da hazır bulundu.
Aslan Yılmaz savunmasında “Semra benim 13 yıllık resmi nikâhlı eşim olur. Eşimle ufak tefek sorunlarım dışında problemlerimiz yoktur. Mahalleden tanıştığım Hüseyin isimli arkadaşım benim çalıştığım iş yerine geldi. O gün konuşurken eşimin beni aldattığını söyledi ancak o anda buna ilişkin başka detay vermedi. Evime gittim. Eve gittiğimde eşim hızlı bir şekilde içeri gitti, telefonu battaniyenin altına sakladı. Banka hesaplarına bakacağımı söyledim. Eşime ayrıca görüştüğün, sevdiğin birisi varsa söyle boşanalım dedim. Ancak eşim bir iki kez başkasıyla görüştüğünü sevgilisinin olmadığını söyledi. Telefonunda o kişi ne diye kayıtlı diye sorduğumda Sevcan ismiyle kayıtlı olduğunu söyledi. Sevcan isimli numarayı aradım hoparlörü açtık. Eşim telefondaki kişiye ‘Ne yapıyorsun’ dedi. Bu kişi ‘İyi aşkım’ deyince eşim ağlamaya başladı. Karşı tarafa ‘Yakalandın mı?’ deyince ben de telefonu kırdım. Ben o gün eşimin kardeşini arayarak gelip ablasını almasını ve ondan boşanacağımı söyledim. Ertesi gün kayınbabam beni arayarak ‘Oturup konuşalım’ dedi. Ben kayınbabamın evine gittim. Kayınbabam kızının öyle bir şey yapmayacağını eğer öyle bir şey yapmışsa kızının kafasına kendisinin sıkacağını söyledi ve ‘Sana teminat veriyorum’ dedi” diye konuştu. Savunmasının devamında sanık Yılmaz , “Benim silaha merakım vardı o nedenle yaklaşık 15 aydır ruhsatsız silah bulunduruyordum. Olay bu şekilde meydana gelmiştir. Benim eşimi öldürmek amacım yoktur. Ben bir anlık sinirle hareket ettim. Bu olaydan dolayı kendimi cezaevinde iki kere astım. Pişmanım” dedi.
“KIZIMIN ÖLÜSÜ YERDEYKEN EŞİME VE BANA DA SİLAH ÇEKTİ”
Duruşmada kendisine söz verilen Semra Yılmaz’ın annesi annesi Fatma Akbaş ifadesinde “Olay günü biz Şarköyde’ydik. Eşim olacakları hissetmiş gibi İstanbul’a gidelim dedi. Bir şeyler aldık gittik. Telefon ettik kızıma Aslan çıktı telefona. ‘Ben Semra’yı öldürdüm’ dedi. Ben ne diyorsun dedim tekrar ben Semra’yı öldürdüm dedi. Yukarı çıktık, zile bastık açtık. Baktım kızımın ölüsü yerde eşime ve bana silah çekti ‘Ha bir kişi ha 3 kişi’ dedi” şeklinde konuştu. Anne beyanı sırasında sanığa bakarak ve ağlayarak “Sen benim yavrumdan ne istedin çocuğumdan boşansaydın. Benim yavrumu öldürmeye hakkı yoktu.” diye konuştu. Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Beylikdüzü’nde karısı Semra Yılmaz’ı silahla öldürüp başında bekleyen Aslan Yılmaz hakkında, ‘Eşi canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan, ağırlaştırılmış müebbet ve 11 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılması istendi. Adli Tıp Kurumu raporunda, Semra Yılmaz’ın vücudunda 17 adet mermi girişi olduğu ve bunların 16’sının öldürücü nitelikte olduğu belirtilen iddianamede, bu tespitle eylemi canavarca hisle gerçekleştirdiği değerlendirmesi yapıldı. Aslan Yılmaz hakkında ayrıca kayınvalidesini ve kayınpederini ‘Silahla tehdit’ suçundan 2 yıldan 5 yıla, Nurgül Açgül’ü ‘Tehdit’ suçundan 6 aydan 2 yıla, ‘Kasten yaralama’ suçundan 6 aydan 1,5 yıla, ‘Ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan da 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istendi.