İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Mümtazer Türköne, Ali Bulaç, Şahin Alpay ve Ahmet Turan Alkan katıldı. Duruşmada sanık avukatları da hazır bulundu.
Sanık Ali Bulaç savunmasında tekraren yargılandığını söz ederek, “Darbe öncesinde darbeye karşı yazılar yazdım. Darbeye yardım eden biri darbeye karşı durmaz ve yazılar yazmaz. Benim bu örgüte yardım etmem ve sempati duymam hayatın olağan akışına alışılmamıştır. Hatasızım beraatimi talep ediyorum” dedi.
Sanık Şahin Alpay ise savunmasında, “15 Temmuz darbe teşebbüsünü lanetliyorum. Bu nedenle de Vakit Gazetesi’nde müelliflik yaptığım için de pişmanım. Örgüt üyeliği hatasından bana karşı yöneltilen hatalar için elle tutulur kanıt yoktur. Hakkımda beraat kararı vermenizi bekliyorum” sözlerini kullandı.
Tutuksuz sanık Mümtazer Türköne bu davanın 6 yıldır sürdüğünü söyleyerek, “Her şey konuşuldu söylendi. Sanırım söylenmeyen bir şey kalmadı. Benim 4 yıl 2 ay mahpus yatmama sebep olan hatalar yalnızca gazete makaleleri. Kanıt olarak gazetelerde atılan başlıklar gösteriliyor. Bunu anlamakta zahmet çekiyorum. Başka arkadaşlardan farklı olarak 2.5 yıl daha mahpus yattım. Bunun nedeni ise pişmanlık belirtisi göstermemem olarak belirtildi. Buna da açıklık getireyim pişmanlık duyacağım rastgele bir şey yapmadım. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu.
Sanık Ahmet Turan Alkan ise “Bu davalar nedeniyle toplumsal hayatımda sorunlar çektim. Beraat kararını vermenizi bekliyorum” dedi. Sanık avukatları da müvekkillerinin beraatını talep etti.
Karar çıktı
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar Ali Bulaç, Şahin Alpay ve Ahmet Turan’a “örgüte üye olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek yardım etmek” hatasından 2’şer yıl 6’şar ay mahpus cezası verdi.
Heyet Mümtazer Türköne de tıpkı cürümden 3 yıl 9 ay mahpus cezasına hükmetti. Mahkeme, firari sanık Mehmet Özdemir’in belgesinin ayrılmasına ve yakalama buyruğunun devamına karar verdi.
Ne olmuştu?
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Vakit gazetesinin eski müellifleri Mümtazer Türköne ve Ali Bulaç’ın da ortalarında bulunduğu 4’ü tutuklu 11 sanığın yargılandığı davada, 6 Temmuz 2018’de karar çıkmıştı. Kararın birinci temyiz yeri olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi (istinaf), mahallî mahkeme kararını 25 Haziran 2019 tarihinde duruşmasız olarak değerlendirmişti.
Daire, lokal mahkemenin 6 Temmuz 2018 tarihli kararını yerinde görerek onamıştı. Kararın ikinci temyiz edildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise 24 Eylül 2020’de verdiği kararla kimi sanıklarla ilgili kısmı bozma, kimi sanıklarla ilgili ise kısmi onama kararı vermişti.
Sanık Mümtazer Türköne’yi ‘örgüt üyeliği’ cürmünden 10 yıl 6 ay, Ali Bulaç ile Şahin Alpay’ı birebir cürümden 8 yıl 9 ay mahpus cezasına çarptırmış, Mehmet Özdemir ise beraat etmişti.
Davanın karara bağlanmasının akabinde yapılan temyiz incelemesinde Yargıtay 16’ncı Ceza Dairesi, kararı eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle bozmuştu. Sanıkların aksiyonunun ‘örgüte yardım’ kabahatini oluşturduğunu kaydeden Yargıtay, Mümtazer Türköne’yi tutuklu kaldığı mühlet nedeniyle tahliye etmişti.