Karar müellifi Ahmet Taşgetiren, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtü çıkışına ait “Kılıçdaroğlu, pek pas vermekten de anlamaz lakin farkında olmadan bize bir pas verdi. bizim de golü atmamız lazım” yorumunu yapmasını kıymetlendirdi.
Taşgetiren yazısında “Şimdi CHP Genel Lideri olarak Kılıçdaroğlu çıkıyor, bu alanlarda bir Uzlaşı yeri arıyor, üstelik bunu, kendi tabanından ve komşu alanlardan gelen kıyıcı yansılara karşın yapıyor, bu kere onu, hem de Cumhurbaşkanlığı seviyesinde “Önümüze gollük pas attı” diyerek karşılıyorsunuz. Bu problem birbirine gol atma sıkıntısı midir? Şunu mu istiyoruz? CHP durduğu yerde kalsın. Toplum bedelleri noktasında hiçbir aralık kaydetmesin. Türkiye’de kitleler daima boğuşsun. “Ey düşmanım sen benim tabirim ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın.” Bu mısraları çok okuduk geçmişte. Zira heyeti sistem öldürmek istiyordu, yaşamak dostu – düşmanı görmek ve direnmek manasına geliyordu. Artık, yani 20 yıldır iktidarda bulunan bir yapı, bu kere aykırı cepheler oluşturmaya başladı. Bu sefer öteki tarafta “Ey düşmanım…” diye başlayan mısralar seslendiriliyor.” niyetini lisana getirdi.
Taşgetiren şu sözleri kullandı:
“Fark edilmiyor mu? Adam, haydi oy tabanını artırmak için diyelim, kendi kitlesindeki dışlamaları, tahminen nefretleri, tahminen düşmanlıkları azaltmaya çalışıyor. Bu, muhafazakârlar için, dindarlar için, islâmî bir telaş taşıyanlar için daha uygun değil mi? Elimizden “Biz gidersek öcü gelir” materyali gittiği için mi kaygılanıyoruz? Siyasi hesaplar, “Dava”nın önüne mi geçti yoksa? Dava bizim iktidar olmamızdan mı ibaret yoksa? Nasıl bir Türkiye istiyoruz gerçekte? Birbirine karşı bilenmiş kitlelerin Türkiyesini mi? Bu türlü mi yola çıkmıştı bu hareket? “Erdem” diye bir çıkış noktası yok muydu bu hareketin? “Erdem”den Cumhurbaşkanının muhalefetin özgürlük alanında attığı bir adımı “gollük pas” diye niteleyebildiği bir nezaket düzeyine mi geldik?”