26 yaşındaki Beğenilen Özgül, Tunceli’deki meskeninde ailesi tarafından kalbi durmuş biçimde bulundu. Tunceli Devlet Hastanesine kaldırılan ve burada yapılan kalp iletisi ile hayata tekrar döndürülen Özgül, Medical Park Elazığ Hastanesine sevk edildi. Şuuru kapalı biçimde ömür takviye ünitesine bağlı olarak hastaneye getirilen Özgül, Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Güneri Atalan tarafından tedavi altına alındı. Yapılan tetkiklerde beynin uzun müddet oksijensiz kaldığı tespit edildi. Akabinde Sıhhat Bakanlığından gerekli tüm müsaadeler alınarak, Türkiye’de ve dünyada deneysel bir araştırma statüsünde olan bebek kordon kanından kök hücre nakli yapıldı. Kök hücre İstinye Üniversitesi Kök Hücre Merkezi’nden temin edildi. Birinci nakil ile toparlanmaya başlayan Özgül, 5’inci nakilden sonra konuşmaya, yemeye ve içmeye, birtakım kendi muhtaçlıklarını karşılamaya başladı. Özgül, kök hücre nakli ile adeta tekrar hayata tutunurken, oksijensiz kalma sonucundaki beynindeki patolojik tüm lezyonlar da ortadan kalktı. Kök hücrenin bir umut ışığı olduğunu belirten Uzm. Dr. Atalan, Özgül’ün birkaç ay içerisinde yürüyebileceğini söyledi.
Gözde’nin Tunceli’deki konutunda kalbi durmuş biçimde bulunduğunu lisana getiren Uzm. Dr. Güneri Atalan, “Hastaneye götürüldüğü vakit orada kalbinin çalışmadığı tespit ediliyor. Yaklaşık 30-35 dakikalık kalp masajı hikayesi var. Tunceli’den Elazığ’a geldiği vakit şuur ve şuuru kapalıydı. Her şeyi ile ömür takviye ünitesine bağlı bir hastaydı. İlerleyen günlerde mevcut bitkisel hayat devam etti. Teneffüs aygıtı takviyesi devam ediyordu. Çektiğimiz beyin görüntülenmesinde beynin oksijensiz kaldığına dair birtakım imgeler vardı. Yaşının çok genç olması, bizi Türkiye’de ve dünyada yapılan deneysel bir araştırma statüsünde olan bebek kordon kanından alınan kök hücre nakli yapabilir miyiz diye düşündürdü. Hakikaten de yatışının ikinci ayında boğazı delikken, teneffüs aygıtına bağlıyken, yemiyor, içmiyor ve tuvalet gereksinimini yapamıyorken, ilaçlara karşılık vermeyen önemli kasılmaları varken yapılan birinci kök hücre naklinden sonra klinikte kısmi toparlanma görmeye başladık” dedi.
“ORTAYA MÜKEMMEL BİR SONUÇ ÇIKTI”
Şu ana kadar 5’inci kök hücre naklini yaptıklarını aktaran Uzm. Dr. Atalan, “6’ncıyı planladık ancak biraz bekleteceğiz. Ortaya harika bir sonuç çıktı. Gözde’nin beyninde olan oksijensiz kalma sonucundaki o patolojik tüm lezyonlar ortadan kalktı. Biz de bunu çok şaşırarak gördük. Bu nitekim harikulade bir sonuçtu. Sonrasında hastamız konuşmaya başladı. Delik olan boğazını kapattık. Yemeye ve içmeye başladı. Birtakım muhtaçlıklarını kendisi görmeye başladı. Tuvalet muhtaçlığını kendisi giderebiliyor. Annesi ve teyzesi ile konuşuyor. Birtakım sözleri çok hoş söylemeye başladı. Bundan sonraki süreçte artık âlâ bir rehabilitasyon sürecine muhtaçlığımız olacak. Yürümemesi için hiçbir sebebimiz yok. Birkaç aya kadar da yürüyecek ve bunu göreceğiz” diye konuştu.
“KÖK HÜCRE BİZİM İÇİN UMUT IŞIĞI OLDU”
Bunun deneysel bir araştırma olduğunu tabir eden Uzm. Dr. Atalan, “Kalbi duran ve acile gelen, kalp masajı ile beyni oksijensiz kalanlarda kök hücre bizim için umut ışığı oldu. Yurt dışında birçok ülkede yapılıyor. Türkiye’de daha ucuz. Bu süreçte biz Sıhhat Bakanlığı onayı alınmasında, kök hücre temininde İstanbul’daki İstinye Üniversitesi Liv Hospital Kök Hücre Üretim Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Erdal Karaöz hocamıza çok teşekkür ediyoruz. Onun da çok büyük bir dayanağı oldu. Kök hücre teminini oradan yaptık. Birkaç haftaya kadar da Beğenilen hastaneden taburcu olacak. Bir rehabilitasyon merkezinde bundan sonraki tedavisini tamamlayacak” biçiminde konuştu.
“İMKANSIZ GERÇEK OLDU”
Gözde’nin teyzesi Leyla ise, “İlk bulduğumuzda Gözde’nin kalbi durmuştu. Sonra hastaneye kaldırdık. Orada kalp masajı yapıldı ve buraya sevk edildi. Buraya getirildiğinde bitkisel hayattaydı. İki ay süreç o denli geçti. Sonra birinci kök hücre naklini yaptı. Ondan sonra direkt odaya çıkarıldı. Kendine yavaş yavaş gelmeye başladı. Gözde’m şu an burada ve çok memnunuz. İmkansız gerçek oldu. 5 kök hücreyi aldıktan sonra şu an Gözde’min şuuru açık ve konuşabiliyor. Bir de ayağa kalkarsa bizim için çok büyük bir şey olacak. Buralara gelmesi bile çok büyük bir olay. Uzm. Dr. Güneri Bey’i uygun ki tanıdık. Bu türlü bir hastaneye geldiğimiz için de çok memnunuz. Herkese yeğenim örnek olsun. İnsanlara bir umut olsun. Bunu deneyebilirler” dedi.